Kilo kaybı yolculuğunuza buradan başlayın…
Öğleyin sağlıksız ve aşırı kaloriyle beslenmiş olsanız dahi akşam yemeğinde baş rolü sebzelere verin
Dilara Topcan
Kilo kaybetmek istiyorsanız kendi başınıza da yapabileceğiniz bazı uygulamalar da mevcut. Yalnız bu uygulamalar kilo kaybetme yolculuğunun başlangıç noktasında sizlere destek sağlayabilecek nitelikte. Uzun vadede diyetisyen işbirliğiyle hareket etmenin en doğru ve en sağlıklı yol olduğunu hatırlatmakta fayda var. Ayrıca bugün bahsedeceğimiz noktalar kilo problemi yaşayan ama geçmiş deneyimlerinden ötürü bir türlü inançlı bir şekilde diyetisyeninin kapısını çalacak gücü kendinde bulamayanlara da yardımcı olabilir. Gelin hep birlikte kilo kaybı sürecine adapte olabilmek adına fayda sağlayabilecek bazı püf noktalarından bahsedelim.
KİLO KAYBI YOLCULUĞUNDA İLK 2 HAFTA
Bahsedeceğimiz püf noktalarına kilo kaybetme yolculuğunuzun ilk iki haftasında uymaya başlarsanız ilerleyen aşamalarda diyetisyen kontrolünde gerçekleştireceğiniz diyet sürecine hem bedenen hem de zihnen daha sağlıklı bir şekilde adapte olabilme şansını yakalayacaksınız. Özellikle diyet konularında tam manasıyla başarı sağlayamayan ya da çabuk pes eden biriyseniz bahsedeceğimiz bu ‘alıştırma sürecinin’ diyet sürecine girdiğiniz zaman kesinlikle faydasını göreceksiniz.
KAHVALTIYA DİKKAT!
Diyete adapte olmaya çalışırken kahvaltıda bulunduracağınız beyaz unla hazırlanmış her türlü gıda (beyaz ekmek, poğaça, simit vb.) kendi kalenize gol atmakla eşdeğer niteliğe sahip olacaktır. Bu sebeple özellikle diyet adaptasyonu döneminde kahvaltıda tahıl grubundan tam tahıl ya da çavdar unundan ekmek bulundurmanız en sağlıklısıdır. Bunun yanısıra kahvaltıda diğer her türlü glisemik indeksi yüksek yiyeceklerden de kaçınmalısınız (mısır gevreği, pekmez, bal, reçel vb.).
Ayrıca kahvaltıda özellikle yumurta, az yağlı peynir, beş adedi geçmemek kaydıyla az tuzlu zeytin, bir miktar ceviz ya da çiğ badem ve bolca yeşillik bulundurmanız da gün boyunca tokluk hissinizi uzun vadede koruyabilmenize destek olarak diyet adaptasyon sürecinize maksimum katkıyı da sağlayacaktır.
2 SAATTE BİR ATIŞTIRIN
Özellikle uzun vadeli olarak kendini aç bırakan ve daha sonra aşırı acıkma dürtüsünden ötürü fazlasıyla kalori deposu yiyecekleri tüketmeye meyleden biriyseniz, diyet öncesi süreçte iki saatte bir sağlıklı ve minik atıştırmalıklar tüketme alışkanlığı kazanmayı ihmal etmemelisiniz. Örneğin meyve, kefir, süt, ayran, tam tahıl unundan galeta, çiğ sebzeler gibi alternatifler tercih edebileceğiniz sağlıklı atıştırmalıklar arasında yer alıyor.
SAAT BAŞI ‘1 BARDAK SU’ TÜKETİN
Yeterli sıvı alımı da tokluk hissi açısından önemli bir role sahip. Bu nedenle diyet sürecine adapte olmadan önce eğer yeterli sıvı almıyorsanız sıvı tüketiminizi de artırmaya başlayın. Bu sayede diyet öncesi süreçte vücudunuzdaki ödem probleminden de kurtulabilirsiniz.
GÜN İÇERİSİNDE 30 DAKİKA DA OLSA HAREKETLENİN
Hareketsiz bir bireyseniz diyet adaptasyon sürecinde az da olsa hareketlenmenizin de faydasını kesinlikle göreceksiniz. Örneğin gün içerisinde asansör kullanmamak, yakın mesafeye arabayla gitmemek, uygun alanlarda bisiklet sürmeye başlamak, doğa gezileri yapmak, ev/ofis temizliği yapmak gibi hayatınıza hareket katan aktivitelere de yer vermeye başlayabilirsiniz.
AKŞAM YEMEĞİNDEKİ ANA TEMA ‘SEBZELER’ OLSUN
Öğleyin sağlıksız ve aşırı kaloriyle beslenmiş olsanız dahi akşam yemeğinde baş rolü sebzelere verin. Özellikle akşam saatlerine doğru metabolizma hızında yavaşlama gerçekleştiğinden bu saatler civarında tüketeceğiniz bol kalorili yiyeceklerin yağ olarak depolanma riskini artırmış olursunuz. Bu nedenle akşamleyin ana yemeğinizde de fazlaca yağlı ve kalori bakımından zengin yiyecekleri bulundurmak yerine sebzeler gibi düşük kalorili ve tok tutucu alternatiflere öncelik tanımanız çok daha sağlıklı olacaktır.
UYKUDAN 4 SAAT ÖNCE YEMEK TÜKETİMİNİ DURDURUN
Tüm bunların yanısıra uyku saatinizden en az 4 saat önce akşam yemeğinizi, en az 2 saat önce de son ara öğününüzü almanız kilo kaybı açısından da olumlu destek sağlayabilecek uygulamalar arasında yer alıyor. Tabii tüketilen akşam yemeği ve son ara öğünün de yine düşük kalorili, besleyici ve tok tutucu alternatiflerden oluşması koşuluyla…
Hepimiz için güzelliklerle dolu bir gün olsun. Sevgiyle kalın…