TDP’nin yeni genel başkanı Özyiğit “başkan” sıfatıyla  ilk kez YENİDÜZEN’e konuştu, eski başkan Çakıcı’nın “yöntemini” eleştirdi
 

Ayşe GÜLER

Toplumcu Demokrasi Partisi’nin (TDP) “çiçeği burnunda” genel başkanı Cemal Özyiğit, koltuğu devralmasının ardından ilk kez YENİDÜZEN’e konuştu.
Hedeflerini, partinin bundan sonraki yol haritasını anlatan Özyiğit, “güvercinlere” yuvaya dön çağrısı yaptı.

Özyiğit, “1980’li yıllarda TKP’nin yaptığı gibi, ülkedeki düzeni sarsacak, kökünden değiştirecek, Kıbrıs Türkü’nün kendi evinde efendi olacağı sivil demokratik düzenin sağlanması için yeniden yola koyulacağız” dedi.

TDP’nin liderin ya da başkanın adı ile anılmayarak, kadro hareketine dönüşeceğini vurgulayan Özyiğit, partinin örgütlenme ağının süratle tamamlanacağını, kurumsallaşma adına önemli adımların atılacağını kaydetti.

Hükümet çalışmalarına da değinen Özyiğit, koalisyon ortaklarından DP-UG’nin, CTP-BG ile ortak olmasına rağmen, dışarıda UBP ile birleşme zemini aradığını öne sürdü.

Özyiğit, “Yılbaşından sonra CTP kurultayı bahane edilerek, hükümetin yerinde yeller esebilir. Bu duruma hiç şaşırmamak gerekir. UBP ile DP-UG birleşmesi sağlanabilir” şeklinde konuştu.

• YENİDÜZEN: Hükümet çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

• Hükümet, halka verdiği sözlerin tam tersini yapıyor. Ne yazık ki göstermelik işlerin ötesine gitmiyor. 28 Temmuz erken genel seçimlerine giderken, CTP-BG ile DP-UG’nin halka söylediklerine bakmak gerekiyor. Gelinen noktada; özerkleştirme sözünün tam tersi yapılmaya çalışılıyor. Biliyorsunuz ki o dönemde El-Sen, Kıb-Tek’in özerkleştirilmesi için bir yasa hazırlayarak, Meclis’e sunmuştu. O dönemdeki muhalif partiler, TDP, CTP-BG, DP-UG ve ÖRP bu yasayı kabul etti ancak UBP reddetmiş, yasa rafa kaldırılmıştı. Şimdi, hükümet programında elektrik ve telefonda özerkleştirme çalışmaları var. Peki bu çalışmalar yapılıyor mu? Bu yasa orda duruyor, yasayı sunan partiler hükümettedir. Yasayı tozlu raflardan alıp, Meclis’in gündemine gelmesi gerekiyor. Biz, onay vermeye hazırız. Belli ki partiler koltuğa oturduğu zaman birileri ile geliştirilen ilişkiler değişiyor.  Başbakan Ankara’ya bir mektup gönderdi. Ancak bu mektubun içeriği halkla paylaşılmıyor. İçerik halkla paylaşılırsa, onlarda kendilerine vaat edilenleri ve nelerle karşı karşıya olduklarını rahatlıkla görebilecek. Açıklanmansa da atılan adımlar bu vaatte gidiyor.

***********************************

“İstihdamlar, yargıya taşınmalı”

• YENİDÜZEN: Sözleşmeleri yenilenmeyeceği açıklandı. Bu konudaki görüşünüz nedir?

• UBP kurultay döneminde 430 delege yakınını işe alanlar sorgulanmalıdır. İstihdam edilen kişilere, ‘alın çantanızı gidin’ mi demeliyiz? Bu insanları haksız yere işe alanlara ne yapıldı? Şimdiki hükümet, bununla ilgili geçmiş hükümete hesap sormuyor. Faturayı, işe girenler ödüyor. Çocuğuna iş ve aş arayanların suçu nedir? Devletin görevi herkese istihdam olanağı sağlamaktır. Bu insanların tek suçu; çocuğunu işe almalarına güvenip, birilerine destek olmaktır. Gençleri işe alanlardan hesap sorulması şarttır. İstihdamlar yargıya taşınmalıdır. Eğer ülkede istihdam ihtiyacı varsa, hükümet münhal kadroları ilan ederek, sorgulanmış ve demokratikleşmiş Kamu Hizmeti Komisyonu aracılığıyla istihdam olanağı sağlamalıdır. Vatandaşlar, bazı şeyleri çabuk unutup, kolay affediyor. Bunu yapmakla da kendi çocuklarının geleceğini tehlikeye atıyor.1974’ten beridir, hak edenin hak ettiği yere gelmesi için adil bir düzen kuramadık. Hiç kimse devlete güvenmiyor. Herkes, kendisinin ve çevresinin çıkarları doğrultusunda birilerine yaklaşarak istediğini elde etmeye çalışıyor. Bu durum kanıksanmış devlet düzeni olarak kabul görmeye başladı.

• YENİDÜZEN: Elektrik zammının ardından, bazı kesimler “sivil itaatsizlik” çağrısında bulundu. Bu konudaki görüşünüz nedir?

