Ertuğrul SENOVA

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Ceza Yasası ile Askeri Suçlar Yasası’nda değişiklikler yapılmasına ilişkin önerilerini Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı’na sundu.

Yapılması talep edilen değişiklikler arasında, gazeteci Ali Kişmir’in 10 yıla kadar hapisle yargılandığı Askeri Suçlar ve Cezalar Yasası’nın 26’ncı maddesinin tamamen kaldırılması talep ediliyor. 

Değişiklik önerisinde, “Manevi şahsiyetin tahkir ve tezyifi” yan başlıklı 26’ncı madde ile ilgili, “kişi hak ve özgürlükleri açısından ciddi tehlikeler barındırdığı” ifade edildi.

Konuyla ilgili CTP’den yapılan açıklamada, şiddete teşvik ve nefret suçları haricinde ifade özgürlüğünü kullanan kişilere cezai yaptırım uygulanmaması gerektiği, bunun modern demokrasilerde genel kabul gördüğü vurgulandı.

Söz konusu önerilerin “hakaret ve sövme” iddialarına karşı Mahkemeye başvuru hakkını engellemeksizin modern hukuk ilkeleri çerçevesinde sunulduğu belirtilen açıklamada, “Siyasi kişiliklerin, siyasi sorumlulukları ve cevap verme araçlarının genişliği göz önünde bulundurularak kendilerine yöneltilen eleştirilere karşı daha hoşgörülü olması gerektiği en temel ilkelerden olmuştur” denildi.

Öte yandan değişiklik önerilerinin içeriğine ilişkin YENİDÜZEN’e konuşan CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, önerilere ilişkin çalışmaların paydaşların görüşlerine başvurularak, özgürlükçü bir anlayışla hazırlandığını, düşünce özgürlüğünün her bir bireyin hakkı olduğu temelinde şekillendirildiğini söyledi.

“Düşünce temelli gazetecilik anlayışının geliştirilmesi bakımından bunun ivedi bir konu olduğu düşüncesindeyiz” ifadelerini kullanan Akansoy, soru üzerine, “Gazeteci Ali Kişmir’e açılan dava, son dönemde bu konunun ele alınmasını daha da ivedi kılmıştır” şeklinde konuştu.

CTP, Ceza Yasası ve Askeri Suçlar Yasası için değişiklik önerilerini sundu

CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy:

“Kişmir’e açılan dava, ivedi olan konuyu daha da ivedi kıldı”

Yapılması talep edilen değişikliklerle ilgili YENİDÜZEN’e konuşan CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, önerilere ilişkin çalışmaların paydaşların görüşlerine başvurularak, özgürlükçü bir anlayışla hazırlandığını, düşünce özgürlüğünün her bir bireyin hakkı olduğu temelinde şekillendirildiğini söyledi.

Yürürlükte olan Ceza Yasası’nın, birçok açıdan günümüz modern hukuk ve insan hakları kapsamından çok geride bir düzenlemeye sahip olduğunu vurgulayan Akansoy, mevcut yasanın çıkış noktasının İngiliz sömürge döneminde; Kraliçe’yi, Kraliçe’nin Birleşik Krallık Hükümeti’ni ve Koloni Hükümeti’ni korumak amacıyla hazırlandığını söyledi.

Akansoy, ‘müfsit niyet’ (yıkıcı niyet) gibi kavramları içeren bu düzenlemelerin sınırları her ne kadar 2007 yılında yapılan değişikliklerle önemli derecede daraltılmışsa da, günümüzde bu kavramların Ceza Yasası içerisindeki sınırlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Çalışmayı, ilgili toplum örgütleriyle temas içerisinde bulunarak, AİHM’in ortaya koyduğu yaklaşımları gözeterek gerçekleştirdiklerini belirten Akansoy, “Politik eleştiriler, kamu yararına gazetecilik faaliyetleri, kamu yararına basın özgürlüğü ve kamuyu yakından ilgilendiren konularda gerçekleşen tartışmalar bakımından üretilen kararlar dikkate alındı” dedi.

“Düşünce temelli gazetecilik anlayışının geliştirilmesi bakımından bunun ivedi bir konu olduğu düşüncesindeyiz” ifadelerini kullanan Akansoy, soru üzerine, “Gazeteci Ali Kişmir’e açılan dava, son dönemde bu konunun ele alınmasını daha da ivedi kılmıştır” şeklinde konuştu.

Akansoy, “Ortaya konan yasa önerilerinin çağdaş, düşünce ve ifade normlarının, anlatım özgürlüğünün düzenlenmesinden ibarettir” bilgisini verdi.