Kıran kırana bir maç
Ne yaptın Emre? Bir hakemin, bir maçın önüne nasıl geçtiğini örneklemek istersek dünkü Serdarlı-Mağusa Türk Gücü maçını örnek olarak gösterebiliriz. Tabii, bu maçın önüne geçme iyi bir yönetim sonucu ise sorun yok.
Ama geçtiğimiz sezonki başarısı ile bu sezon K-Pet Süper Ligi’nde maç yönetmeye başlayan Emre Öztaşlı gibi, dünkü kötü yönetimi ile maçın önüne geçerse, sezon öncesi böylesine umut veren bir hakem için hiç de iyi bir başlangıç değildir.
Saha dışında çok sevdiğim, beyefendi kişiliği ile dikkatleri üzerine çeken Emre’nin başarılı olmasını en çok isteyenlerden biriyim. Ne var ki, Serdarlı-MTG maçı ile hakemlik geleceği ile ilgili soru işaretleri erken başladı.
Maç yorumuma geçmeden önce, Emre’yi eleştirmek istiyorum. Müthiş fiziği ile sahada otoriter ve heybetli bir hakem duruşu sergileyen Emre, kanımca çok rahat ve başarılı yöneteceği bir maçı saha içi otoritersizlikten, tereddütlü olarak çaldığı düdüklerden, futbolcular ile iletişim eksikliğinden ve verdiği kararların arkasında olamamaktan dolayı başarılı bir hakem profili çizemedi. Dost acı söyler Emre’ciğim. Eminim, bundan sonra oynatacağın ilk maçta bu eleştirilerimi dikkate alıp, başarılı olacaksın. Özellikle, Serdarlı lehine verdiği penaltının, penaltı ile uzaktan yakından ilgisi yoktu. Kaleye giren topu kalçası ile çıkaran Sami Ergazi’nin bu pozisyonuna Serdarlılılar itiraz edince, Emre’de umumi arzu üzerine penaltıyı verdi. Rifat’ın 90+2’de atıldığı pozisyonda ise, Kayalılar’a faul yapan Rifat’ın yanında iki Serdarlılı futbolcu daha vardı. Bu nasıl bariz gol şansı.
Emre’ye bir diğer tavsiyem, düdüğü ağzına götürdün mü çalacaksın, yoksa götürmeyeceksin. Bu kadar tereddüt ve kararsızlık özgüven eksikliğinin göstergesidir cnm kardeşim.A man dikkat Emre.
Ha Emre’nin en doğu kararı bir pozisyonda Kabore’nin Mike Lewis’e yaptığı faulde önce, kararı Serdarlı lehine vermesi ve hemen anında hata yaptığını anlayarak, Türk Gücü lehine vermesiydi.
Bu önemli karşılaşmaya, denk güçler olarak başlayan Serdarlı ile Mağusa Türk Gücü orta sahayı süratle geçmeyi düşününce, daha maçın başında top bir o kaleye bir bu kaleye gitmeye başladı.
İşte bu dakikalarda, iki takımın kalecileri Çağatay ile Fikri çıktı. İki kalecinin ama özellikle, Fikri yaptığı kritik ve inanılmaz kurtarışlar ile takımını deplasmanda ayakta tutan hatta, Mağusa’ya bir puanı taşıyan futbolcu oldu. Aslında, kıran kırana ve özellikle, Serdarlı taraftarının ve futbolcularının hakeme çok itiraz ettikleri bir maçtı. Hakem kötü olabilir ama Serdarlılılara tavsiyem hakemle oynamamalarıdır. Bu, düşüncem MTG li futbolcu ile yöneticiler için de geçerlidir.
Deplasmanda olmasına rağmen oyuna hızlı başlayan sarı-yeşillilerde 10 numaralı Uğur topu her aldığında Serdarlı defansını adeta darmadağın etti. Bu dakikalarda eğer Uğur’a Hüseyin Kayalılar ile Hasan Göray hatta, Osman Çobanoğlu ayak uydurabilseydi MTG bu maçı ilk yarıdan bitirebilirdi.
Serdarlı’da ise, Devecioğlu’nun öğrencileri Hasan Bahtıkara, Rıfat Hacı Arif ve Burak Sarıkaya’nın orta sahada kurdukları üstünlüklere hücumda İrfan Boşnak, İbrahim Kabore ayak uydurabilseydi, Serdarlı üç puanı rahat alırdı. Bu alanda, çok başarılı bir futbol sergileyen Mehmet Turgut’tu.
İrfan Boşnak’ın vuruşları saç baş yoldururken, Mehmet Turgut’un direklere takılması büyük şansızlıktı.
Mağusa Türk Gücü, bu maça üç puan için gelmişti. Ancak, 45+1’de Sami Ergazi’nin kırmızı kart görmesi ile taktik değişikliğine giden Ali Oraloğlu, 45 dakika bir puanı koruma yoluna gitti; onu da başardı. Buna mukabil, kendi sahasında üç puana kilitlenen Serdarlı’da Teknik Direktör Devecioğlu, ikinci yarıda tam 45 dakika MTG’yi çözecek hamleyi yapamadı.
Sonuçta, berabere bitmesi gerek maç berabere bitti ama arkasında uzun süre konuşulacak bir hakem bıraktı.