CTP Milletvekili Fikri Toros, kısa vadeli ‘kurtarma planına’ ihtiyaç olduğunu söyledi.

İşsizlik oranının iki katına yükseldiğine vurgu yapan Toros, işletmelerin toplam borç stokunun takriben 13 milyar TL’den 18 milyar TL’ye çıktığını kaydetti.

Toros, kredilerin yüzde 65 oranında artan faiz oranlarıyla yapılandırıldığına işaret ederek,

“Pandemi sürecinden bu yana TL takriben yüzde 40 değer kaybetti” dedi.

Yapılması gerekenleri de madde madde sıralayan Toros, krizi bütçelendirerek, hibe fon oluşturulmasının yanı sıra reel sektörü finansal sağlığına kavuşturmanın kurtarma planının esas amaçları olması gerektiğini ifade etti.

Toros, Azınlık hükümetini oluşturan partilerin iç meseleleri ile ortaklar arasında tırmanan gerginlik dikkate alındığında halk iradesinin ivedilikle yenilenmesi kaçınılmaz hale geldiğine de vurgu yaptı.

Toros’un sosyal medya paylaşımı şöyle: Krizin aşılması için acil olarak bir “kısa vadeli kurtarma planına” ihtiyaç vardır

Mart 2020 ayından bu yana devam eden koronavirüs salgını, sağlık, eğitim ve ekonomi başta olmak üzere günlük yaşamı zorlaştırmaya devam etmektedir. Salgını asgariye indirmek için yürürlüğe giren kısıtlamalarla eş zamanlı uygulanmış olması gereken sosyo-ekonomik ve mali etkileri hafifletmeye yönelik politika önerilerimizin doğru zamanda dikkate alınmamış olması, krizin etkilerini adeta “çorap söküğü” haline getirmiştir. Gelinen aşamada genel durumun özetini kıymetli halkımızla paylaşmak istiyorum:-

İşsizlik oranı iki katına yükseldi

- İşletmelerin toplam borç stoku, takriben 13 milyar TL’den 18 milyar TL’ye yükseldi

- Krediler takriben yüzde 65 oranında artan faiz oranlarıyla yapılandırıldı.

- Pandemi sürecinden bu yana TL takriben yüzde 40 değer kaybetti.

- Tüketiciye yansıyan hayat pahalılığı takriben yüzde 50 oranında gerçekleşirken, kamu çalışanları maaşlarına takriben yüzde 9 bir artış yapılmış, asgari ücrete henüz bir artış yapılmamıştır. Bu da halkı fakirleştirmekte ve açlık sınırının altına sürüklemektedir.

- Lokomotif niteliğinde olan Turizm, Yüksek Öğrenim ve Emlak sektörleri de küresel krizin etkilerini yaşamaya devam ediyor.

Bu sorunların aşılması için gerekli olan bir “Kısa Vadeli Kurtarma Planı”dır. Krizi bütçelendirmek ve bir hibe fon oluşturarak reel sektörü finansal sağlığına kavuşturmak, kurtarma planının esas amaçları olmalıdır. Hibe desteğin ön koşullarının başında da istihdam zorunluluğu yer almalıdır.  Bu da ancak kriz yönetiminde ehli finans ve ekonomi uzmanlarının birlikte çalışacağı güçlü bir siyasi irade ile mümkündür.

Azınlık hükümetini oluşturan partilerin iç meseleleri ortaklar arasında tırmanan gerginliklere eklendiği zaman, halk iradesinin ivedilikle yenilenmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.    

İş dünyamızın önde gelen kurumlarının katılımıyla gerçekleşen Ekonomik Kurul toplantısının ana gündemi sadece sosyal sigorta prim desteği olmasına rağmen, bunu dahi sonuçlandıramayan ve mağduriyeti körükleyen bir aşamaya gelinmiştir.

Konuyu “çalışma gruplarına” devretmenin ne anlama geldiği tüm paydaşlar tarafından bilinmektedir!