1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Kırmızı ışık kâbusu: 300 euro!
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Kırmızı ışık kâbusu: 300 euro!

A+A-

İlk trafik ışığı bundan 150 sene önce kullanılmış.
Sanrım evrensel kuralların başında geliyor ve dünyanın her yerinde aynı uygulanıyor.
Kırmızı ışık DUR.
Sarı ışık BEKLE.
Yeşil ışık GEÇ.

Medeniyetin önemli göstergelerinden biri de bu…
Trafik ışıklarında yeşili gördüğünüz zaman gönül rahatlığıyla ilerleyemiyor, güven duymuyor, duraksıyor, sağa sola bakmak zorunda kalıyorsanız, ilkel bir yerde yaşıyorsunuz demektir.
Geri kalmış ülkelerde böyledir!
En temel kural “kural tanımazlık” olur ve hayat kalitesi yerlerde sürünür.

***

Şimdi tüm bunları yazdım ya…
Kendimi utanarak ele vereceğim.
Kırmızı ışıkta geçtim, üzgünüm, özür dilerim.

Larnaka’ya gittik önceki hafta…
Noel öncesinde ışıl ışıl süslenmiş kent, her insan bir liman adeta, sesler iç içe, farklı farklı lisanslar, lunaparktan yükselen çığlıklar, hurmaların gölgesi, şehir ve gece…
Ay yükseliyor, denizin maviden kızıla koştuğu anda ve adeta koynunuza iniyor uçaklar, avuçlarınızdan yükseliyor.

***

Larnaka’da güzel bir akşam yemeğinin ardından dönüşte, “Pile’den gidelim” dedi sevgili Sami…
Öyle yapalım!
Hem, Ay Demet barikatı çok kalabalıktır muhtemelen…
Hem de biraz değişiklik olur…

Yeni bir güzergâh, çok da alışkın değilim.
Işıklara bakıyorum, rengârenk…
Önce bir trafik ışığı “serbest geçiş” veriyor, yanıyor, sönüyor.
Sonra…
“Kırmızı” diyorlar arabanın içinden ama gerçekten gözlerim noel ışıklarında…
Derken bir “flaş” patlıyor gözümün içerisine ve irkiliyorum.
Kırmızıda geçtim!
Bu dikkatsizliğin mazereti yok elbette…
Tek tesellim sağdan soldan gelen araç yok, insan yok, kaza yok, bela yok.

***

Eve gelince internette bakıyorum, Kıbrıs’ın güneyinde cezalar ne, ne kadar…
Yenile güncellenmiş üstelik…
300 Euro!
Üç Yüz.

Çarp otuz iki…
Böl maaş…

9 bin 600 lira falan bu!
Yarım maaş…
Uffff!

***

Kıbrıslı Türklere nasıl uygulanıyor kamera ya da radar cezası öğrenmeye çalışıyorum.
Tahminim geçiş sırasında, kimlik kontrolü yapan görevli, “sizin kamera cezanız var” diyecek, ödeyeceğiz mecburen…
Hani çocukluktan kalma bir söz: Akılsız başın cezasını ayaklar çeker!

***

Kıbrıslı Rum dostlara yazıyorum, ne yapmam gerekiyor, kime başvurmalıyım.
Sabaha mesaj geliyor: Çok şanslısın!

“Larnaka’daki 18 trafik kamerası test amaçlı olarak kullanıma başladı. 15 Aralık’ta devreye girecek.”
Oh be!
Şanslıyım!
300 euro değil şansım…
Kimseye çarpamadan ve kimsenin canına, malına, keyfine dokunmadan o geceyi atlatmak…
Ders olsun diyorum kendime…

***

Bu kameralar çok iyi!
Hani “flaş” patlıyor ya yüzünüze…
Uyanıyorsunuz…
Adanın kuzeyine de alınmalı…
Kırmızı ışıkta geçmek kabusa dönüşmeli mutlaka…

kirmizi-isik-kabusu.jpg


Trafik cezalarının ‘toplu’ tahsili adil mi?

Trafik hız tespit kamera cezaları bir yıldan fazla oldu sürücülere dağıtılmıyor.
Niye?
“Kaynak yokmuş.”
Yalan!

Ercan Havaalanı’ndaki şirkete 50 milyon euro tazminatı nereden buldunuz o zaman?
Ya da arka kapıdan onca yalancı istihdamı nasıl yaptınız.
Elektrik Kurumu’na ihalesiz yakıt alımında en az 24 milyon Euro zarar var.

***

Trafik hız kameralarında biriken cezaları “toplu” olarak insanların önüne getirmek hiç adil değil bence…
Değil çünkü denetim ve cezanın bir amacı vardır.
Bir yolda hız yaparsınız, size ceza gelir, caydırıcı bir unsur olur, dikkat edersiniz.
Kendinize gelirsiniz!
O ceza vaktinde gelirse sizin için uyarıcı olur.
Yanlış bir park yaparsınız, size ceza uygulanır, bir başka gün, aynı yere park etmezsiniz.

***

Şimdi insanlara aylarca hiçbir ceza göndermeden, tümünü toplu olarak önlerine getirirseniz, bunun altından kalkılmaz.
Ceza bir zulme dönüşür.
“Trafikte sürati meşrulaştıralım mı?”
Asla!
Elbette trafik kurallarına uymak zorunluluktur ve önemlidir.
Hız sınırını olağanüstü aşan, bunu sürekli yineleyen  ve alışkanlık haline getiren, yollarda tam anlamıyla ölümü kovalayan sürücüler varsa belirlenmelidir, yargılanmalıdır.

Ama öyle küçük küçük ihlalleri sürücülere zamanında göndermemek…
Yıllarca bekletmek…
Toplu tahsilata gitmek de adil değil sanırım…

Her sürücüye ihlalleri bildirilmelidir ve toplu ceza yerine, yeni bir ihlalde, iki katı ceza uygulamak sanırım daha caydırıcı olacaktır.

trafik-cezalarinin.jpg


Kıbrıs'ı bölenler bilinci, hafızayı, yüreği de böldüler

Bir saat tartışıyor, söyleniyor, ağlaşıyoruz "bittik, yok olduk, kuşatıldık, irade kalmadı..."
"Burasını Türkiye yaptılar, Kıbrıs'a ait ne varsa istemiyorlar" falan...

Sonra birisi diyor ki...
"Hade uzatmayalım da Fener'in maçı başlayacak."

***

Kıbrıslı Türklerin bilinci "işgal" edilmiştir önce…
50'lerden başlayan bir proje bu sanırım...
Bayrakla, törenle, marşla… Nüfus taşıyarak, eğitim müfredatını kapsayarak, kitle iletişimi kullanarak...

***

Herhangi birisine "adını soyadını bana kodla" deyiniz.
Adana'nın A'sı Hakkari'nin H'si Muğla'nın M'si diye başlar saymaya…"kibrisi-bolenler.jpg
Yok yok!
“Kıbrıs'ın yer adlarıyla bunu yap" deyiniz.
Öylece kalır.

***

Ne zaman ki Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti uluslararası anlamda yan yana geliyor, bağırıyoruz:
"Biz neredeyiz?”
Biz Kıbrıs’ta tribündeyiz ama genelde "Türkiye" takımını destekliyoruz.

Toplumsal kimliğimiz nerede?

***
Kıbrıs'ı bölenler bilinci, hafızayı, yüreği de böldüler.
Bu bir avuç coğrafyada Kıbrıs, Türkiye, Yunanistan, Avrupa Birliği dört farklı bayrak dalgalanıyor, düşünsenize!
Hangisinde ne kadar varız, ne kadar yokuz muamma!
Bunun çok ama çok daha derin düşünmeliyiz.


4 Ocak’a kadar izninizle!

Şimdiden “mutlu yıllar” dilemek için elbette erken…
Yine de umarım daha güzel bir ülkemiz, geleceğe dair gerçekleşeceğine inanacağımız düşlerimiz olur.
Sağlıkla, umutla, özgürlükle yol alırız yarınlara…

Yılsonuna bıraktığım izinler vardı, epeyce de özlem birikti içimde, evlat gelecek, yurt dışından…
Uzun senelerdir her gün yazmaya alıştım, ara vermeyi epeyce garipsiyorum, yine de bazen nefes almak gerekiyor.

İzin hakkımı kullanıyorum.
4 Ocak’a kadar müsaadenizle diyorum.
Görüşmek üzere…

 

Bu yazı toplam 4073 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar