Kim bu ‘fırsatçılar’
“Tespit ettik” dedi, Bakanlık.
Kuzeyde yaşayan bir avuç Kıbrıslı Rum ve Maronit’e erzak gönderiliyor ya!
Satıyorlarmış.
Kime?
Dışişleri Bakanlığı “resmi” açıklama ile buna da yanıt verdi: Kıbrıslı Türklere!
***
Un, şeker, bisküvi...
Pirinç ve bulgur gönderiyorlar!
Makarna ve mercimek bazen…
Ve Kıbrıslı Türkler, alıcı…
“Utanmaz alıcı” desek daha doğru.
Dışişleri Bakanlığı bunları hep biliyor (!)
***
“Yasa dışı ticaret” varsa ortada eğer…
Alan da suçlu.
Peki kim bu Kıbrıslı Türkler?
Dışişleri Bakanlığı hazır tespit etmişken bunu da açıklar mı acaba?
Polis harekete geçer mi, bakanlığın bu açık ve resmi suç duyurusu karşısında (!)
Pirinç ve bulgur, makarna ve mercimek delil olarak alınır mı?
***
Adanın kuzeyinde ne kadar Maronit kaldı, yüz mü yüz elli mi?
Ya Kıbrıslı Rum?
İki yüz yoksa üç yüz mü?
Miraslarına dahi el koydunuz senelerce!
Seçme, seçilme gibi hakları olmadı.
Çoğu artık ömürlerinin son deminde.
Yaşlı insanlar…
Nasıl bir gözü dönmüş tahakküm bu öyle!
***
İyi ki “tıbbi yardım insani nedenlerle” gümrük işleminin dışında tutulmuş!
Şaşırtıcı bir “insanlık” sızmış araya…
Oysa
“Yüce devletimizin hastaneleri de var” diyebilirlerdi.
***
“Uzun bir süredir, yardım malzemesi ulaştırılan Kıbrıslı Rum ve Maronitlerin ihtiyaç duymadıkları bu malzemeleri Kıbrıslı Türklere satmakta oldukları tespit edilmiştir.”
Bakanlık diyor, Dışişileri!
Kim alıyor peki bu malzemeleri?
Nerede sizin adaletiniz!
Hadi bakalım, bu yaşlı insanların pirincini, bulgurunu, piskotunu her kim satın alıyorsa, deşifre ediniz de görelim birlikte!
Yüzünüz varsa eğer!