Kimdir ? Nedir ? (!) acaba ?
Cumhurbaşkanı Akıncı:
• Koltuğa oturduktan 48 saat sonra gerçek kimliğini ortaya koymuş bir ‘gizli’ milliyetçi mi ?
• Ne dediğini bilen bir sosyal demokrat mı ?
• Elinde sihirli değnek olan bir adam mı ?
• Kıbrıs Türkü’nü bunca yıl “yavru” diyerek ‘Ana’nın kucağına oturtanlar yerine, ‘kardeş’ diyerek, kardeşin kucağına oturtmaya çalışan bir lider mi ?
• Gerçek hedefine, alışılmışın dışında yöntemlerle, ulaşmaya çalışan bir stratejist mi ?
• Gerçekten ‘Kıbrıs’ta Çözüm’ isteyen ama bunu Türkiyesiz başaramayacağını da bilen bir Cumhurbaşkanı mı?
• Gerçekçi ve akıllı bir kahraman mı ?
• Sıkıyı görürse Rum tarafına kaçıp yerleşecek bir Rum dostu mu ?
• Maşallah, ‘akil’ olan nüfusumuzun yarısından fazlasından akıl alacak birisi mi ?
• Kıbrısı da Kıbrıslı Türkleri de ‘satacak’ bir hain mi ?
• Ağzından çıkanı kulağı duymayan bir vurdumduymaz mı ?
Özdil Nami
• Beyefendi görünümlü, Anavatan’ın adamı mı ?
• Ağzından çıkanı kulağı duyanlardan mı ?
• Beyefendi görünümlü, AB’nin bir adamı mı ?
• Beyefendi görünümlü ama Amerikan’ın bir adamı mı ?
• Beyefendi görünümlü bir CIA ajanı mı ?
• CTP’nin, seçimlerde Akıncı’yı desteklemek için pazarlık konusu yaptığı Milletvekili/Bakan mı ?
• Önüne konan her şeye kafa sallayan bir politikacı mı ?
• ‘Çözüm’ karşıtı, önüne konan her şeye “Hayır” diyen yeni bir ‘Mr.No’ mu ?
• Yerli yersiz tüm eleştirilere kulağını tıkayıp işine bakacak olan düzgün ve dürüst bir kişi mi ?
• Besleme, Hain, Piç, Rumcu, Hazır Yeyici olmamaya çalışan bir Kıbrıslı Türk mü ?
Hüseyin Özgürgün
• Kaybetmeye tahammülü olmayan bir politikacı mı ?
• Hep yanlış anlaşılan bir politikacı mı ?
• UBP’yi kurtaracak ‘tek’ adam mı ?
• Sinirleri harap olmuş bir hasta mı ?
• Meclisi ‘boks ringine’ dönüştürmeye çalışan bir milletvekili mi ?
• Dili yanısıra, yumruklarına da güvenen bir cesur mu ?
• Sözle anlatamadıklarını, küfürlerle anlatmaya çalışan bir karakter mi ?
***
Bir şeyler, ille de bizim istediğimiz gibi gitmeyince, ille de bizim istediğimiz gibi olmayınca, bizim söylediğimizden farklı birşeyler söylenince, ‘yakıştırmalar’ yapmaya başlarız hemencecik, her nedense... Soğukkanlı olmayı, sabretmeyi hiç bilmeyiz. Bu, geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle.
Görünüşe göre hiç değişmeyeceğiz.