
"KKTC" 180 ülke arasında 140'ıncı sırada
Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International, TI) kriterlerine göre hazırlanan 2024 yılına ilişkin “Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Algısı Raporu” açıklandı.
Ertuğrul SENOVA
Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International, TI) kriterlerine göre hazırlanan 2024 yılına ilişkin “Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Algısı Raporu” açıklandı.
Prof. Dr. Sertaç Sonan ve Prof. Dr. Ömer Gökçekuş tarafından, Uluslararası Şeffaflık Örgütü kriterlerine göre hazırlanan raporda 352 iş insanı ve uzmanla yapılan anketlerle elde edilen sonuçlardan faydalanıldı.
İş insanları ve uzmanların verdiği cevaplara göre, Kıbrıs'ın kuzeyi 26 puanla 180 ülke arasında 140'ıncı sırada yer aldı.
Hesaplamaya göre "0 puan" en yüksek yolsuzluğu, "100 puan" ise yolsuzluğun hiç bulunmadığını anlatıyor.
2023 yılına kıyasla Kıbrıs'ın kuzeyine ait skorda, bir puanlık düşüş gerçekleşti ve sıralamadaki yeri değişmedi.
Kıbrıs'ın kuzeyinin geçen yılki skoru, Türkiye'nin skorunun 7 puan gerisindeyken, bu yıl Türkiye'nin 8 puan gerisine düşüldü.
Kıbrıs'ın güneyinin skoru ise geçen yıl 53 iken, bu yıl 56'ya yükseldi ve 46'ncı sıraya yerleşti.
Güney ile Kuzey arasındaki puan farkı, 26'dan 30'a çıktı.
Rapora göre bu yılki en temiz üç ülke; Danimarka, Finlandiya ve Singapur oldu.
26 skora sahip olan Kıbrıs'ın kuzeyi; Liberya, Mali, Pakistan, Kamerun, Irak, Madagaskar, Meksika, Nijerya ve Uganda ile birlikte 140'ıncı sırayı paylaşıyor.
180 ülke arasındaki sıralamada; Kıbrıs'ın güneyi 46'ncı sırada, Malta 65'inci sırada, Yunanistan 59'uncu sırada ve Türkiye 107'inci sırada.
Yüzde 75 "yolsuzluk çok yaygın" diyor
Ankete katılan iş insanlarının yüzde 75'i Kıbrıs'ın kuzeyinde rüşvet ve yolsuzluğun çok yaygın olduğunu düşünüyor. Dahası, yüzde 74'ü yolsuzluğun çok ciddi bir sorun olduğu kanaatinde.
Her üç iş insanından ikisi, bir yıl önceye göre Kıbrıs'ın kuzeyinde yolsuzluğun artmış olduğunu düşünüyor. 2024 yılı da yolsuzluğun azaldığını düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 4.
Yolsuzluk en fazla ihalelerde
Katılımcılara göre 'rüşvet ya da el altından fazladan ödeme yapmanın' en yaygın olduğu üç işlem şu şekilde sıralandı:
- Kamu ihaleleri ve izin/lisans işlemleri (Yüzde 64)
- Kamuya ait arazi ve binaların tahsisi ve kiralanması (Yüzde 60)
- Devlet teşvikleri (Yüzde 56)
Rüşvetin en az olduğu alanlarsa sırasıyla şöyle aktarıldı:
- Yargı kararlarını etkilemek için (yüzde 32)
- Yerel yönetim/belediye hizmetleri (yüzde 36)
- Devletten elektrik, su ve telefon gibi hizmetleri alırken (yüzde 38).
Her 3 insanından biri "rüşvet verdim" diyor
"Son bir yıl içerisinde yukarıdaki hizmetlerden herhangi birini almak için sizin ya da çevrenizdekilerden birinin ilgili yetkiliye rüşvet ya da hediye vermeniz ya da bir iyilik yapmanız gerekti mi?" sorusuna katılımcıların yüzde 35'i "evet" cevabı verdi, bu soruya yanıt vermeyenlerin oranıysa yüzde 10 oldu.
Rüşvet en çok ‘işleri hızlandırmak’ için veriliyor
Buna gösterilen en yaygın üç gerekçe ise sırasıyla:
İşleri hızlandırmak (yüzde 40),
İşleri tamamlayabilmek (yüzde 20)
Yapılan işin maliyetini azaltmak (yüzde 9)
Yüzde 57, "kamu kaynakları siyasiler tarafından istismar ediliyor" diyor
Ankete katılanların yüzde 57'si kamu kaynaklarının yolsuzluktan dolayı özel şirketlere, bireylere ve gruplara aktarılmasının çok yaygın' olduğunu düşünürken, bunun hiç olmadığını düşünenlerin oranı sadece yüzde 5 olarak rapora yansıdı
Katılımcılar, Hükümet üyeleri ve onların atadıklarının yolsuzluğa en fazla karışan iki grup olduğunu düşünüyor.
"Kabine üyeleri arasında yolsuzluk yaygın diyenler yüzde 60"
Kabine üyeleri arasında yolsuzluk çok yaygındır diyenlerin oranı yüzde 60'ken, onları yüzde 55'le üst kademelerdeki memurlar takip ediyor.
Ankete katılanlar tarafından yolsuzluğa en az karıştığı düşünülen meslek gruplarıysa Polisler, Savcılar ve Hakimler...
Ankete katılanların yüzde 31'i Polisler arasında yolsuzluğun 'çok yaygın' olduğu düşüncesine sahipken, Savcılar ve Hakimler için bu oranlar sırasıyla yüzde 30 ve yüzde 29.
"Seçimlerde maddi menfaat yaygın"
'Seçmenlere belirli bir şekilde oy kullanmaları için para ödenmesi ya da özel bir menfaat vaat edilmesinin sıklıkla gerçekleştiğini düşünenlerin oranı yüzde 61.
Bunun yanında, seçmenlerin belli bir şekilde oy kullanmamaları durumunda cezalandırılmakla tehdit edilmesinin sıklıkla gerçekleştiğini düşünenlerin oranı yüzde 34 olarak rapora yansıdı.
"Hükümet, birkaç büyük çıkar grubu tarafından yönetiliyor" diyenler yüzde 62
'Büyük şirketlerin vergilerini ödemekten kaçınmasının çok sık karşılaşılan bir durum olduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 43 olurken, benzer şekilde, KKTC Hükümetinin büyük ölçüde, sadece kendi çıkarını düşünen birkaç büyük çıkar grubu tarafından yönetildiğini söyleyenlerin oranı yüzde 62 olarak rapora yansıdı.
"Yolsuzluğa karışan yetkililerden hesap sorulmuyor"
Ankete katılanların yüzde 45'i yolsuzluğa karışan yetkililerin hiçbir zaman cezalandırılmadığını söylerken, bunun çok seyrek karşılaşılan bir durum olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 28 olarak ankete yansıdı.
Yolsuzluğa adı karışan yetkililerden sıklıkla ya da çok sık hesap sorulduğunu söyleyenlerin oranıysa sadece yüzde 13 olarak kayıtlara geçti.
Yolsuzluğa karşı toleransta artış
İşleri hızlandırmak için kamu kurumlarında çalışanlarla olan kişisel ilişki ve bağlantıların kullanılması kabul edilebilir bir şeydir' ifadesine katıldığını söyleyenlerin oranı, 2023 yılında yüzde 17 iken 2024 yılında yüzde 25'e çıktı. Bu oran, 2022'de yüzde 5 seviyesindeydi ve son iki yılda kayda değer bir artış gösterdi.
Benzer şekilde, İyi hizmet verdiği sürece, hükümetin yolsuzluğa bulaşması kabul edilebilir bir şeydir' ifadesine katıldığını söyleyenlerin oranı 2023'te yüzde 9 iken 2024'te yüzde 11'e yükseldi.
2022'de bu oran sadece yüzde 3'tü, dolayısıyla ankete göre, yolsuzluğa karşı toleransın son iki yılda giderek arttığı görülüyor.
Raporun mimarlarından Prof. Dr. Sertaç Sonan:
“Hükümette, Cumhurbaşkanlığı makamında kimin olduğu önemli… Sonuçlar bunu gösteriyor”
Raporun mimarlarından olan, siyaset bilimci Prof. Dr. Sertaç Sonan, raporun tanıtımının ardından, Kanal SİM’de yayınlanan Haber Toplantısı programına konuk olarak, veriler üzerine dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Toplumun, “tanınmayan bir ülkede yaşıyoruz, işlerin bu kadar kötü olması doğal” diyerek, sorunları kanıksadığını belirten Sonan, “Ben buna katılmıyorum. Biz 8’inci raporumuzu yayınladık ve ilk başlarda işler bu kadar da kötü değildi” şeklinde konuştu.
Sonan, “2017, 2018 ve 2019’da da tanınmayan bir ülkede yaşıyorduk ama dünya ortalmasına yakın bir noktadaydık. Şartlardan bağımsız olarak, kaderci olmamalıyız” dedi.
Sonan, “İktidarda kimin olduğu önemli. Ne olursa olsun bu memlekette hiçbir şey değişmez, sandığa gidelim, boykot edelim diyoruz ama çalışmalar gösteriyor ki bazı şeyler değişiyor. İşlerin iyiye gittiği zamanlar oluyor. Örneğin 4’lü koalisyon hükümeti dönemi. O dönemde sadece bizim çalışmamız değil, başka rakamlar ve çalışmalar da bunu söylüyordu. Örneğin ekonomide cari fazla verilmişti” şeklinde konuştu.
Sonan, “Hükümette, Cumhurbaşkanlığı makamında kimin olduğu önemli. Sonuçlar bunu gösteriyor. Biz söylemiyoruz, rapor söylüyor” dedi.
