KKTC Anamur'a mı bağlandı?
Ülkemizde neler olup biteceğini önceden anlamak için ne yapmam gerektiğini anladım.
Aslında bir süre yaptım da, daha ön de öğrenmiştim, ama uzun süredir ihmal etmiştim.
Türkiye'de çıkan 'büyük' gazetelerden öğrenemediklerimizi, yerel gazetelerde bulabiliyoruz oysa...
Mesela bu hafta iki önemli haberi Türkiye'nin çeşitli il ve ilçelerinde çıkan ufak çaplı, küçük tirajlı, adı sanı pek bilinmeyen lokal basından öğrendim.
İlki Bahçeşehir Üniversitesi'nin Lefkoşa'ya 'mülteciler için Barış Üniversitesi' kurulacağıyla ilgili haberdi. İlginç bir bilgiydi ve bizim memlekette, başkentimizde kurulması öngörülen ve bu konuda girişim de yapılan okulla ilgili gelişmeleri Türkiye'deki yerel gazetelerden öğrenmiştik! TV'de ve sonra gazetede bunu haber yaptık, gelişmeleri bizim yöneticilere sorduk, kamuoyu biraz daha bilgi sahibi oldu.
--
İkinci ve daha önemli haberi ise dün sabah yine Türkiye'nin bir ilçesinde çıkan yerel bir yayın organı vasıtasıyla öğrendim.
Sevgili Damla ile canlı yayın sırasında Türkiye'deki yerel gazetelere de bakayım dedim ve bir de ne göreyim: Meğer "asrın projesi" denilen su için vanayı açma tarihi belirlenmiş bile!
TC'li Bakan Veysel Eroğlu bir gün önce suyun Lefkoşa'ya verileceği tarih olarak planlanan 29 Ekim'den de önce bir tören olabileceğinin sinyalini vermiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tarih beklediklerini söylemişti.
Biz burada "suyu kim yönetecek" tartışması yaparken ve bu tartışma tamamlanıp gerekli protokol imzalanmadan vanaların açılmayacağını zannederken, meğer suyun karşı tarafında hava bambaşkaymış!
15 Ekim'de, yani haftaya perşembe gün Erdoğan da, Davutoğlu da Anamur'a gidecekler ve suyun vanasını açacaklarmış!
Dahası ve çok daha önemlisi, bu bilgiyi kamuoyuna AKP'nin Anamur İlçe Başkanı açıkladı!
Anamurlulara 'müjde'yi veren Başkan Feyzullah Yılmaz, KKTC'ye gönderilecek suya ilişkin bilgileri de basın yoluyla aktardı.
---
Kuşkusuz Feyzullah Başkan'ın açıklaması buram buram seçim kokuyor.
1 Kasım'ın hemen öncesinde böylesi bir 'vana açma' töreni epey işe yarar oralarda... Erdoğan'ın ve Davutoğlu'nun Anamur'u ziyareti elbette AKP teşkilatı için bulunmaz bir nimettir de...
Bu yüzden Veysel Eroğlu daha erken bir tarihten söz etmişti, AKP Anamur İlçe Başkanı da aynı gaileyle duyurdu 'vana açma' merasimini...
Oysa iki ülkeyi kapsayan böyle bir projenin açılışı, kapanışı, töreni, düğünü, ne yapılacaksa artık herşeyi iki ülkenin de temsilcileri tarafından yapılmalıydı. Bu yönde KKTC kanadına bir bilgi ya da davet ulaşmadığı anlaşılıyor. Eğer öyle bir davet olsaydı, zaten açılışı duyurmak İlçe Başkanı'na düşmezdi.
Ama düştü. Ve gördük ki Türkiye'yi yönetenlerin buradaki hassasiyetlere karşı duyarsızlığı hat safhaya çıktı.
---
Birkaç hafta önce belediye başkanlarını 'ikna' için Yardım Heyeti'nin organizasyonuyla götürdükleri Anamur'da "Özelleştirme ve mülkiyet devrini içeren protokole hükümetiniz imza atmazsa vanayı açmayı düşünmüyoruz" diyen Türkiyeli yetkililer, şimdi vananın açılacağını söylüyorlar ama KKTC tarafından henüz su konusunda sular durulmadı.
Başbakan daha dün bu konuyu görüşmek üzere Türkiye'ye gitmeyi beklediğini söylemişti oysa... Su Kurumu Yasası hazırlığı bitmek üzere, BESKİ ise tescillendi. Ama iki ülke oturup konuşamadı, anlaşmadı.
Şimdi AKP Anamur İlçe Başkanı vanayı açacaklarını söylüyor.
Herşeyi toplayıp çıkardığımızda şu iki seçenek kalıyor ortada:
Ya suyun pompalanması anlamına gelen vana 'tören' için açılacak ve kurdele kesildikten hemen sonra yeniden kapatılacak. Yani 'seçim şovu' yapılacak, sonra KKTC hükümetini 'ikna' için yeniden harekete geçilecek.
Ya da vana açılacak ve bir daha kapatılmayacak. Yani Türkiye suyu buraya pompalayacak ve KKTC kanadına da "Artık geri dönüşmez akşamım ufkundayız, vakit çok geç" şarkısı eşliğinde özelleştirme ve mülkiyet devrini dayatacak.
29 Ekim'de Erdoğan bir de "suyun Lefkoşa'ya ulaşması münasebetiyle" açılışa katılacak ve Ankara'nın tavrını ilan edecek.
Borularla hazır bağlanmışken, siyaseten ve idareten de Anamur'a bağlandığımızı da açıllarsa Erdoğan fevkalade olur kanaatimce...
Baksanıza, bizim Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın, bakanların Kıbrıs'la ilgili bilmediklerini AKP'nin ilçe başkanı bilebiliyor!
Bu yüzden artık düzenli olarak Türkiye'deki yerel basını izliyorum, memleketin geleceğini bilebilmek adına...
Özellikle de Anamur'u!..