1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Kıyametin sevicileri
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Kıyametin sevicileri

A+A-

 


Küresel ısınma, yerkürenin geleceği açısından en büyük tehditlerden biri olmaya devam ediyor.

Uzun yıllardır bu konuda global düzeyde sürdürülen girişimlerde, henüz kayda değer bir ilerleme sağlanamadı.

Farklı ülkelerin farklı çıkar ve beklentileri, bu önemli sorun konusunda ortak ve etkin bir hareket kabiliyetini engelliyor.

***

Küresel ısınma, bazı ülkelere ekonomik anlamda ‘artı değer’ getirecek.

Yani bu küresel sorunun ‘rantını’ cebe indirecek olan ülkeler var.

Bu ülkelerin başında ise, kuzey kutbuna yakın ülkeler geliyor.

Çünkü küresel ısınmanın yerküre üzerindeki en belirgin etkisi, dünyanın ‘tepesindeki’ buzulların erimeye başlaması.

Peki erimekte olan bu buzulların altında yatan rant ne?

Jeolojik araştırmalar, yeryüzünde bulunan toplam petrol miktarının % 13’ünün, doğal gazın ise % 30’unun bu coğrafyada olduğunu ortaya koyuyor.

Kuzey Kutbu aynı zamanda elmas, altın, gümüş, çinko ve kurşun gibi madenler açısından da tam bir hazine.

Ve buzullar eridikçe, söz konusu doğal kaynaklar çok daha erişilebilir olacaklar.

Ulaşılabilir durumda olanlar için de haberler ‘iyi’!

Buz kalınlıkları azaldıkça, ulaşım ve madenlerin işleme maliyetleri düşecek.

Peki Kuzey Buz Denizi ya da diğer adıyla Arktik Okyanusu’na kıyısı bulunan ülkeler hangileri?

Rusya, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka ve Norveç.

Örneğin Rusya’nın Sibirya bölgesini ele alalım.

17 milyon 75 bin 400 km²'lik alanıyla, dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip ülkesi olan Rusya’nın yaklaşık 14 milyon km²'lik bölümünü, başlı başına müthiş bir enerji yatağı olan Sibirya oluşturuyor.

Buradaki petrol, doğal gaz ve kömürün, dünya rezervlerinin % 30’unu oluşturduğu ifade ediliyor.

Küresel ısınma sonucu buzulların erimesiyle, buz katmanları nedeniyle ‘kullanılamaz’ durumda olan Rusya topraklarının önemli bir bölümünün ‘kullanılır’ hale geleceği düşünülürse, bu topraklardan elde edilecek ‘rant’ oranını varın siz hesaplayın.

Küresel ısınmanın Rusya ile birlikte ‘en çok ‘fayda getireceği’ diğer ülkelerden biri olan Kanada’ya baktığımızda, bu ülkenin şu anda bile dünyanın önde gelen doğal gaz ve elmas üreticilerinden biri olduğunu görüyoruz.

***

Buzulların erimesi, sadece yer altı kaynaklarını ortaya çıkarmakla kalmayacak.

Aynı zamanda buz katmanları nedeniyle kullanılamaz halde bulunan Kuzey Buz Denizi’ni de ulaşıma açacak.

Süveyş ve Panama Kanalları’nın yerine Kuzey Buz Denizi’nin kullanılmaya başlanması sayesinde, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’daki limanlarla Doğu Asya limanları arasındaki mesafe, ortalama 10 bin kilometre kısalacak.

Gerek zaman, gerekse ticari gemilerin ulaşım maliyetlerinde yaşanacak azalmayı düşünebiliyor musunuz?

Başta Rusya olmak üzere Kuzey Denizi’ne kıyısı olan ülkeler, çoktan limanlarını elden geçirmeye başlamışlar bile.

***

Başta Rusya, Kanada ve Amerika olmak üzere bölge ülkeleri buzulların erimesini ellerini ovuşturarak seyrededursun, küresel ısınma nedeniyle bazıları içinse ölüm çanları çalıyor.

Sıcak iklimleri bekleyen önemli tehlikeler arasında öncelikle tatlı su kıtlığı var.

Bilim insanlarının çalışmaları, önümüzdeki 30 yıl içerisinde dünyanın %20’sinin ciddi boyutta bir su sıkıntısıyla karşı karşıya kalacağına işaret ediyor.

2025-2030 yıllarında, yağış miktarında % 25 oranında azalma bekleniyor.

Bir diğer sıkıntı, buzulların erimesi sonucu yükselecek olan deniz seviyesi.

Bu özellikle Büyük Okyanus ve Hint Okyanusu’nda bulunan adaların varlığını tehlikeye sokacak.

Filipinler ve Malezya, tehlike altındaki adalar arasında...
Su sıkıntısı sonucu ortaya çıkacak kuraklığın yanı sıra, küresel ısınmanın, toprağın kalitesini değiştireceği de ifade ediliyor.

Buna ek olarak su azlığı, deniz suyunun yükselmesi sonucu oluşması muhtemel toprak kaymaları ve topraktaki tuz miktarında oluşacak artışın, gıda üretimini önemli ölçüde etkileyeceğinden endişe ediliyor.

Tarımsal gıda üretiminde yaşanacak sorunlar, aynı zamanda büyük göçler anlamına gelecek.

Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar, ekolojik sistemin de küresel ısınmadan olumsuz şekilde etkileneceğini gösteriyor.

Doğanın biyolojik dengesinde geri dönülmez bir tahribat tehlikesi de kapımızda.

Küresel ısınma sonucu yaşanması muhtemel hava olayları, yani kasırgalar, seller vs, ciddi bir enfeksiyon hastalıkları riskini de beraberinde getirmeye aday.

Malerya ve Kolera’yı, bu tür enfeksiyon hastalıklarına örnek olarak saymak mümkün.


Devam edecek...

Bu yazı toplam 1746 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar