Devleti elinde bulunduran UBP’de bugünlerde bir konu konuşuluyor.

Kim kimi yiyecek?

Derviş Eroğlu mu, İrsen Küçük mü?

Ersin Tatar mı, Cemal Bulutoğluları mı?

Sunat Atun mu, Hasan Taçoy mu?

Herkes birbirini yemeye çalışıyor.

Halk zamlardan, hayat pahalılığından, düşen reel gelirden dolayı ne yapacağını bilemezken, iktidar partisinde başka gündem yok.

Acaba kim kimi yiyecek!..

**

UBP eskiden beri böyle…

1970’li yıllara ait gazetelere bakın: UBP içinde aynı kavgalar vardı.

1980’lerde gündem değişmemişti.

1990’larda da…

2000’lerde de…

Hala devam ediyor.

İlla birileri birilerini yiyecek.

Neden?

Partideki ipleri elinde tutmak için…

İktidar olanaklarından nemalanabilmek için…

Makam kapabilmek için…

Siyah renkli otomobile binebilmek için…

‘Halka hizmet’ mi dediniz?

Öyle bir gündem yok UBP’de…

**

‘İsyancılar’ varmış UBP içinde…

Kendilerini 1990’ların başındaki 9’lar Hareketi’ne benzetmeye çalışıyorlar anlaşılan…

Ne alaka!..

Sonradan DP’yi kuran o dönemin 9’lar Hareketi’nin Eroğlu’na karşı başlattığı hareketin temelinde ‘parti içi demokrasi’nin sağlanması gibi ilkeli tavırlar da vardı.

Perde gerisinde Rauf Denktaş’ın da rolü vardı elbette, ancak Eroğlu’nun ‘tek adam’ oluşunaydı esas itiraz…

Şimdi İrsen Küçük’e karşı aynı suçlamalar var, ama ekip çok da inandırıcı gelmiyor yurttaşa…

‘Koltuk sevdası’ diye algılanıyor UBP içinde kazan kaldırmaya, muhtıra vermeye hazırlandığı söylenenler…

Yani mesele aynı:

Kim kimi yiyecek?

**

UBP bunları hep yaşadı.

Parti içinde kamplaşmalar, gruplaşmalar, muhtıralar, bölünmeler yaşandı.

Bu sefer bölünme olur mu?

Olmaz!..

Öyle bir ‘güçlü ekip’ yok orta yerde…

Ayrıca ayrılmayı gerektirecek ‘siyasi bir neden’ da yok.

Olsa olsa Cumhurbaşkanı Eroğlu Başbakan Küçük’ün gücünü kıracak, dediklerini dinlemediği için siyaseten önüne engeller koyacak, İrsen Bey de bir sonraki ‘hedef’i olan Saray’a çıkmaktan vazgeçmek zorunda kalacak.

Ya da İrsen Küçük galip gelecek, partiye   hakim olacak, belki 2015 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı’na aday olacak.

UBP’nin en tepesindeki kapışmanın bir nedeni de bu…

**

Son tartışmaya bakın mesela…

Başbakan Küçük Kathimerini’ye konuşuyor ve “Greentree ertelenmeli” diyor.

Cumhurbaşkanı aynı gün önce ‘gizli’, sonra ‘alenen’ buna cevap veriyor: “Umarım bu bir tercüme hatasıdır” diyor.

Başbakan’ı kamuoyu önünde ‘Türk tarafının Kıbrıs siyasetini bilmemek’le itham ediyor.

Bu tartışma, Eroğlu-Küçük kapışmasının bir sonraki raundu için ipuçları veriyor.

İrsen Bey, Cumhurbaşkanı’na Kıbrıs konusunda ‘rahat değilsin’ mesajı veriyor.

Greentree yolundaki Eroğlu, bunun ne anlama geldiğini iyi biliyor.

“Kim kimi yiyecek?” kavgası sürüyor…

Memleket felakete mi sürüklenmiş, kimin umurunda?