• Sivil itaatsizlik bir eylem şeklidir. Bunun çok iyi bir şekilde organize edilmesi gerekiyor. Bu konuda sendikaların bir takım görüşmeleri ve çağrıları vardır. Bugün tüm örgütler ve siyasi partiler de ortak görüşmeye çağrıldı. Parti olarak görüşmelerde yerimizi alacağız. Hep birlikte ne yapacağımızı konuşacağız. Çünkü elektriğe yapılan zam tüm kesimleri olumsuz etkileyecek.
Şu anda hükümetin geldiği nokta, kurumun özelleştirilmesi için zemin hazırlamaktır. Beşir Atalay ülkeye her gelip gittiğinde, fırtınalar kopmaktadır. Bu ziyaretin ardından Kıb-Tek ve Telekomünikasyon Dairesi’nin özelleşmesi hızlanacaktır. Şu anda projede tahsilatın özele devredilmesi öngörülüyor.
Kapalı kapılar ardında Ankara’ya verilen taahhüdün gerekleri yapılıyor. Özelleştirme konusunda adım atılıyor.

*************************************

“Çakıcı’nın savunduğu görüşe katılmıyorum”

• YENİÜZEN: Eski Genel Başkan Mehmet Çakıcı, kurultay sürecinde yeterli çalışmanın yapılmadığını savundu. Bu görüşe katılıyor musunuz?

• Çakıcı’nın savunduğu görüşe katılmıyorum. Bizde UBP kurultayı gibi tantanalı bir süreç mi yaşayalım? Yoksa kamuoyu önünde ikilemler mi yaşayalım? Bu durum bize yakışmaz ve olgunluk göstergesi değildir. Biz bu durumun tam tersini yaptık. Çakıcı, Batı demokrasisinde görülen bir örnekle istifa etmiştir. Hüseyin Angolemli, Suphi Hüdaoğlu, Mehmet Harmancı gibi başkanlık için ismi geçen kişilerle bu süreç içerisinde birçok kez toplantılar yaptık, konuyu enine boyuna tartıştık. Başkanlık için ismi geçenlerin hepsi, bu görevi layığı ile yürütecek bilgi birikimine ve kapasiteye sahiptir. Yapılan bir dizi görüşmelerin ardından, sağlanan uzlaşı ile tek aday olarak ben çıktım. Partide şu anda iddia edilenlerin aksine güçlü birliktelik vardır. Geçtiğimiz gün parti önünde yapılan basın toplantısındaki tablo, genel tablonun çok küçük bir bölümüdür. Kurultaya tek adaylı gidilse de, özellikle Lefkoşa’da Parti Meclisi’ne seçilen adayların iki katı oranında başvuruda bulunuldu. Bu durum, birlik ve beraberliğin sinerjisidir. İnsanlar, yeniden ayağa kalkıyor. Kenarda köşede atıl durumda olanlar, parti için ne yapabilirim düşüncesiyle bizi arıyor.

*************************

“TDP’nin borçları var, doğrudur…”

• YENİDÜZEN: Yeni yol haritasını belirlerken, hedefleriniz nelerdir?

• Partide yeni bir ivme yakalamış durumdayız. Bu ivme sayesinde, yeni hedefimiz; 28 Temmuz seçimleri sonrasında yaşanan hayal kırıklığını süratle üzerimizden atmaktır. Bununla birlikte kurultaydan hemen sonra oluşacak yeni parti meclisi ve yeni yönetim kurulu ile kollar sıvanacak. 1980’li yıllarda TKP’nin yaptığı gibi, ülkedeki düzeni sarsacak, kökünden değiştirecek, Kıbrıs Türkü’nün kendi evinde efendi olacağı sivil demokratik düzenin sağlanması için yeniden yola konulacağız. Partimiz artık, liderin ya da başkanın adı ile anılmayacak, kadro hareketine dönüşecek. Örgütlenme ağımız süratle tamamlanacaktır. TKP ve BDH’nın onurlu geçmişi ile 1981 ruhu ile bir kez daha Kıbrıs Türkü’nü yarınlara taşıyacak partiyi oluşturmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, 1976’da TKP’nin kuruluşundan bugüne kadar birlikte hareket ettiğimiz, bizimle ayni duyguları paylaşan arkadaşlarımız vardır. Bunlar, çeşitli nedenlerle aramızdan ayrılarak, başka yerlere gitmişlerdir. Tüm güvercinlere yuvaya geri dön çağrısı yapıyoruz. Bunun yanı sıra, bugüne kadar bu çatı altında buluşmadığımız, yüreği barış ve demokrasi için atan tüm vatandaşları partiye katılmaya davet ediyoruz.

• YENİDÜZEN: Partinin mali bütçesinin sıkıntıda olduğu ortaya atıldı. Nedir durum?

• Şu anda TDP’nin bir takım borcu olduğu doğrudur. Bu borç, her zaman olmuş ve kolaylıkla ödenmiştir. Önümüzdeki günlerde yapılacak çalışmalarla, bu durum kısa sürede aşılacaktır. Partide bugüne kadar ne yazık ki kurumsallaşma sağlanamamıştır. Bu durumun tepeden tırnağa doğru anlatılması gerekiyor. Parti tarihinde ilk kez bütçe çalışması yapılacak. Gelirler giderler nasıl dengelenecek belirlenecek. Kişiye endeksli çalışmalar yürütülmeyecek. Günü birlik değil, sistematik çalışmalar yapılacak. Partinin nitelikli çoğalma yaşayacağını herkes kısa sürede görecek.  Şunu da söylemek istiyorum bu partide herkes gönüllü çalışmaktadırlar. Tüm harcamaları bende dahil, herkes kendi cebinden yaptı.