1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. KİMDİR ŞU 300 FETÖ’CÜ?
Sami Özuslu

Sami Özuslu

KİMDİR ŞU 300 FETÖ’CÜ?

A+A-

Bir ‘Fetö’ fetişizmidir, aldı başını gidiyor.

Türkiye’den kimi yetkili makamların aşırı ısrarı, adalet ve hukukun üstünlüğü sınırlarını iyice zorlamaya başladı.

Başbakan Özgürgün’ün geçen yıl sarfettiği ‘Biz araştırdık, Kıbrıs’ta FETÖ’cü falan yok, olmayacak da’ mealindeki sözlerine rağmen konunun yeniden pişirilip piyasaya sürülmesi, gelen ‘ısrar’ın aşırılığını izah ediyor.

15 Temmuz 2016’dan kısa bir süre sonra kimileri ‘Kıbrıs’ta da Fetöcü’ler var’ diyerek ortaya kimi ‘dedikodular’ atmıştı.

‘Dedikodu’ diyorum, zira ‘bilgi’ diyebileceğimiz herhangi bir ‘belge’, ‘resmi beyanat’ ya da ‘işlem’ yoktu.

Aksine, Özgürgün’ün yukarıda anılan ‘Araştırdık,, Fetöcü yok’ sözleri, o dönemde yapılan ‘tek resmi açıklama’ydı.

Oysa ‘dedikodu’ mekanizması durmuyor, bir ‘liste’den söz ediyordu.

‘İçinde kimler var kimler’ diye abartılarak, kulaktan kulağa ve kimi medya vasıtasıyla yayılan bir ‘şehir efsanesi’ydi bu.

***

Sonra konu bir süre bekleme safhasına girdi. Arada bazı askeri görevlilerin tutuklanıp Türkiye’ye yollandıklarına dair açıklamalar geldi. Fakat bunlar KKTC ile pek de ilgili değildi. Türkiye’nin Kıbrıs’taki kurumlarına bağlı ‘iç iş’ler gibiydi.

Bu arada Polis içinde ‘FETÖ soruşturması’ açıldığı, 53 polisin ‘araştırıldığı’ bilgileri ortalığa yayıldı. Böyle bir ‘araştırma’ yapıldığı doğruydu, fakat ‘kimin neden araştırıldığı’, ‘kimin kimi araştırdığı’ hiç açıklanmadı. Henüz ‘araştırma’ safhasındayken, adı meçhul 53 kişi bir anlamda kamuoyu önünde ‘yargısız infaz’ edildi.

Daha sonra birkaç imam ve asker veya yakınları burada tutuklandı. ‘Delil’ olarak eskiden Türkiye gazetelerince dağıtılan bazı kitaplar veya yayınlar ile bilgisayar kayıtları gösterildi.

Ve son bir haftadır yeniden ‘eski hikaye’ye geri dönüldü.

Yani ‘300 kişilik liste’ meselesine…

***

Tüm bunlar olup biterken, devleti ve hükümeti idare edenler her nedense ağızlarını açıp da bir tek kelam etmedi.

Kimi hukukçular ve çok nadir medya mensubu bu olup bitenlerden ‘hukukun üstünlüğü’ ve ‘özgürlükler’ bağlamında duydukları rahatsızlığı açıkça dile getirdi ama siyaset ve sivil toplum dahil genelde ‘dur bakalım ne olacak’a yatmayı tercih etti.

Nihayet Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı dün konuştu ve ‘hukuk kuralları’ vurgusu yaptı.

Savcılık adına birkaç gündür açıklama yapan Ergül Kızılokgil’in verdiği bilgileri ve Akıncı’nın sözlerini alt alta toplamakta yarar var. Diğer bütün söylenenlerin, yazılanların herhangi bir ‘resmi’ tarafı yokken, bu iki beyanat en azından kimi ‘bilgi kırıntıları’ içeriyor.

***

Bu ‘kırıntılar’dan yola çıkarak bazı tespitler yapmak ve ‘hukukun üstünlüğü’ adına kimi soruları gündeme getirmekte fayda vardır.

  • Eğer öyle bir ‘liste’ varsa, şu 300 kişi kimlerdir? Aralarında siyaset ve iş dünyasından insanlar da olduğu söyleniyor. Peki ama 53 polis dışında KKTC devleti geri kalan 247 kişiyle ilgili işlem başlatmış mıdır? Başlatmadıysa bunun sebepleri nelerdir?
  • Bu ‘liste’ kim tarafından yazılmıştır? Hangi makam tarafından, hangi makama iletilmiş, hangi kurum ne tür bir işlem yapmıştır? Adı geçen ‘liste’, geçen yıl kendisini ‘TC’den gelen bir yetkili’ diye tanımlayan bir şahıs tarafından yazıldığı söylenen ‘liste’nin aynısı mıdır?
  • 300 kişinin tam olarak işlediği iddia edilen ‘suçlar’ nelerdir? KKTC yasalarının hangisi tarafından ‘suç’ kabul edilen hangi ‘bulgu’lar vardır? Mesela 53 kişi olduğu söylenen polislerle ilgili ‘davalık’ bulgulara ulaşılmış mıdır?
  • Savcılık önlerine ‘yeni’ gelen 300 kişiyle ilgili ‘topyekün’ mü yoksa ‘grup grup’ mu inceleme yapacaktır? Mesela polisler ayrı, siyasiler ayrı, işinsanları ayrı, (varsa) akademisyenler ve gazeteciler ayrı mı incelenecektir? Bu ‘sıralama’nın mantığı nedir?
  • Tüm bu süreçler yaşanırken ‘özel yaşamın gizliliği’, ‘adil yargılanma’ ve ‘masumiyet karinesi’ gibi mevzulara dikkat edilmekte midir? Mesela şahısların ‘haberleşme özgürlüğü’, ‘kişisel ve ailesel bilgilerini gizleme hakkı’ gibi temel ve Anayasal hakları ile özgürlüklerine hassasiyet gösterilmekte midir?

Daha sorulacak çok soru var ama işin garip tarafı şu ki, bu sorulara cevap vere(bile)cek makam kimdir sorusunun yanıtı yok!

Kimdir?

Siz biliyor musunuz?

Bu yazı toplam 2347 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar