1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. KIYIYA VURAN İNSANLIK
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

KIYIYA VURAN İNSANLIK

A+A-

“Bir insanın ülkesini sevmesi takdir edilecek bir şey. Ama sevgi neden sınırda bitmek zorunda” demişti, aslında bir müzik dahisi olan Pablo Casals !..

---

Pis bir dünya var...
Kirli...
Gaddar!
‘Sınırlar’
hayatı değil ‘ölüm’ü çiziyor.
Boşuna demiyorlar ‘kanla çizildi’ diye, sanki tarifsiz bir güzellikmiş gibi...
Keşke ‘iyilik’ olsa herkesin ulusu, dini.
Olamıyor.
Ne varsa ‘kutsal’ diye sundukları, dönüyor ‘yok’ ediyor seni..

---

Bir bebeğe ağıtlar yakılıyor şimdi.
Oysa nice bebeğin ölümü üzerinden ‘bayram’ kutlayanlar, şarkılar söyleyenler şafak vakti, gökyüzüne fişekler patlatanlar utanmıyor!..
Sıraya giriyorlar ‘tebrik’ merasimlerinde.
Savaşları ve sınırları ve dağlar boyu bayrağı kutsayanlar için ne anlamı var bir çocuğun cansız bedenine dökülen gözyaşının...
Savaşın üzerinden iç edilen zenginliğin, onca evladın canından yükselen rantın peşinde koşarken ‘vah’lamanın samimiyeti nedir, söyleyiniz ne olur...

---

Uyuyormuş gibi uzandı bir çocuk kıyıya...
Kumda yüzünün izi kaldı çocuğun.
Köpükler dahi utandı beyazından...
Hani ayağa kalksa, koşacaktı...
“Üzerini örtsek de üşümese” duygusuyla baktık,  göremedik ölü gözlerini...
Yüzleşemedik... Yüzsüzlüğümüzle...
“Ya benim çocuğum olsa” duygusuyla irkildi insanlık...
Öyle de içten içe bir teselli taşır her ölüm, kimseler itiraf etmese de kolay kolay...
Kendi kapısını çalmadı, diyedir bu...
Uzaksa acı, acıyan kalbe gizli bir nefestir.

---

Kıyıya vuran insanlığın katili çok!..
İçimizde büyüyor sürekli...
Her sabah çocuklarınızın içtiği ‘ant’la büyüyor, milliyetçilikle zehirliyor bedenleri, lanet olası ‘sınırları çizilmiş ulus devlet’le örüyor ölümün kozasını, servet hırslarıyla yükseliyor...

---

İçinden hâlâ kemiklerin fışkırdığı toprağın üzerinde ‘tapu’nun yüzü suyu hürmetine tartışıyorsak barışı...
Tankların yürüdüğü asfaltı eritmiyorsa öfkemiz ...
Milliyetçilik kıskacında pay ediyorsak geleceği...
Kıyıya vuran çocuğa üzülmek, acaba kimin tesellisi...
Onca bedene ve zihniyete açılan ‘kaçak tekneler’ var, her gün, her an, güverteleri ‘riyakârlık’ yüklü...

Bu yazı toplam 2159 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar