“İlk önce KKTC vatandaşı bir koca buldum, Kıbrıslı değil ha yanlış anlama, vatandaş” dedi...
Bırakmış adam, kaçmış!
"Üstelik borcunu da bana bıraktı, kaçtı..."
- Üzgünüm, dedim.
"Yok" dedi, "Bir iyiliği şu oldu ki, onun sayesinde ben de vatandaş oldum..."
"Ne işe yarar bu yurttaşlık" dedim...
"Olur mu" dedi, "İş kuruyorsun...”

***

Evlere kadın gönderiyor.
Temizlik ya da  yaşlılara bakım için...
- "O zaman markette çalışıyordum, ne yapalım, ilk gördüğümüz adama vurulduk..."
Elbette bitmedi...
- "Sonraki koca, Türkiye’den yeni gelmişti... İlk başta yüzüme çok güldü. Sonra değişti. Onu da ben
bıraktım, kaçtım..."
- Maşşallah!
- "Ama bak, benim de ona bir iyiliğim oldu. Benden dolayı, şimdi o da yurttaş... Kendi iş yeri var..."

***

- Şimdi üçüncü kocayı aldın sanırım...
- Ya, öyle!
- Umarım bu sefer mutlu olursunuz...
- "Yok, bunu çok sevdim. Daha bir sene oldu geleli. Hele bir Allah'ın izniyle bunu da yurttaş yapacağız, son bir belgesi kaldı, yurttaş kadın bulmuş hani...”

***

- "Bana niye anlatıyorsun"  dedim...
"Sen gazetecisin" dedi, "Bizim kadınların yatırımlarını biraz aksattık da, af çıkar mı acaba, sen bilirsin...”

***

Ne diyor Reis-i Cumhur...
"Ölçüsü kaçtı!"
O da şikayetçi yani...
Ne yapacağız, bilmiyorum...
Neyin ölçüsü kaldı ki, şu dokusu çürümüş, yörüngesi kaçmış ülkede...

***

Liderimiz "ölçünün kaçtığını" söylüyor da, mesela şunu eklemiyor:
"Böylesi koşullarda tüm KKTC yurttaşlarına Birleşik Kıbrıs kimliği elbette veremeyiz.  Önce bir
inceleme yapacağız, hakkıyla mı almış, yalanla mı... Bu ülkede doğmuş, büyümüş, on senelerini vermiş insanımız korkmasın ama gerisi bilsin ki, mutlaka denetlenecek..."
Mesele bunu söyleyebilmekte...
Yoksa...
Dal da şikayetçi, rüzgar da!
Kime anlatalım halimizi...

***

Sahi, bayramdı değil mi?
"İyi uykular” Kıbrıs, mutlu tatiller herkese.