KIŞ DÜŞLERİ
Kış uyku zamanı ya, uyku şifalıdır aslında. İyileştiricidir. Hem ruha hem bedene iyi gelir. Yeniden doğabilmek, bahara kavuşmak için bir hamledir kış. İstanbul’da penceremden uykuya dalmış ağaçlara bakıyorum şimdi. O derin rüya huzur veriyor bana. Hayat bu gerekli uykuya, içe doğru çekilip yavaşlamaya pek izin vermiyor ama artık. Randevular, etkinlikler, yolculuklar beni bekliyor.
Az önce çadırların ne kadar soğuk olduğuna dair bir Filistinli babanın yorumunu izledim televizyonda. Bir yanım düşlere dalmak istiyor bir yanım acı gerçeklerle sarsılıyor. Hep böyle olmadı mı zaten. Noel, yeni yıl, kutlama, barışma, birbirine sarılma, hediyeler verme, eğlenme günlerine hep burukluklar, suçluluklar eşlik etti. Genelde İstanbul’da oluyorum böyle günlerde, ağaçlar yapraklarını döktüğü için karşıda Galata kulesini görebiliyorum, martılar geçiyor önümden. İçimi hem kanatlandıran hem de buran bir manzara bu. Manzaraya eşlik eden anılar var çünkü. Tarihsel doku nedeniyle pek değişim göstermeyen bu manzara geçmiş yıllara dair anıları da tetikliyor. Bu pencereden bakmakta olan on yıl önceki kadını anımsatıyor örneğin. Bu devamlılık hali hem güzel hem de bir hüzün ağırlığı taşıyor. Melankoli de hayatın bir parçası sonuçta. En azından şiire, yazıya faydası var.
Eşikte Almanya seyahatim var. Kış yolculukları zorluklarla dolu olsa da romantik gelir bana. Şubat ayında bir Noel kartını andıran bembeyaz Oslo’ya gidişimi anımsıyorum. Geçen haftalarda Noel pazarına saldırı Avrupa’nın tadını kaçırdı biliyorum. Yine de kış gecelerinin Kibritçi Kız’ı olmak, dünyayı saran kederlere teslim olmak istemiyorum. Hayat acı-tatlı bir serüven sonuçta. Neşemizi kırmaya çalışanlara izin vermemeli. Böylesi dönemler en çok da eve kapanıp yazmak için uygun diğer yandan da. Sessiz derinlikler daha çok yakışıyor kışa. Böyle ikircikli zamanlarda her iki ucu da dengede tutmak en iyisi.
Geçmiş damgasını vurmuş bir kere ruhumuza. Demans hastaları hep düşündürür beni. Anıların ağırlığına, çevrenin kötülüğüne dayanamadıkları için bir nisyana mı savruluyorlar yoksa? Bilimsel bir açıklama değil bu; biliyorum. Acı veren şeyleri unutmayı diliyoruz ya hep. Çoğaldıkça daha da büyük bir ağırlık veriyorlar. Bir kaçış arıyor belki de insan. Dört bir yan şiddet ve kötülük doluyken bir sığınak arıyor.
Kederli şeyler yazmak değildi niyetim. Gerçi kederli şeyleri okumak da iyi gelebiliyor. Yazar kederli şeyler yazıyor ama okur bir başkası da benim kederlerime sahip, yalnız değilim o zaman diye seviniyor.
Kış bahara kavuşma hamlesi demiştim ya, uyku gibi biraz da. Anıları tasnif ediyorsun kışın, bedenini dinlendiriyor, güç topluyorsun. Ev içlerine çekilirken dışarıdaki kötülükten de bir miktar sakınıyorsun kendini. Bunu abartmak kötü ama. Dışardaki canavar öyle yalnız bırakmaya gelmiyor. Uzun süre çıkmazsan gelip kapına dayanıveriyor. Yüklü bir fatura olarak sunuyor sana dışarıdaki sefaleti. Kötülük haberlerini topluca almak gibi.
İçimi ferah tutmak istiyorum her şeye rağmen. Öyle yapın siz de. Kötülerin gündemine yenik düşmeyelim. Sevinç galip gelebilsin kedere.
Büyük acılardan geçmiş ama yenilmemiş bir şairle tanıştım geçen gün. İlhan Sami Çomak ile. 30 yıl suçsuz yere duvarlar arasında bırakılmış ama teslim olmamış bir şahane ruh ile. Günlerdir içimde dolanıyor yüzü ve anlatısı. Bu yazının kederli tonu biraz da onun etkisiyle. Daha sonra uzun uzun yazmak isterim onun hakkında. Onun koluna girip yağmurlu bir İstanbul’da yürümek insanın gözlerini dolduran bir sevinç etkisindeydi. Emir Kustarica’nın Underground filmini anımsadım nedense. Her şeye şaşıran, pek çok şeyi bir ilk olarak tadan bir çocuk gördüm. İçimde bir çığlık yükseldi kelimelerle anlatılamayacak bir isyanın etkisiyle. Dört duvar arasındaki diğer masum insanları, dünyayı saran derin adaletsizliği de anımsattı. İlhan’ın bu uzun kışın ardından şenlikli bir bahara ulaşması bütün dileğim.
Kalplerimizi birleştirirsek güzelleşebilir dünya. Bunca kötülük karşısında tek önerebileceğim bu.
Payımıza düşen kötülük ve zulüm oranları farklı ama bir başkasının yaşadığı zulüm de aslında bizim hanemizde. Birlikte yenebiliriz bazı canavarları.