“Kirişler zayıf, sekizinci kat kaçak, bodrumda üst kiriş yok!”
Grand İsias Otel dosyasındaki ‘Ön İnceleme Raporu’ Türkiye medyasına yansıdı. Ön rapordaki detaylarda binanın kirişlerinin zayıf olduğu, otel kirişindeki donatıların az olduğu, sekizinci katın kaçak olarak yapıldığı belirtildi.
▶ Grand İsias Otel dosyasındaki ‘Ön İnceleme Raporu’ Türkiye medyasına yansıdı. Ön rapordaki detaylarda binanın kirişlerinin zayıf olduğu, otel kirişindeki donatıların az olduğu, sekizinci katın kaçak olarak yapıldığı, bodrum katın üst döşemelerinde ise tali kirişlerin bulunmadığı belirtildi.
Soruşturma süreci: Adıyaman Savcılığı'ndan talep
● Gazimağusa Mahalli Baro Başkanı Avukat Mine Vehit, enkazdan çıkmayı başaran velilerin hem mağdur hem de davaya müdahil olacak olan ailelerin ifadesin alınması ve Adıyaman’a gönderilmesi için Adıyaman Savcılığı’ndan talep geldiğini belirtti.
Meclis komitesi süreci: TBMM'deki komisyonla görüşme gündemde
● Meclis’te oluşturulan Geçici ve Özel (AD-HOC) Komite başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kurulan “Deprem Araştırma Komisyonu” ile görüşme talebini yazılı olarak ilettiği ifade ederek, ailelerin Adıyaman’a gitmeden şikayet dilekçelerinin dava dosyasına gönderilmesinin sağlanacağı bilgisini paylaştı.
Fehime ALASYA
Onlarca çocuğumuza mezar olan Adıyaman'daki Grand İsias Otel dosyasındaki ‘Ön İncele Raporu’ Türkiye medyasına yansıdı.
Ön rapordaki detaylarda binanın kirişlerinin zayıf olduğu, otel kirişindeki donatıların az olduğu, sekizinci katın kaçak olarak yapıldığı, bodrum katın üst döşemelerinde ise tali kirişlerin bulunmadığı belirtildi.
Ülkemizde bu süreci takip eden ilgili hukuk çevreleri, soruşturmanın güvenliği için ‘temkinli açılamalarda’ bulundu. Hem Türkiye’de basına yansıyan ön inceleme raporunu hem de dava ile ilgili tüm diğer resmi evrakları ‘süzgeçten geçirdiklerini’ belirtti, ön inceleme raporunu yorumlamadı.
Adıyaman'dan talep geldi
Gazimağusa Mahalli Baro Başkanı Avukat Mine Vehit, enkazdan çıkmayı başaran velilerin hem mağdur hem de davaya müdahil olacak olan ailelerin ifadesin alınması ve Adıyaman’a gönderilmesi için Adıyaman Savcılığı’ndan talep geldiğini belirtti.
Vehit, “Talep edilen ifadeler, istinabe yöntemi uygulanarak, yani burada alınarak Adıyaman’a gönderilecek. Adıyaman Savcılığı’ndan talep geldi” bilgisini paylaştı.
Meclis’te Türkiye’deki Depremle İlgili Hukuki ve Adli Sürecin İzlenmesine İlişkin Oluşturulan Geçici ve Özel (AD-HOC) Komite başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kurulan “Deprem Araştırma Komisyonu” ile görüşme talebini yazılı olarak ilettiği belirtti.
Hasipoğlu, ailelerin Adıyaman’a gitmeden şikayet dilekçelerinin dava dosyasına gönderilmesinin sağlanacağını kaydetti.
İsias Otel’deki enkazda çocuklarını kaybeden aileler ise sürecin her aşamasını yakından ve günlük olarak takip ettiğini dile getirdi…
YENİDÜZEN, hem Türkiye medyasına yansıyan ön inceleme raporunu irdeledi, hem de soruşturmanın ülkedeki basağını araştırdı…
Gazimağusa Mahalli Baro Başkanı Avukat Mine Vehit:
“Hem mağdur, hem davaya müdahil olacak olan ailelerin ifadelerinin alınıp Adıyaman’a gönderilmesi için Adıyaman Savcılığı’ndan talep geldi”
Barolar Birliği olarak Türkiye Barolar Birliği ile sürekli iletişim içinde olduklarının altını çizen Gazimağusa Mahalli Baro Başkanı Avukat Mine Vehit, enkazdan çıkmayı başaran velilerin hem mağdur hem de davaya müdahil olacak olan ailelerin ifadesin alınması ve Adıyaman’a gönderilmesi için Adıyaman Savcılığı’ndan talep geldiğini belirtti. Vehit, “Talep edilen ifadeler, istinabe yöntemi uygulanarak, yani burada alınarak Adıyaman’a gönderilecek. Adıyaman Savcılığı’ndan talep geldi” bilgisini paylaştı.
Türkiye’de basına yansıyan ön inceleme raporunu ve dava ile ilgili tüm diğer resmi evrakları ‘süzgeçten geçirdiklerini’ anlatan Vehit, detaylı inceleme yaptıklarını anlattı. Soruşturmanın güvenliği için özellikle basın açıklamalarına temkinli yaklaştıklarını da işaret eden Vehit, “Bilinmesini isteriz ki hepimizi çok uzun soluklu bir süreç bekliyor ama şu ana kadar yapılması gereken her adım zamanında yapılmıştır. Yapılan işlemlerde herhangi bir aksama veya soruşturmanın, istemediğimiz bir yöne evrilmesi gibi bir durum bulunmamaktadır. Her şey planladığımız ve beklediğimiz gibi ilerliyor” dedi.
“Bir an öce sonuca ulaşmak çok doğal ve haklı bir istek ama dosya titizlikle hazırlanmalı…”
Hem toplum, hem aileler, hem de basının bir an önce dava sonuçlansın isteği ve heyecanı güttüğünü kaydeden Vehit, “Bu çok doğal ve haklı bir istek ama bu dosya titizlikle hazırlanmalı. Çünkü bu soruşturma tamamlanıp yargılanma süreci başladığında, ne kadar güçlü ve sağlam bir iddianamemiz olursa davada da başarılı olma şansımız daha yüksek olacaktır. Bu nedenle bu iddianamenin en doğru ve en eksiksiz şekilde hazırlanmasına odaklandık, azami katkıyı verebilmek için çalışıyoruz.” yorumunda bulundu.
“Adeta avukat ordusu takipte”
Atılması gereken her adımın Kıbrıs bacağı olarak da Türkiye’de de vaktinde atıldığını anlatan Vehit, büyük bir titizlik içerisinde, tüm paydaşlarla koordineli olarak çalışıldığını anlattı.
Bu konuda hem Türkiye Barolar Birliği, hem TC Barolar Birliği, hem de gönüllü avukatlardan oluşan grup ile adeta ‘avukat ordusunun’ bu konuyu takip ettiğinin altını çizdi.
Vehit, “Kıbrıs bacağı koordinasyon, ailelerimizle iletişim ve tüm işlemlerde yardımcı olma görevini yürütüyor. Amacımız en acı şekilde kaybettikleri çocuklarının yakınlarının haklarını arayan ailelere sürecin son gününe kadar destek vermektir. İşimiz zor ancak kararlılığımız tamdır.” dedi.
Geçici ve Özel (AD-HOC) Komite başkanı Oğuzhan Hasipoğlu:
“Türkiye’deki “Deprem Araştırma Komisyonu” ile görüşme talebini yazılı olarak ilettim”
Meclis’te Türkiye’deki Depremle İlgili Hukuki ve Adli Sürecin İzlenmesine İlişkin Oluşturulan Geçici ve Özel (AD-HOC) Komite başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kurulan “Deprem Araştırma Komisyonu” ile görüşme talebini yazılı olarak ilettiği bilgisini verdi. Hasipoğlu, bu bağlamda önümüzdeki süreçte, Türkiye’de görüşmeler gerçekleştireceğini kaydetti.
Soruşturmanın daha da genişlemesini beklediklerini anlatan Hasipoğlu, buna göre tutuklu sayısında değişiklik olabileceğine değindi.
“Bir an önce yargılanma sürecinin başlamasını istiyoruz ve yakın takipçisiyiz” diyen Hasipoğlu, ailelerin Adıyaman’a gitmeden şikayet dilekçelerinin dova dosyasına gönderilmesinin sağlanacağını anlattı.
Aileler tüm kesimlerle iletişim içinde:
GÜNLÜK TAKİPTEYİZ!
Murat Aktuğralı:
“Herkesle istişare içerisindeyiz, günlük takipteyiz”
Meclis’teki komitede yapılan toplantıya katıldıklarını anlatan Murat Aktuğralı, genel olarak hem komitede var olan bilgilerin ailelerle paylaşıldığını hem de yurt dışından edinilen bilgilerin kendilerine aktarıldığını kaydetti.
Meclisten farklı bir heyetin de yurt dışında çeşitli istişarelerde bulunduğu bilgisini aldıklarını anlatan Aktuğralı, tüm paydaşlarla istişare içinde olduklarını ve gelişmeleri günlük takip ettiklerini dile getirdi.
Yayınlanan ön inceleme raporunun hazır olduğu duyumunu aldıklarını da ifade eden Aktuğralı, “Söylenmişti ama resmi olarak bize iletilmedi. Bunlar orada duyduğumuz, bize yerli halk tarafından aktarılan gayri resmi birlilerdi ve tümü de rapora yansıdı, bu bizim için sevindirici.” dedi.
Osman Akın:
“Her yandan baskı unsuru oluşturuyoruz”
Davanın hem buradan hem de Türkiye’den çok yönlü takip edildiğini ifade eden Akın, kendilerinin de ülkedeki Barolar Birliği, Meclis Komitesi, gönüllü avukatlar ve ilgili çevrelerce sürekli haberdar olduklarını belirtti.
Akın, “Türkiye’de de ekip kuruldu, vekâletlerimizi verdik, takibi yapılıyor. Meclis komitesi ile de iletişim içindeyiz. Gerekeli hukuksal ve siyasi baskıları da onlar yapacak. Biz de sosyal medyada gündemde kalmaya çalışıyoruz. Sürekli takipteyiz. Her yandan baskı unsuru oluşturuyoruz.” dedi.
Türkiye’de basına yansıyan ‘Ön İnceleme raporunda’ neler var?
Türkiye medyasında, Grand İsias Otel dosyasındaki ön rapor, ‘Artı Gerçek’ sitesinden Dinçer Gökçe’nin haberine yansıyan detaylarda binanın kirişlerinin zayıf olduğu, sekizinci katın kaçak olarak yapıldığı gibi detaylar ön plana çıktı.
Bahsi geçen haberde, ön inceleme raporunun fotoğrafı da yayımlandı. Soruşturma dosyasına giren ‘Olay yeri ön inceleme ve keşif tutanağında’ otel kirişindeki donatıların az olduğu kaydedildi. Tutanakta, bodrum katın üst döşemelerinde ise tali kirişlerin bulunmadığı belirtildi.
Raporda yer alan detaylar ise şöyle:
İnşaata 1992’de başlandı
Dosyaya göre, otelin inşaatına 1992'de başlandı. Müteahhitliğini, otelin sahibi Ahmet Bozkurt yaptı. 1995 yılına gelindiğinde otel inşaatında ölümlü iş kazası yaşandı. Bir işçinin ölümü sonrası otel inşaatı 2001 yılına kadar durdu.
Ağustos 2002’de hizmete açıldı
Ancak aynı yıl otel inşaatı kaldığı yerden devam etti. Ağustos 2002’de de 4 yıldızlı otel, İsias Otelcilik Turizm ve Taşımacılık AŞ adına kayıtlı olarak hizmete açıldı. Ahmet Bozkurt’un (72) sahibi olduğu otelin bağlı olduğu şirkette, çocukları ve eşi de belli oranlarda hissedar oldu.
Kamu bankası finanse etti
2018 yılına gelindiğinde otelde kapsamlı bir tadilat yapıldı. Tadilat harcamaları, kamuya ait Kalkınma Yatırım Bankası’nın sağladığı kredi ile yapıldı. Soruşturma dosyasına da giren iddiaya göre bu dönemde, otelin sekizinci katı da kaçak olarak yapıldı.
Deprem anında villadaydılar
Dosyaya göre, depremin olduğu esnada otel sahibi Ahmet Bozkurt ile oğlu Mehmet Fatih Bozkurt (48), Adıyaman’da, yan yana bulunan villalarında yaşıyordu. Bozkurt’un bir diğer oğlu Efe Bozkurt ise (31), depremden birkaç gün önce tedavi için eşi ile Ankara'ya gitmişti.
Haberi, otel müdürü verdi
Yerle bir olan otel enkazının başına ilk giden isimlerden biri Haziran 2022’de Grand İsias’ta müdür olarak işe başlayan Cuma Tofan (34) oldu. Tofan’ı depremden 28 dakika sonra Ankara’da bulunan Efe Bozkurt aradı. Tofan, Bozkurt’a, “Yoldayım. Otele doğru gidiyorum” dedi. Tofan, otelin önüne geldiğinde ise Efe Bozkurt’u arayarak “Otel yerle bir olmuş” haberini verdi. Tofan’ın ifadesine göre, ikili bu sırada ağladı.
İlk sorusu ‘kimse kurtuldu mu’ oldu
Enkaz başına ilk giden bir diğer isim ile vale İbrahim Kaya (42) oldu. Kaya’yı, depremden saatler sonra arayan kişi, otel sahibi Ahmet Bozkurt oldu. Bozkurt'un, Kaya’ya sorusu “Otelden kimse kurtuldu mu?” şeklinde oldu. Bozkurt devamında Kaya’ya, “Sizde bir şey var mı” sorusunu yöneltti.
Oğlu enkaz başındaydı
İfadelere göre, otel sahipleri Ahmet Bozkurt ile oğlu Mehmet Fatih Bozkurt, depremden 2 gün sonra enkaz başına geldi. Bazı ifadelere göre ise, Mehmet Fatih Bozkurt, ilk günden itibaren enkaz başındaydı. Grand İsias Otel’in enkazındaki kişilerin kurtarılması çalışması sürerken 9 Şubat günü, ilginç bir trafik yaşandı.
Damat Aksaray’a götürdü
Bozkurt Ailesi’nin Aksaray’da çalışan damatları A. Y. Ö., arkadaşları ile birlikte 8 Şubat’ta Adıyaman’a geldi. Bu kişiler, 9 Şubat günü, üç-dört araçtan oluşan konvoy ile şehri terk etti. Aksaray’da yaşayan kızları Ş. Ö.’in evine doğru yol alan konvoydaki araçların birinde Ahmet Bozkurt eşi U. Bozkurt ile oğlu Mehmet Fatih Bozkurt yer aldı.
Jandarma: Adıyaman’dan kaçtılar
Baba oğul Bozkurtlar 15 Şubat günü Kocaeli Gebze’de polise teslim oldu. Ankara’da bulunan Efe Bozkurt da 16 Şubat günü, Ankara Adliyesi’ne giderek teslim oldu. Bu kişiler, soruşturmayı yürüten Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturmaları Bürosu’na sevk edildi. Soruşturma dosyasına giren Adıyaman İl Jandarma Komutanlığı’nın fezlekesine göre de otel sahiplerinin, depremden sonra kentten kaçtıkları bilgisi yer aldı.
“Kirişlerdeki donatılar zayıf”
Soruşturma dosyasına giren ‘Olay yeri ön inceleme ve keşif tutanağında’ otel kirişindeki donatıların az olduğu kaydedildi. Tutanakta, bodrum katın üst döşemelerinde ise tali kirişlerin bulunmadığı belirtildi.
‘Demiri İskenderun’dan getirttim’
Ahmet Bozkurt ve iki oğlu ise, savcılık ve sulh ceza hakimliği sorgularında, otelin yıkılmasına, bitişik haldeki üç binanın domino taşı şeklinde devrilmesinin neden olduğunu öne sürdü. Otel inşaatını kendisinin yaptırdığını belirten Ahmet Bozkurt, inşaata kullanılan demirleri de İskenderun'dan getirttiğini söyledi. Bozkurt, ön inceleme raporunun ise hatalı olduğunu öne sürdü.
'Üzüntüden inşaata ara verdim'
Bozkurt, 1995’te meydana gelen ölümlü iş kazası sonrası, inşaata 6 yıl ara vermesini “üzüntüden” şeklinde ifade etti. Bozkurt ile iki oğlu 24 Şubat günü, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak” suçundan tutuklandı. Öte yandan, Ahmet Bozkurt’un eşi U. Bozkurt’u (67) yanı sıra kızları B. A. (46), S. Z. (42), Ş. Ö.’in (45) de soruşturmanın şüphelileri olduğu anlaşıldı.
'En üst kat kaçak' iddiası
Soruşturma dosyasına, şikâyetçi olarak ifadesi giren isimlerden biri ise Ayşe Fatma Ayvaz (28) oldu. İki çocuk annesi Ayvaz’ın eşi İsmail Ayvaz’ın cansız bedenine, depremden beş gün sonra ulaşıldı. Sorumlulardan şikâyetçi olduğunu belirten Ayvaz, eşinin, 10 yıldır anılan otelde resepsiyon görevlisi olarak çalıştığını söyledi. Ayvaz, ilk depremde yerle bir olan otelin en üst katı olan sekizinci katın kaçak olduğu bilgisini aldığını kaydetti.