Kim neden gitti? Kim neden gitmedi?
Arıklı; “Açık söylüyorum, bize hiçbir telkinde bulunulmadı” dedi.
Dedi de, Cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı aday ve koalisyon görüşmeleri neden Ankara’da yapıldı o zaman!..
Erhan Arıklı sosyal medyada yaptığı açıklamada çatı adayın partili olamayacağını söylediğini, çatı aday konusunun bittiğini, 26 çoğunluğuna dayalı 3’lü koalisyonun da sağlıklı olamayacağını, 6 partili bir milli mutabakat hükümeti olabileceğini söylediğini, bu konuda da hemfikir olunduğunu belirtti.
İyi güzel de bunların söylenmesi için, uzlaşıya gitmek veya tartışmak için Ankara’ya, Fuat Oktay’ın önüne mi gitmek gerekiyordu yani!..
“Telkin olmadı” diyor Arıklı da, başka bir ülkenin Cumhurbaşkan Yardımcısı’nın huzurunda! çatı aday veya hükümet arayışı ne anlama geliyor peki!..
***
Arıklı dönüşte havaalanında yine konuşuyor basına ve “neden siz çağrıldınız?” sorusuna şöyle yanıt veriyor; “Benim tahminim, Türkiye önümüzdeki dönemde Maraş’ın açılması ve iki devletli çözüm hakkında ciddi adımlar atacak ve bu konuda tavır çok net. Bu nedenle de bunlara destek veren partilerden kişiler davet edildi.”
Bu ne demek şimdi?
Türkiye, Kıbrıslı Türklerin iradeleri dışında kendi isteklerini yerine getirecek partileri yanına çağırıp direktif verirken Arıklı, Ataoğlu ve de Başbakan Tatar bundan rahatsız olmuyor mu?
Yani Türkiye, daha doğrusu AKP, “Ben istediğimi yaparım, isteklerim doğrultusunda da hareket edecek partileri makamıma çağırır, istediklerimi yaptırırım” derken de Tatar, Ataoğlu ve Arıklı yine mi rahatsız olmuyor?
***
Halkın Partisi, Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay nezdinde aldığı daveti “seçim öncesinde yanlış anlaşılır” diyerek reddetmiş ve gitmemiş. Peki ama dörtlü koalisyonu bozmak ve UBP ile hükümet kurmak için aldığı çağrıdan rahatsız olmamış mıydı?!
Bana çok gerçekçi gelmedi Halkın Partisi’nin davete icabet etmeme gerekçesi…
Başka bir nedeni veya nedenleri olmalı gitmemelerinin diye düşünüyorum… Ne olduğunu bilmiyorum ama gitmemelerinin altında başka nedenler vardır mutlaka… Kaldı ki Arıklı’nın çağrılma gerekçelerini açıklarken “Maraş’ın açılması ve iki devletli çözümü destekleyen partiler çağrıldı” söylemine en uygun parti Halkın Partisi’dir diye düşünüyorum… Maraş’ın açılması konusunda daha birkaç gün önce “seçimden sonra Maraş’ı açabilirim” diyen Özersay’ın bizzat kendisi değil miydi? Üstelik de “açabiliriz” değil, “açabilirim” diyerek, yürütülen politikayı tek başına sahiplenerek…
Böyle bir söylemin ardından ve de çağrılma gerekçeleri arasında gösterilen ‘Maraş’ da varken HP’nin gitmeme gerekçesinin bana çok gerçekçi gelmediğini tekrarlamak isterim.
Gerçek nedenleri yakında ortaya çıkacaktır.