Kıbrıs’ın kuzeyinin “kirli para cenneti” olduğu ortak bir sır değil artık…
Uluslararası raporlara defalarca yansımış bir gerçek.
“Kara” diyorlar ya…
İşin aslı “kirli para…”
Asıl üzücü nokta bu paraya giderek daha çok insanın ortaklaşması…

“Suç Gelirlerinin Aklanması Yasası” da ısrarlı talepler ve baskılar sonrasında hayat buldu.
Türkiye'de hazırlandı yasa...
Hatta doğrudan Türkiye'nin talebi ile "hükümet"in önüne kondu.
Uluslararası yaptırımlar kapıya dayanmıştı çünkü…

Bu da sürpriz değil…
Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı yakın zamanda bir basın toplantısı düzenleyerek adada yasa dışı bahis üzerinden büyüyen bir “suç örgütü” olduğunu açıklamıştı…
Bu yönde hazırlanmış 130 sayfalık bir rapor var.
İlginçtir kuzey Kıbrıs’ta “hükümet” olarak anılan oluşumdan kimse çıkıp da “siz ne diyorsunuz, burada öyle bir örgüt yok” demedi.
İçişleri Bakanlığı tek kelime etmedi bu rapora dair…


***
BUGÜN KIBRIS gazetesi geçtiğimiz hafta önemli bir raporu gündeme getirdi.
Yine bir "itirafçı" var karşımızda...
Öyle sıradan biri değil...
“Sanal Bahis” operasyonunun beyin takımında görev yaptı yıllarca…
İnterpol emriyle Aralık 2023’te Hollanda’da tutuklandı.
Raporu hazırlayan ekip bu isimle buluştu, 20 saatten fazla görüşme yaptı.

Kuzey Makedonya, Ermenistan, Malta, Belarus, Hollanda ve Arnavutluk’tan 14 medya kuruluşunun işbirliğiyle hazırlanan Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi’nin (OCCRP) araştırmasına göre adanın kuzeyindeki sanal bahis operasyonu hem "KKTC" hem de Türkiye'deki iktidarı besliyor.

Çoğunluğu Türkiye ve kuzey Kıbrıs’taki iktidar partisi yetkilileri olmak üzere, ayda yaklaşık 15 milyon dolar “sponsorluk” ödemeleri yapıldığını iddia ediyor, sanal bahsin kara kutusu...

Rapora imza atan gazeteciler, şirket, mülk ve seyahat kayıtlarının yanı sıra, polis ve mahkeme belgelerini araştırarak, söz konusu iddiaların çoğunu bağımsız olarak teyit etti.

İddialara göre bahis operasyonu şu anda Birleşik Arap Emirlikleri’nden yönetiliyor.

***
Bu ciddi iddialar karşısında da “iktidar”dan henüz ses çıkmadı.
Ne bir yalanlama, ne de inkâr…
Tek bir “Kurultay” için dahi harcanan paralara, şatafata, iletişim kampanyalarına baktığınız zaman ortada ciddi bir kaynak olduğunu görebiliyorsunuz.

***
En son seçimlerde, mevcut “Cumhurbaşkanı”nı desteklemek için önemli bir finansın yine bu merkezlerden karşılandığı biliniyor.
Anketler için o dönem ülkenin büyük bir medya kurumuna kaynak aktarıldı.
Bu parayı teslim alanlar halen hayattadır.
O dönem seçimin finansmanına yönelik “sanal bahis parasının” kullanıldığına dair de pek çok tanıklık vardır.

***
Bir başka gelişme daha oldu son günlerde…
“Sahte Diploma ve Yolsuzluk” soruşturmasının en önemli aktörü işin içinde “hükümet” yetkililerinin olduğunu söyledi.

Bunun üzerine bir siyasetçi ile de görüşme talebinde bulundu.
"Hükümet" bu talebi reddetti.

"Mesele neden ilerlemiyor, biliyor musunuz? Hükümet vekillerine dayandığı için ilerlemiyor" demişti sanık...
Rüşvetlerden söz etti.

Unutmayalım ki söz konusu soruşturma kapsamında polis müdürü de tutuklandı, eski bir bakan da…

***
"Kirli Para"nın ağırlığı hep aynı zihniyete ya da adrese çıkıyor.
Bir ahtapotun kolları gibi dört bir yanı sarıyor mesele...
Çürümenin, yozlaşmanın, kokuşmanın peşine düşülmüyor, kökü kazılmıyor, üstüne gidilmiyor.

“Kim, kimi soruşturacak” diye düşünüyor pek çok insan…
Kirli paradan beslenen zihniyet, kendi önünü böyle temizliyor, ülkeyi kirletirken…

* Rapor için link: https://ciren.cy/tr/arastirmalar-tr/oldurulen-kibrisli-turk-isadaminin-kuresel-sanal-bahis-imparatorlugu/