1. YAZARLAR

  2. Derya Beyatlı

  3. Kimsenin Yaşamadığı Kadar
Derya Beyatlı

Derya Beyatlı

Kimsenin Yaşamadığı Kadar

A+A-

“Nehirlerde yüzdük, şelalelere tırmandık. Kadın atletleri öğrendik, ağaçlar altında hikâyeler okuduk. Kolyeler, fenerler ve göz maskeleri yaparken yaratıcılığımızı konuşturduk. Ayaklarımız kirlendi, saçlarımız dağıldı. Birlikte güldük. Kimimiz ağladı. Ve hepimiz evimize yüreğimiz neşe ve mutluluk dolu olarak döndük” diye anlatıyor sevgili Natalie kız çocukları için organize ettiği bir kampın kendisinde bıraktığı izleri.

Kendi yaşantısının bir kesitini paylaşıyor esasta Natalie, mini mini kızlar ile. O bir feminist, kız çocuklarına yapmak istedikleri her şeyi yapabilecekleri bilincini küçük yaşlarda aktarmayı kendine görev edinmiş. Maratonlar koşmuş, yıldızları çalışmış, Astrofizik konusunda uzmanlaşmış Natalie, bunu sonraki nesillere kendi örneği ile aktarıyor.

Başarılı, bilge, zeki, heyecanlı ve sevgi dolu kişiliği ile ulaşamayacağı kişi yok gibi. Prenses de olabilirsiniz, atlet de, bilim insanı da, aynı anda diyor. Her şey mümkün.    

O bir spor sevdalısı, sporun fiziksel ve zihinsel sağlık için elzem olduğunun bilinciyle, Kıbrıs’ın kuzeyinde, güneyinde, doğusunda ve batısındaki tüm kadınlara kendilerine en uygun sporu bulmaları ve yapmaları konusunda destek oluyor. Sınırları her anlamda aşmış.

Doğasını çok sevmiş ülkesinin, adanın ayak basılmamış yerini bırakmamış Natalie. Beşparmakları da arşınlamış en az Trodos dağları kadar. Larnaka’da kulaç atmış, Girne’de kaşıklamış sulu muhallebisini bir maraton sonrası.

O bir barış meşalesi, sporun ve astronomi sevdasının adayı birleştireceğine inanmış. Ortak aktiviteler yaratmış, yeşilhattın kuzeyinde güneyinde. Lefkoşa’nın her iki yakasında basmış bisikletinin pedallarına, Mağusa’nın okullarında anlatmış yıldızları, merakla bakan çocuklara. 

Natalie kayboldu kara haberi o yüzden hepimizi bu kadar sarsıyor. Ölüm kimseye yakışmaz da, bu kadar içten, bu kadar canlı, böylesine güzel bir insana hiç yakıştıramıyoruz. Bildiğimiz tüm tanrılara mumlar yakıyoruz, dualar mırıldanıyoruz. O korkunç kelimeyi ağzımıza almaya korkuyoruz. Ne olur diyoruz, ne olur, yardım edin, bulun Natalimizi. Bizim Natalimiz, dünyayı daha yaşanılabilir bir yer yapmak için gece gündüz çalışan, güzel dostumuz.

Kadınların yoluna ışık saçan başka bir güzel insan, Toni Morrison ile aynı günlerde aramızdan ayrılıyor ne yazık ki Natalie. Mumlarımız eriyip akıyor, dualarımız cevapsız kalıyor. Çok üzgünüz, kısacık yaşamına koca koca hayatlar sığdırdığını bilsek de paramparçayız. Hepimiz. 

Seni hep gözlerindeki pırıltı ile, neşe ile bize bir şeyler anlatırken hatırlayacağım Natalie. Heyecanın ve azmin bu ülke adına umudum olmaya devam edecek. Nazım sever misin bilmiyorum, ama seni uğurlamak için ben Nazım’ı seçiyorum.

Bir bilim insanı olup da kendini onlara adadın

Herkes sana karşı koyarken sen bunu para istemeksizin yaptın

İşte bundan dolayı sen yaşadın Natalie

Kimsenin yaşamadığı kadar…

 

     

 

Bu yazı toplam 2529 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar