1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. KKTC Ekonomisinin Sütunları…
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

KKTC Ekonomisinin Sütunları…

A+A-

KKTC ekonomisinin çeşitli sektörlerinden öne çıkanlar turizm, yüksek öğrenim ve inşaat sektörleridir. Geçmişte narenciye ve patates ihracatının yoğun olduğu dönemlerde tarım sektörü de öne çıkan bir sektördü. Hellim ihracatı nedeniyle hayvancılık sektörü de ekonomide önemli bir yer edinmiştir ancak toplam ekonomi içindeki payı onu önlere çıkaracak kadar olmamıştır. Sanayi sektörünün ise süt ürünleri imalatı dışında kalan üretim faaliyetleri çoğunlukla iç pazara yarı-mamülden mamüle üretim yapan konumda olduğu için diğer sektörlere destek veren bir konumdadır.     

Geleneksel olarak turizm sektörü öncü ve lokomotif sektör olarak anılıyor; yüksek öğrenim sektörünün gelişmesi ile bu iki sektör öncülükte rekabet eder duruma geldi. Ardından da yabancılara konut satışlarının giderek artması sonucu inşaat sektörü de diğer iki sektör ile öncülükte yarışır hale geldi. Turizm sektörü giderek kumar turizmine ve “Her şey dahil” düzenlemesine girince yerel ekonomiye net katma değeri diğer iki ağırlıklı sektörle tartışılır oldu. Hele bir de turizm sektörüne verilen devlet teşvikleri hesaba katılırsa, KKTC ekonomisine net katma değerinin diğer iki sektörün gerisinde kaldığı bile iddia edilebilir. Bu üç sektör içinde devlet desteği en az olan, eğer varsa, inşaat sektörüdür. Ancak onun da sıkıntısı ekonomiye katma değer yaratmakta sürdürülebilir devinimi olmamasıdır. Yani sermayeyi inşaata yatırırsınız, ürettiğiniz konutları da müşterilere satarsınız; onun kazancı ile daha inşaat yaparsınız, daha konut satarsınız. Ancak bunu sürekliliği mümkün değildir; neticede sattığınız tüketilen bir emtia veya hizmet değildir ve müşterisi de yabancı olunca, uzun vadede kendisi tükenen bir sektördür. Turizm ve yüksek öğrenim sektörlerinin ekonomik faaliyeti ve devinimi ise sürdürülebilirliği yüksek sektörlerdir.

Bu üç sektör de halen KKTC ekonomisinin önemli unsurlarıdır; öncü diye nitelendirilmek ve devletten bu nitelik üzerinden özel teşvik ve imtiyazlar edinmek için birbirleri ile yarışma halinde olmaları ise birbirlerinin ekonomiye katkısında sinerji yaratmayı olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla, bu sektörlerin hangisinin öncü olduğuna bakılmaksızın, onları KKTC ekonomisinin üç temel ‘Sütunu’ olarak nitelemek daha doğru olacaktır. Ve bu üç sütunun her biri de dönemsel olarak daha fazla yük taşıyan olabilir. Devlet teşvik ve imtiyazları bu üç sütunu ayakta tutacak şekilde ve dengeli vermelidir. Ancak bu üç sektörün örgütlerinin zaman zaman kendi aralarındaki öncülük yarışından dolayı tartışmakta olduğu ve devletin imtiyaz ve teşviklerinin helalinin diğer ikisinde değil de kendisinde olduğunun tartışıldığı bile vakidir. Devlet üçüne de KKTC ekonomisinin sektörleri yerine sütunları olarak dengeli muamele etse, herhangi bir sütunun ihmal ve kusurlardan dolayı zayıflaması halinde tüm ekonominin çökebileceğini daha kolay iddia edebilir. Yoksa, sektör diye bakıldığında genel ekonomi içinde sanki birbirlerinden bağımsızmış gibi bir algı oluşmakta ve biri kapansa diğerlerine ne kadar olumsuzluk yaratacağı değerlendirmesi yetersiz kalmaktadır.

Bu algı farkı son dönemlerde Kıbrıs Rum tarafının KKTC ekonomik yapısına yönelik başlattığı sistematik saldırılar ile örneklenebilir. Kıbrıs Rum tarafı değil 1974’ten sonra, Aralık 1963’ten beri Kıbrıslı Türklere uyguladığı çeşitli ambargolara rağmen Kıbrıslı Türklerin kendi ekonomilerini yaratması, geliştirmesi ve ilerletmesini tam olarak önleyememiştir. Elbette bu ambargolar ilerlemenin hızını hep yavaşlatmıştır ama arzu ettikleri gibi durdurmayı başaramadılar. Şimdilerde yaptıkları ile ambargolara rağmen Kıbrıs Türk ekonomisini taşıyan sütunları sarsmaya ve mümkünse yıkmaya yöneldiler… Ambargolar geçmişte bazı sektörlerde etkili oldu; örneğin özellikle fason üretime dayalı konfeksiyon sektörünün ihracatları bir zamanlar çok yoğundu. Ambargolarla bunu önlediler, o sektör kapandı gitti ama Kıbrıs Türk ekonomisi yıkılmadı, başka sektörler canlandı… Şimdilerde ise operasyonları doğrudan KKTC ekonomisinin üç sütununa odaklanmıştır, sırası ile ve art arda saldırıya geçtiler; üç sütunu yıkabilirlerse KKTC ekonomisi yerlerde sürünecek… Ambargoların başaramadığını bu şekilde başarmayı deniyorlar. Başarabilirler mi? Bu tamamen KKTC devlet siyasetinin tavrına bağlı… Öyle laf ile peynir gemisi yürütmeye çalışırlarsa, Rum tarafı başarabilir.

Ne yapılmalı? Devlet, bu üç sütunun örgütleri ile birlikte çalışarak, akademisyenlerden ve deneyimli insan kaynaklarından da yararlanarak bu üç sütunun en az zarar görecek şekilde karşı mücadelesinin eylem planını çıkarılması gerek… Bunu sadece adada yapmakla da yeterli sonuç alınamaz. Devlet bu eylem planında dış ülkelerde de yapılabilecek tüm hukuki, lobi ve benzeri çalışmaları örgütleyip hemen öncelikle AB ve BM nezdinde çalışmalarını yürütmelidir. Bu çalışmaları da siyasi tercihlerle seçilmiş uzmanlar ile yapmak da yeterli başarıyı sağlayamayacaktır. Üç sütunun örgütlerinin insan kaynaklarından yararlanarak ve hukuki desteği de uzmanlardan alarak yapılmalıdır. Kıbrıs Rum tarafı KKTC ekonomisinin sektörlerini değil sütunlarını hedef alan bir çalışma içindedir; KKTC makamlarının da gerek ilgili örgütler ve gerekse muhalif partilerle dayanışma ve işbirliği içinde bir savunmayı ve dahi mümkün olan karşı saldırıyı örgütlemesi ve uygulaması gerekir ki sütunlar ayakta kalsın.

Zor günler önümüzdedir; şimdi doğru yapılanmayı ve örgütlenmeyi ve stratejik eylem planlarını yapamazsak, çok daha zor günler fazla uzakta değildir. KKTC ekonomisinin yapısal ve kurgusal düzeninde ve varlığında sütunlara odaklanıp sektörler algısından çıkmak başarıyı kolaylaştıracaktır. Sektörler devlet tarafından önemsenme ve teşviklerden en fazla pay alma rekabeti içinde olur. Sütunlar ise direnme dayanışması içinde olur, zayıflayan bir sütunun yükünü diğerleri paylaşarak taşır ki zayıflayan toparlanabilsin. Sektörel kavram ve kurguda her sektör kendi bacağından asılır; ekonomi sütunları kavram ve kurgusunda ise “Kurtulmak yok tek başına; ya hep beraber, ya hiç birimiz” düsturu geçerlidir.

Sonuç… KKTC ekonomisi artık sütunlar sistematiği ile yönetilsin ki öyle veya böyle olumsuz etkenlere karşı dirençli olsun ve dahi yükselebilsin.

Bu yazı toplam 1314 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar