1. YAZARLAR

  2. Erdinç Gündüz

  3. Kıtlık..Keçi... Abdurrahman Dayı...
Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Kıtlık..Keçi... Abdurrahman Dayı...

A+A-

Kıtlık ? Var.... Keçi ? O da çok... Abdurrahman Dayı ? Bol bol maşallah...

“Nereden çıktı şimdi bu” demeyin...

Fazla değil, bir haftacık yakından izleyin medyayı (sosyal medya dahil), ne kadar çok  sayıda ‘Abdurrahman Dayı’  var ülkede hemen farkedeceksiniz.

Herkesin, her ama her konuda fikir sahibi olması mümkün mü sizce ? Üzerinde birazcık düşünmeye çalıştım.  Bu ülkede,mümkün olduğu (!) sonucuna vardım.

Fazlaca derinlere inmeden ‘Süper Lig’de (!) oynayanları düşündüm...

Politikacı: Çooook..... Müdür: Çoook... Sanatçı: Çooook... Duayen: Çoook... Uzman: Çoook... Gazeteci: Çoook... v.s. v.s. v.s.  Hepsi bol bol maşallah...

Sözün özü şu: Her birimiz birer ‘Abdurrahman Dayı’ olup çıkmışız ortaya.

Yadırgamamak gerek. Kıbrıs sorunundan, ekonomiye, Belediye meselelerine; eğitim’den spor’a;  müzik’ten, resime, yazarlığa, şairliğe, sinemaya, radyoya televizyona, her ama her konuda fikir sahibi olanlarla dolu bir ülkede, Abdurrahman Dayı’ların sayısının da bu kadar çok olmasına şaşırmamak lazım...


‘Mücahitler Marşı’ ???

Biz eskiler sohbetlerimizde, bazen anılarımıza takılır kalırız.  Biraraya geldiğimizde, sanki  bir kıvılcımdır herkesin beklediği. O kıvılcım bir anda eteşe dönüşür ve başlar herkes bir anısını anlatmaya. “Şöyle olduydu..Böyle olduydu...” ; “Şöyle yapardık... Böyle yapardık...” gibi... Ve uzayıp gider sohbetler.

İşte böyle sohbetlerden birinde arkadaşlardan birisi, Lefkoşa’daki Bayrak Törenleri’ni, Ulusal Bayramlardaki resmi geçitlerimizi hatırlattı. Ayaklarımızı, asfaltı patlatmak istercesine yere vurup geçerken bandonun çaldığı marşları.  Ve... Yürüyüş sırasında avazımızın çıktığı kadar bağırarak söylediğimiz İki Marşımız takılıverdi aklımıza. (1) Mücahitler Marşı (2) Akıncılar Marşı... Geçen zaman içinde, ne olduydu bu marşlara ? Bandolar hala çalıyor muydu törenlerde ? Yoksa unutulmuş, unutturulmuş muydu her ikisi de ?

Biz, kendi aramızda, cevaplayamadık bu soruları. Aranızda bir cevap verecek olan var mı acaba ?


Döviz ... TL...

Ülkede ücretler, maaşlar Türk Lirası... Ama yaşamı doğrudan etkileyen bir sürü şey Sterlin-Dolar veya Euro üzerinden işlem görüyor. Ev-dükkan kiraları  döviz...  Ev, arsa, araba v.s. satışları, Sterlin-Dolar veya Euro...  Her türlü yakıt fiyatı dövize göre ayarlanmakta... Piyasadaki malın önemli bir bölümünün satış fiyatı döviz karşılığı TL.  Üstelik, çok önemli bir bölümü Türkiye’den ithal edildiği halde... Bunu sonu nereye varacak hiç kimse bilmiyor, tahmin de edemiyor.

***

Durumdan yarar sağlayanlar çok. Döviz zenginleri mutlu mu mutlu. Bu bir yana, Güney’den gelen komşularımız da, durumdan memnun gibi sanki.  Söylendiğine göre, sınır kapılarından geçiş yapan Güneyli komşularımızın önemli bir bölümü,  alışverişlerini Kuzey’de yapmayı tercih etmeye başlamışlar. Bu da ilginç bir durum. Ama daha da ilginci var.  Bazı Kuzeyliler veya ülkeye tatil için gelen Kuzey kökenliler de,  günlük alış verişlerinde döviz ödemeyi tercih etmeye başlamışlar.

Güneyliler de, gelirleri döviz olanlar da kendilerini kurtarmışlar sonuçta. Olan gene geliri TL olanlara oluyor.


Sokak Ağzı

“Trafiğe kapalı yolda bile burun buruna çarpışmışlar... Bu traji-komik bir olay... Daha neler göreceğiz, neler uyaşayacağız acaba ?” (Güldane)

***

“Haberiniz ola... 24 Haziran’dan sonra, futbol karşılaşmaları öncesinde, İstiklal Marşı’ndan önce Ezan da okunacakmış...” (M.Cemal Yenikan-Girne)

***

“Benzine gene zam.... Çeksin gaileyi iş arabası sahipleri.. Mecedes’lilere birşey olmaz ya...” (Gürcan-Lefkoşa)

***

“Ne tuhaf... Barış-Çözüm dedin mi bazılarının tüyleri diken diken oluyor sinirden. Uzun süre sesi soluğu duyulmayanlar bile sahne alıyorlar hemencecik.” (Hüseyin Özgüven-Mağusa)

***

“Ne hallere düştü bir zamanların ünlü KTHY’si. Binası bile alıcı bulamıyor... Bir önerim var... Bence yeri güzel. Kumarhane yapılsın” (Yaser)

***

“İbrahim Tatlıses de aday oluyormuş... Çok merak ettim Bülent Ersoy  da aday olmayacak mı diye ?  Olmazsa çok üzülürüm !!! ” (Yeşim)

***

“Akıncıyla Anastasiadis, kapalı kapılar ardında değil benim meyhanede buluşsalar hemen çözecekler Kıbrıs meselesini. Eminim. Buyursunlar beklerim” (Meyhaneci-Lefkoşa)

Bu yazı toplam 2983 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar