Şimdi anladınız mı bu ülkede analar, evlatlarına niye “iyi insan ol, kültürlü insan ol, güzel insan ol” demenin dahi öncesinde “memur ol” derler?
...
Şimdi anladınız mı niye, eğer memur değilse “işsizim” der, aslında çalışanlar bile, “henüz işe giremedim” diye hayıflanır?
...
Şimdi anladınız mı niye oy verirken ilk kriter “bizim çocukları devlet memuru yapmak” üzerinden gelişir, “kamuda istihdam” üzerinden yönetilir siyaset?
...
Şimdi anladınız o en temiz siyaseti önerenler ve elinde süpürge içimizi süpürenler bile niye en yakınlarını danışman ya da sözleşmeli devlete almışlardır?
...
Şimdi anladınız mı mesele aslında ‘maaş miktarı’ da değildir ve deniz ötesi akılla gelen ‘göç yasası’ değiştirmez talebi...
...
Şimdi memursanız eğer “evde kal” lafı yalnızca “evde kal” demektir, yok değilseniz, “evde kal, aç kal”dır anlamı...
Çünkü bir dolu insanın kesintiyle 8 bin 500’e denk gelen maaşı, en az beş özel sektör işçisinin işsizlik parasına yanaşır, eğer alabilirse...
...
Şimdi anladınız mı istediğiniz kadar iyi kadın girişimci, ağzınızla kuş tutmuş avukat, en yetenekli barista, meslek lisesinden mezun en zeki muhasebeci, en güler yüzlü berber, en hızlı tesisatçı olunuz, olağanüstü hallerde cebinize girse girse bir memurun beşte biri zar zor girer.
...
Şimdi anladınız mı bu satırların yazarı neden senelerdir kamuda çalışan ama özelde ikinci iş yapanlara öfkelidir? Çünkü bir kriz anında ve yokluk zamanı, onlar ‘özeldeki’ kedere ortak olmazlar, gün gele rekabete ve varlığa ortaktırlar mutlaka!
...
Şimdi anladınız mı özelde çalışmak nasıl büyük bir yıkımdır, bilinmezliktir, biçareliktir, çünkü örneğin Almanya gibi “evinizde kalınız ve merak etmeyiniz, sizin bütçenizin garantisi bu ülkedir” diyen bir anlayış ya da kaynak yoktur.
...
Gelmiş geçmiş siyasiler ve üzgünüm ama çoğu kadrolu sendikacılar; ve aslında bu düzeni kutsayan çünkü bürokrasiyi parmağında oynatan semizler ve riyakarlar, şimdi anladınız mı nedir çelişkimiz?
...
Şimdi anladınız mı memura bir karşıtlık değildir onca gün söylenenler, eşitsizliğe isyandır, güvencesizliğe öfke...
...
Şimdi anladınız mı niye bir duygu bütünlüğü ve ortak bir sınıfsal dayanışma yoktur buralarda? Neden küflenmiştir bu yapı, insanın insana onca güvensizliği niçindir, sevgisizliği ve öfkesi nasıldır anladınız mı?
...
Şimdi anladınız mı, şairin “kurtulmak yok tek başına ya hep beraber ya da hiç” lafı çoğunun ağzında sıradan bir yalandır.
...
Şimdi anladınız mı bu ülkenin gerçek yoksulları kimlerdir, nasıl bir sınıfsal ve etnik ayrımcılık vardır ortada...
...
“Kim mi kurtaracak seni aç insan
bize gel ekmek istiyorsan bize gel...”
...
Şimdi anladınız mı?
Sanmam!