1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. Kim Korkar ‘Hain Kıbrıslı Türk’ten…
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

Kim Korkar ‘Hain Kıbrıslı Türk’ten…

A+A-

Türkiye’nin yazılı ve görsel medyasında siyasilerin açıklamalarına bakıldığında, Türkiye’de herkes “Vatan haini”. Siyasi elit, karşı görüştekileri eleştirmek için aklının ürünü olan fikirleri değil, dilinin ürünü olan hakaret, aşağılama ve suçlamaları tercih ediyor. Dilleri akıllarından hızlı çalıştığı için olacak herhalde ki, tartışma ve karşı görüş söyleme durumunda kaldıklarında hemen ‘hainlik’ edebiyatına sarılıyorlar.

Bu dili son zamanlarda Kıbrıslı Türklere yönelik olarak da kullanmaya başladılar… Kuzey Kıbrıs’tan bir siyasi, Türkiye siyasi elitinin ve onların koşulsuz yandaşlarının beğenmediği bir açıklama yaparsa, hepsi de (sağcısı-solcusu, siyasi dincisi- milliyetçisi hepsi, az sayıda sosyalist aydınlar hariç) aklının yetisi yerine dilinin maharetini kullanmayı tercih ederek, Türkiye iç siyasetinde kullandıkları ‘Hain’ söylemini döktürürler…

Son örnek, değeri kendinden menkul Metin Feyzioğlu’nun geçen hafta kapalı Maraş’taki Orduevi’nde, kendi gibilerle birlikte düzenlediği ‘Kapalı Maraş Açılımı’ temalı toplantıya Kıbrıslı Türklerden gelen tepkiye karşı yaptığı ve kendi gibi olmayanları hep “Hain” ilan ettiği açıklama… Hazret, Türkiye iç siyasetinin aklı ihmal eden dilini Kuzey Kıbrıs’ta sürdürmek istiyor; onun yetisi de ona yetiyor…

Nedir dertleri bu Kıbrıslı Türklerle, nedir korkuları?! Bu köşeden defalarca yorumlandı, ayrıca geçmişte Ecevit ve Tuğrul Türkeş de açıkladı, Kıbrıs adasında hiçbir Kıbrıslı Türk olmasa bile Türkiye benzer siyaseti sürdürecektir çünkü Türkiye için Kıbrıs adasının, tehdit ve fırsatları barındıran, özel önemi vardır. Bugünlerde Türkiye’nin yaptığı sınır ötesi harekatlar da bu zeminde dayanmaktadır. Adadaki Kıbrıslı Türk varlığı, Türkiye’nin karşılaşacağından endişe ettiği tehditler ve kullanabileceği fırsatlar için yararlı bir alettir; evet, onlar için alettir, varlık değildir… Türkiye bu aleti kullanmak istediğinde, kendini adada varlık hisseden ve kendi kimliği ile varolmakta geçmişte İngiliz sömürgesine, sonrasında faşist Kıbrıslı Rumlara ve şimdilerde de siyasal İslamcı-milliyetçi Türkiye egemenlerine karşı direnen Kıbrıslı Türklerin, Türkiye’nin aleti değil, Kıbrıs’ın halkı olduğunu hatırlatan ve bu halkın alet gibi kullanılmasına geçit vermeyeceğini söyleyen tepkisi ile karşılaşmaktadır. Çıkarlar varsa, karşılıklı olacak; hassasiyetler varsa, karşılıklı saygıya dayanılacak… Güvenlik sorunu varsa, birlikte mücadele edilecek… Ana-yavru değil, iki siyasi eşit taraf var… Sayı ve alan büyüklüğü değil, sahip olunan stratejik değerlerin eşitliği var…
İşte korkulan bunlardır; artık bıçak kemiği de kesmeye başlayınca acı içinde bunları söylemeye başlayan bu Kıbrıslı Türklerdir… “Hain”ler… Korktukları da, Kıbrıslı Türklerle siyasal eşit taraf olmak; yani yönetememek, yani hegemonya altına alıp kendi çıkarlarını garanti edememek… Türkiye coğrafyasının güneyinin askeri güvenliğini garanti edememek, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarından aslan payını garanti edememek… Kıbrıs Cumhuriyeti’nde sahip olduğu ‘Garantör’ statüsünü de garanti edememek… “Kıbrıslı Türkleri kurtardık ve besliyoruz” diyorlar ya, aslında Ecevit ve Türkeş’in de itiraf ettikleri gibi çıkarlarını kurtarıp besliyorlar ve ‘Kurtulan beslemeler’ itaatkar olmayınca, biat etmeyince de “hain” oluyorlar…

Kendi ülkesinde, kendi siyasi duruşunu eleştirenleri “Hain” ilan edenlerin, kendilerine biat etmeyen Kıbrıslı Türklere demokratik tavır ve olgunlukla yaklaşmasını beklemek saflık olacaktır. Hele ki yanlarına koşan ‘biat’ kültürlü Kıbrıslı Türkler de varsa, elbette cesur olacaklar… Ama bu Kıbrıslı Türkler zamanında İngiliz’e biat eden Kıbrıslı Türkleri de gördü… O İngiliz muhibbi Kıbrıslı Türklerin, sonradan kimlerin muhibbi olduğunu da gördü… Sömürgeci muhipleri ile Kıbrıs muhipleri arasındaki çelişki halen devam ediyor; yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi de bu çelişkinin yeni bir demokratik mücadele aşaması olacaktır. ‘Solcu Hain’ler ‘Sağcı Kahramanlara’ karşı bir seçim yarışı… Ve ‘hain Kıbrıslı Türk’ seçmenden korkuları, seçimin ikinci turuna ‘Kahraman’ bir adayı taşamamasıdır… Mümkün mü? Mümkün… ‘Hainler’ birbirlerine karşı dili ile değil de aklı ile konuşursa…

Not: ‘Kahramanlar’ tarifini, genel anlamda, kızım Derin Erk şu köşe yazısı ile yapmış, ilgi duyanların bilgisine:     https://lise.tabella.org/2019/12/01/kahramanlar 

 

 

        

Bu yazı toplam 2780 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar