Fayka Arseven Kişi

 Baba  Hasan Çizenel, iki oğlunu da üniversitede okuttu ama ‘ne varsa baba mesleğinde var” diyerek, onları kanatlarının altına aldı.
Şimdi iki oğlu ile Çizenel Garaj’da huzur içerisinde işlerini yapmanın sevincini yaşıyor.
35 yaşındaki Emin Çizenel, Spor Akademisi’ni bitirmiş ama hiç mesleğini yapmamış, “baba mesleği daha cazip geldi, hiç de pişman değilim” diyor.  
38 yaşındaki Süleyman Çizenel ise  “Ben Bilgisayar Enformatik Bölümü’nden mezunum. Bir partinin gençlik örgütüne girip, partilerin peşinden koşup kamuya girebilirdim. Ama ben böyle bir hayatı seçmedim.  Karşıyım, kendime böyle bir şeyi kondurmam” ifadelerinde bulunuyor.
Oğullar anlatıyor, baba gururla onları dinliyor ve ekliyor, “başkalarının yanında çalışmalarını istemedim. Ne varsa baba mesleğinde var” diyerek sohbete katılıyor.
Bu hafta siyasetten uzaklaştık, Çizenel ailesinin konuğu olduk.

Emin ÇİZENEL: “Spor Akademisi’ni bitirdim. Ama babam burayı açtı açalı, babama gelip abimle yardım ediyorduk. Mezun olunca hiç okuduğum mesleği yapmak istemedim. Burası bana daha cazip geldi.”

• YENİDÜZEN: Emin, seni tanıyalım. Neden makinistlik?
• Emin Çizenel: Üniversite okudum. Spor Akademisi’ni bitirdim. Ama babam burayı açtı açalı ona gelip abimle yardım ediyorduk. Mezun olunca ama hiç okuduğum mesleği yapmak istemedim. Burası bana daha cazip geldi.

 “Kimseden gidip iş istemedim”

• YENİDÜZEN: Üniversite mezunu olunca ya mesleğini yapmak istersin, ya da devlette işe girmek… Sen okudun ama mesleğini yapmadın. Peki kamuya girmek de mi istemedin?
• Emin Çizenel: Ben böyle bir tercih yapmak istemedim. Kimseden gidip iş istemedim. Babamın yaptığı mesleği yapmak istedim ve bunu yapmaktan da son derece mutluyum. Ben Spor Akademisi’nden mezun olurken belki de 200 kişi daha mezun oldu. Ama 200’ü de şimdi neredeyse hiçbir iş yapamaz durumda. Çünkü her yer dolu, hangi okula girip öğretmenlik yapacak? Bir yere girsen bile, üniversite mezunu bile olsan asgari ücret verilir.  
• YENİDÜZEN: Bu işi yaparken zorlanıyor musun?
• Emin Çizenel: Meslekte her gün yenilik var. Bunları takip etmek zor... Ama her yeniliği takip etmeye çalışıyoruz.  Çünkü bunları uygulamak da istiyoruz.

 Süleyman ÇİZENEL: “Ben Bilgisayar Enformatik Bölümü’nden mezunum. Bir partinin gençlik örgütüne girip, partilerin peşinden koşup, kamuya girebilirdim. Ama ben böyle bir hayatı seçmedim.  Karşıyım, kendime böyle bir şeyi kondurmam.”

• YENİDÜZEN: Süleyman,  sen nasıl bu mesleği seçtin?
• Süleyman Çizenel: Fen Lisesi’nden mezun oldum ardından Bilgisayar Enformatik Bölümü’nü bitirdim. Ama o dönem biri bizi yönlendirmedi. Oysa ortaokuldan bir sanat okuluna da gidebilirdim. O yüzden üniversite mezunu oldum. Bir partinin gençlik örgütüne girip, partilerin peşinden koşup, kamuya girebilirdim. Ama ben böyle bir hayatı seçmedim.  Karşıyım, kendime böyle bir şeyi kondurmam. Sadece birkaç bilgisayarcı da çalıştım ama maaşlar kötüydü. Ama bu meslekten memnunum.
   
• YENİDÜZEN: Hiçbir şikayetin yok mu? Zorlanmıyor musun?
• Süleyman Çizenel: Meslekten memnunum ama insanların ödememesi, emeğinin karşılığını alamaman kötü. Bazen insanlara isyan edersin çünkü bazıları gerçekten emeğe inanılmaz saygısızlık ediyor.
• Emin Çizenel: Galeriler makinist dükkanı açar ve bunlar yasal değildir. Bizim sertifikalarımız, belgelerimiz varken, sektörde bu işi yapanların önünü keserler. Galerisin, makinist dükkanı açan!.. 

• YENİDÜZEN: Siz baba olarak, oğullarınızın bu mesleği yapmasından memnun musunuz? Hiç “oğlum okudunuz mesleğinizi yapın” demediniz mi?
• Hasan Çizenel: İş yok… Başkasının yanında mı çalışacaktı? Bu işi yürütecek misiniz diye sordum. Çünkü sanayide yerimiz yoktu. Kaç kez müracaat ettim ama olmadı. En son bir dostum buradaki araziyi aldı ben ondan bu dükkanı açabilecek bir yer satın aldım. Partici değilsen hiçbir şey alamazsın yani. 

Baba Hasan ÇİZENEL: “Çocuklarım çok küçük yaşlara tatillerde hep garaja gelirlerdi. Ben de onlara bu işi aşıladım.  Çünkü ben mesleğime aşığım. Ben bu işi çok severek yapıyorum. Zaten hangi işi yapacaksan sevmen gerekir.”

 “Ne yaptıysak kendi çabalarımızla yaptık”

• Süleyman Çizenel: Ama biz dik durduk hiçbir partinin arkasında durmadık. Kendi yağımızla kendi ciğerimizi kavurduk. Kimse diyemez ‘biz size yardım ettik, parsel verdik, para verdik.’ Ne yaptıysak kendi çabalarımızla yaptık.  
• Hasan Çizenel: Ortaokulu yarım bıraktım. 12-13 yaşında ufak ufak bu mesleğe başladım. Ama uzun süre Kırıkkale’de askerde çalıştım. Orada ustalarımız vardı. Onlardan bir şeyler öğrendim. Ben de bu bildiklerimi çocuklarıma öğrettim. Çocuklarım çok küçük yaşlarda tatillerde hep garaja gelirlerdi. Ben de onlara bu işi aşıladım.  Çünkü ben mesleğime aşığım. Ben bu işi çok severek yapıyorum. Zaten hangi işi yapacaksan sevmen gerekir.  Baba mesleğini yürütmek en güzelidir ve ben oğullarımla gönül rahatlığı ile bu mesleği yapıyorum. Çocukları ile işini yapan çok azdır. İş yeri olan insanlar belli bir yaştan sonra çocuklarına işi devredemeyince kurulmuş işini kapamak zorunda kalır.
   
• YENİDÜZEN: İşletmede gelir dağılımı nasıl?  Çocuklarınız maaşlı mı?
• Hasan Çizenel: Herkesin maaşı var tabi ki… Yatırımları da yapılır.
• Süleyman Çizenel: Biz kimin ihtiyacı varsa ona göre de maaşlarımızı alırız. Kimin önceliği varsa o alır. Bu da aramızda hiçbir sorun yaratmaz.
• Hasan Çizenel: İki de torun var. Onların bakımına da verilir. Biz bir aileyiz o yüzden aramızda paranın lafı olmaz. Birlikte kazanıyoruz. Birlikte ihtiyaçlara harcıyoruz.

 “Özel sektörün mutlaka sendikalaşması gerekir. Özel sektörde çalışan birçok arkadaşım var ve ne zorluklarla çalıştıklarını görüyoruz.”

 “Bir sürü kaçak işçi var”

• YENİDÜZEN: Sanayi’de çalışma yaşamını nasıl gözlemliyorsunuz?
• Emin ÇİZENEL: Saat 22’de gelin sanayiye birçok iş yerinin açık olduğunu göreceksiniz. Bir sürü kaçak işçi var. Çalışma koşullarına uymayan iş yerleri var. Zaten baştan sona Sanayi Bölgesi sorunludur.  Her yerinden pislik akar. Bunu da kimsenin düzeltmeye niyeti yok. Herkes kapısının önünü bile temizlese… Ama yok, her yer çöp, her yer kokuşmuş…
• Süleyman ÇİZENEL: 40 yılda babam ancak emekleri ile burayı yapabildi. Ama 10 yıl önce adaya gelenlere ne imkanlar tanınıyor!.. Bir bakıyorsunuz aniden garaj da, iş yeri de açar. Nerden bulunur bu paralar? Biz okul bitirdik, askerlik yaptık ama kimse ‘ne yapacak bu çocuklar, bu gençler’ diye sormadı. İmkan yaratılmadı. Bize babamız imkan yarattı hem de 40 yılı aşkın emekleri ile…
   
• YENİDÜZEN: 1 Mayıs geliyor. Sizler de emekçisiniz… Neler söylemek istersiniz?
• Emin Çizenel: Emekçiler yine o gün işleyecek maalesef… 1 Mayıs’ta emekçilerin çalışması olsun engellensin. 1 Mayıs’ın amacı işçinin bayramı ise bıraksınlar işçiler bayram yapsın, çalışmasın.
• Süleyman Çizenel: Özel sektörün mutlaka sendikalaşması gerekir. Özel sektörde çalışan birçok arkadaşım var ve ne zorluklarla çalıştıklarını görüyoruz.