Kim kaybedecek?
Kıbrıslı toplumların ciddi "travmaları" vardır.
Özellikle de eski kuşakların!
Güneyin travması daha büyük...
Bu da doğal.
Çünkü neredeyse Kıbrıslı Türk nüfusunun bütünü kadar insan malını kaybetti, tüm birikimleri tek günde sıfırlandı, göç etti, evinden, malından, mülkünden oldu.
Hayatlarında ciddi alt üstlükler yaşayan insanlar, geleceklerini güvende hissetmek istiyor!
Bir de "sahip olduklarını" yitirmekten endişe duyuyor, hele de Kıbrıslıtürk toplumu...
İşin aslı "can" korkusuna karışan "mal" korkusu belirleyici olabiliyor.
* * *
Kolombiya'da, tam 50 sene sonra "iç savaş"ın bittiği ve "barış"a imza atıldığı duyuruldu, önceki gün...
"Müzakereler yoluyla barışa ulaşıldığında kazanan ya da kaybeden olmaz. Kolombiya kazandı, ölüm kaybetti" dendi.
2 Ekim'de referanduma gidecekler.
1964'ten bugüne savaşıyorlar.
Öyle böyle değil!
220 binden fazla insan öldü.
5 milyon insan evlerini terk etti.
Ve "Nihai, tam ve koşulsuz barış üzerinde anlaştık" çığlığı yükseldi.
* * *
New York'tan hem umutlu mesajlar geliyor, hem karamsar...
Güneyde örneğin "garantiler" konusunda "kabul edilemez" algısı var.
Oysa Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu "duyarlı" mesajlar verdi.
"İki tarafın da güvenlik endişeleri karşılanmalıdır" dedi.
Bu mesaj eğer samimiyse, adadaki "kraldan çok kralcılar" fena sırıttı.
Yok eğer "tavşana kaç tazıya tut" oyunu oynanıyorsa, işimiz gerçekten zor.
* * *
New York'un yansıması, Kıbrıs'ın iki yanında çok başka:
KUZEYDE: Türkiye, garantiler konusunda esnekliğe hazır, iki tarafın da endişelerini gidermek istiyor.
GÜNEYDE: Türkiye, askeri birliklerinin adada kalmasını ve garantilerin sadece şekil değiştirmesini hedefliyor.
* * *
Ama...
Her iki lider de "garantiler" başlığını bu içerikle kendi toplumlarına sunamayacağı ya da kabul ettiremeyeceği endişesini taşıyor.
Dikkatinizi çekerim, asıl çetrefil toprak ve mülkiyete dair henüz somut bir al-ver yok.
Bu konu adeta "finansörler"e havale!
İyi para, güçlü tazminatla herkes tatmin edilir gibi!
* * *
Toplumlar ayağa kalkmaz, sokağa inmez, ortak bir başkaldırı için örgütlenmez, meydanlara dökülmez, sesini yükseltmezse bu kadar "koşul"la işimiz zor.
Kıbrıs kazanmalı, ölüm kaybetmelidir.
Daha fazla "uyutulmamak" için de "uyanmak" olmalıdır tek koşul...