1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Kırım’ın kaderi bizimkinden farklı mı?
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Kırım’ın kaderi bizimkinden farklı mı?

A+A-

Jeopolitik olarak stratejik öneme sahip bir toprak parçası üzerinde yaşıyorsanız, kendi kaderiniz hiçbir şekilde kendi elinizde olmuyor, olamıyor.

Kimin o coğrafyada çıkarı varsa, hele de kim o coğrafyada güç sahibiyse, onun nefesi sırtınızdan eksilmiyor.

En ufacık bir istikrarsızlıkta, o güç/güçler tepenize biniyor.

Kıbrıs, yüzyıllardır bu stratejik önemin bedelini gani gani ödüyor.

Ve kim bilir daha da kaç yüzyıl ödemeye devam edecek.

Yüzyıllardır benzeri bir bedel ödemekte olan coğrafyalardan biri de kuşkusuz Kırım.

Ve Kırım şu günlerde, Rusya ile batı arasında var olagelen güç savaşının adresi.

***

Kasım sonu Ukrayna’da başlayan ve geçtiğimiz hafta sonu Rus yanlısı Cumhurbaşkanı Yanukoviç’in parlamento tarafından azledilmesiyle yeni bir aşamaya giren siyasi krizin adresi, Kiev’den Kırım’a kaydı.

Ukrayna’da Avrupa yanlılarının galip çıktığı ‘meydan’ ayaklanmasının ardından, ‘mutlu son öyle kolay değil, ülkenin bölünme ihtimali hâlâ masada’ demiştik.

Çünkü ülkenin batı ve kuzey bölgelerinde yaşayanlar ağırlıklı olarak Avrupa yanlısı olsa da, güney ve doğu bölgeleri ağırlıklı olarak Rus yanlısı.

Ve Rusya, başkent Kiev’de Özgürlük Meydanı’nda kaybettiği deplasmanın rövanşını, çoğunluğu Rus nüfusun oluşturduğu Kırım’da almakta kararlı.

***

Peki Kırım’ın özelliği ne?

Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti, tarih boyunca bölgenin büyük güçleri için hep çok önemli olmuş.

15. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresine giren ve 18. Yüzyılın sonlarına doğru Rusya’ya bağlanan Kırım, uzunca bir süre daha Rusya ile Osmanlı ve batı dünyası arasında bir savaş nedeni olmaya devam etmiş, bölge 20. Yüzyılın ortalarında Rusya tarafından Ukrayna’ya devredilmiş.

Ancak Kırım’ın resmen Ukrayna toprağı oluşu, 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve Ukrayna’nın bağımsızlığını kazanmasıyla mümkün olabilmiş.

Tabii Rusya ile Ukrayna arasındaki ‘tarihsel’ ilişkiler nedeniyle Rusya, Karadeniz’in bu çok önemli stratejik bölgesini hiçbir zaman tamamen kaybetmemiş.

Karadeniz’in belki de en önemli limanlarından biri olan Sivastopol Limanı, Rus donanmasının Karadeniz filosuna ev sahipliği yapmayı sürdürmüş.

Liman, iki ülke arasında son olarak 2010 yılında yenilenen anlaşmayla, 2042 yılına kadar Rusya’ya kiralanmış.

‘Kırım’ı kontrolü altına alan, Karadeniz’i de kontrol altına almış olur’ yaklaşımı bir kenara not edildiğinde, Rusya’nın, batıya karşı Kırım’da rövanşa çıkmış olması, şaşırtıcı değil.

Sivastopol Limanı’ndaki askeri gücünü kullanarak Kırım’da kontrolü ele geçiren Rusya’nın, tüm askeri gücünü Kırım’dan çekmesi için Ukrayna’ya verdiği süre, elinizde tuttuğunuz bu gazete bayilere dağıtılmaktayken dolacak.

Sonrasında neler olacağını hep birlikte göreceğiz.

Ancak siyasi ve askeri çıkarlar bir yana, o topraklarda yaşamakta olan yerli halkın aslında ne istediği, kimse tarafından önemsenmeyecek.

Yüzyıllardır süregelen güç savaşlarının sonucu yaşanan toplu siyasi sürgünlerin ve nüfus taşıma politikalarının anavatanlarından biri olan Kırım’ın gerçek sesini, yine kimse duymayacak.

Bu yazı toplam 2164 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar