“Biri yer biri bakar” da kıyamet kopmaz mı?
Ama düzen bu.
Böl, kolla, sırtını sıvazla, yönet.

***

“Sayıştay” başkanı ve yardımcısı için ek tahsisat ışık hızında Meclis’e geldi.
İlginçliği şu.
“Vergiden” muaf ek ödenek...
Ama “emeklilik” için geçerli (!)
Şimdi kim kimi denetleyecek ki?

***

Başkan ve yardımcısına “tahsisat” var da “denetçi”ye yok tabii!
Daha iyi mi olacak şimdi?
- “Buyur başkan, öyleyse bir zahmet sen denetle” denmeyecek mi!

***

“Asgari Ücret” günde bir bardak limonata parası artarken, hükümet kimilerine çok daha cömert davranıyor nedense!
Meclis’teki “soru”dan alıntı:
- “Balık kokarsa tuz basalım, tuz da kokmuşsa ne yapalım?”

***

Denizin ötesinden gelen doktora 8 bin lira ödenecekmiş örneğin!
Buralıysa 3-5 bin anca!
Üstelik “yasa dışı” bir sistemi sürdürmek pahasına!

***

Türkiye, işsizlik maaşını 2 bin liraya çıkarmaya hazırlanıyor, duydunuz mu?
Ve bizde, bileşeni nedir hiç bilinmeden asgari ücret 1.800'lerde geziniyor.
İşin aslı içinden yatırımlar da eksilince ele geçen rakam 1.500'lerde!
- Türkiye’den gelen işçiler azalıyor, üçüncü ülkelerden gelenler çoğalıyor, diyoruz ya...
Anladınız mı niye?
Ve gururluyuz ki “ucuz iş gücü” artık yerli ve üniversiteli ülkemde (!)

***

Hepi topu bir ayda o kadar çok yeni “müşavir” yaratıldı ki, hem maaş hem de emekliliğe yansıyacak maliyet yüklü mü yüklü.
Dereler “hısım akraba”ya akarken, daha bir büyüyor “biri yer, biri bakar” düzeni...
Kıyamet kopacak elbette!
Yok kaçarı...

***

Orman mühendisleri bir köşede beklerken bir öğretmenden buraya müdür yaratmaya çalışmanın mantığını aramıyoruz artık.
Ya da ormancıdan konutçu türetmenin!
Bu ülkenin kaynaklarını hoyratça tüketiyorlar...
İnsanı da...
Parayı da...
Ahlağı da...
Ve “adalet duygusu”  kayboldukça  insanlık  kayboluyor süratle...
Bini yerken onbinlercesi bakıyor...
Kahırla bakıyor! Öfkeyle bakıyor!