Kim ne almış, ne alamamış?
“Devlet arazisi” diyorlar ya!
Öyle söylerlerken ağızlar doluyor.
* * *
İlginçtir, misal villa satarken ya da apartman dairesi “Türk Malı” diyorlar.
Rum’unsa eğer...
O durumda kodları var.
“Eşdeğer.” Ya da “Tahsisten.”
“Devlet Arazisi” de böyle bir şey.
Özel kod.
Arazi devletten!
* * *
Güya hükümetin sonlanma sebebi…
Siyasetçinin yarım asırlık didişmesi...
Biri geliyor kızına kiralıyor.
Öbürü oğluna kiralıyor.
Seçime giriyorlar sonra...
Kiralayan da seçiliyor.
Kiralanan da (!)
Niye bilir misiniz?
Çünkü herkes sırasını bekliyor.
* * *
Hani diyorlar ya “devlet arazisi”
“Ganimet” demeye utandıkları için...
Kıbrıslı Rumların malı...
Ah’lı... Vah’lı...
Bizim için ayıplı...
Adaletsizlik “mülk”ün temeli!
* * *
Şimdi merak ediyorum, “devlet arazileri”ne dair genel bir soruşturma başlatılır mı?
Madem ki mesele etik!
Madem ki en önemlisi zihniyet!
Kimlere, ne kadar kiralanmış?
Hangi üniversitelere?
Hangi turizmcilere?
Neye karşılık?
Bir avuç yarı(m) ada burası!
Üç kişi, bir hafta dosyaları incelese, araziler meselesi üzerinde çalışsa, tek tek açıklanmaz mı?
Ne kadar hatırlı, gönüllü, sevimli, içerili, devletli almış.
İhaleyle mi olmuş, duyuruyla mı?
Öylece serilse orta yere...
Kim ne bırakmış ne almış da kim daha alamamış?
* * *
Var ya, harp çıkar harp!
Hem de ne harp!
* * *
Bu arazi işi var ya arazi işi...
“KKTC”nin kurumsallaşmış hali.
Sen “devlet” kurdun böyle (!)
“İki ayrı devlet”in biri bu!
Yağmalanmış toprağı üleşirken “etik” arıyor ve sonra “iki ayrı” diye de masaya koyuyoruz.
Ara da bulursun...
Seçerler seni de...
Sıra daha çok uzun...