Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

KİME hizmet

A+A-


‘İnsan kime hizmet ettiğini düşünmeli...”
Nasıl da çarpıyor sizi bu cümle...
Yüzleştikçe...
Onca riyakarlıkla, adaletsizlikle, çirkeflikle...
Ve kendimizle...

***

Son yıllarda en etkilendiğim oyun oldu, ‘Zengin Mutfağı...’
‘Sınıf mücadelesi’, ezen - ezilen farkı, bu kadar yalın anlatılamazdı...
Bu kadar yaşamın içinden taşınamazdı sahneye...
Hem güldüren, hem insanın gözlerini nemlendiren bir ‘ayar’da...

***

Vasıf Öngeren, nasıl büyük bir yazarmış...
‘Sınıf çelişkisi’ sürdükçe dünyada, hep ‘güncel’ kalacak bir oyuna attı imzasını...
Ve bu oyunu yönetmek de, kızına nasip oldu, Aslı Öngören’e...
Oyun, geçen yıl İstanbul’da ilk sahnelendiği dönem, ülkücüler tiyatro basmıştı...
Ve daha birinci ayında kalkmıştı gösterimden, o zaman duymuştum...
Yüz yirmi dakika boyunca ‘havlayan’ köpeklerin ‘sinirinde’, faşizme saydırırken ahçı başı, bu ‘baskın’ın nedeni daha iyi anlaşıldı...

***

15-16 Haziran 1970’de, İstanbul’da işçilerin büyük ayaklanmasından yola çıkıyor oyun, yerelden evrensele akıyor böylece...
Hayali düşmanları, ‘milliyetçiliğin’ gözü dönmüş açlığını, ‘ihbarcı ve işbirlikçi’ budalalığını görüyorsunuz, tam karşınızda...
“Her oyun izleyicisine bir şeyler fısıldar” derler... “Epik tiyatro ise fısıldamaz, insana tokat atar...”
Tam öyle...
***

Oyun sonunda ‘Gezi’deki direnişçilerin anısına sahneye bırakılan ayakkabılar... Hrant’ın katilinden hatırladığımız ‘beyaz bere’ ile sahneye dalan ‘yıkanmış beyinler’...
Ve Murat Garibağaoğlu’nun ‘ahçı’ rolündeki etkileyici performansı, ayrıca aklımızda kalanlar...
Kıbrıs Tiyatro Festivali’nde, Genco’nun ‘Nazım’ ve ‘Brecht’ sunumlarını dahi geride bırakan bir etki bıraktı belleğimde...
Bravo İstanbul Şehir Tiyatroları’na, tebrikler Yaşar Ersoy’un seçimine...

***

Evet, ‘seçimlerimiz’le yaşarız...
Ve ‘susmak’, çoğu zaman kurtarmaz bizi, sorumluluktan...
İnsan kime ve neye hizmet ettiğini hep düşünmeli...

Bu yazı toplam 2256 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar