KKTC MOK’la bütünleşmek
Yıllardır, KKTC MOK’un başına adeta çöreklenen Eyyüp Zafer Gökbilen’in verdiği büyük tahribattan sonra, nedeni ne olursa olsun vazgeçmensin ardından, bu göreve oybirliği ile getirilen Serdar Savim önemli işler yapmaya başladı.
İşe, yaraları sarmakla başlayan Savim, bir şekilde KKTC MOK’tan dışlanan veya küstürülen federasyonları yeniden KKTC MOK çatısı altında tolplamaya başladı.
Kısa sürede Aşkın Burcu, Atila Mahmudoğlu ve Güner Burgul’dan oluşan Yürütme Kurulu ile yeniden yapılanma moduna giren KKTC MOK bu konunda önemli mesafeler almaya başladı.
Geçmişte, Türk Cemaat Meclisi’nin 67/1961 sayılı birlikler ve dernekler yasasına göre kurulan KKTC MOK değişen dünya koşullarından habersiz yıllarca bir köy klübü gibi yönetildi.
Son yıllara kadar da, kimse bu KKTC MOK’u sorgulamadı. Hele hele, dünyanın toptan reddettiği 15 Kasım 1983’de kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulması bu tanınmamazlığa asdeta tuz biber ekti.
Hatta, bu kurulun başına saygınlığı en üst düzeyde olan merhum Ahmet Sami Topcan getirilmesine rağmen, KKTC’nin tanınmamışlığından doğan yalnızlık, KKTC MOK’un da ciddiyev alınmamasına neden oldu.
Bu arada, KKTC MOK’un başına 2000 yılında geçen KKTC Taekwondo vs, Federasyonu’nun başkanı Eyyüp Zafer Gökbilen, saygın oması gereken KKTC MOK’un üye yapısını 67/1961 sayılı TCM’ye göre uyarlayınca, ortaya çarpıtılmış bir Milli Olimpiyat Komitesi çıktı.
İktidarda olan Ulusal Birik Partisi üyesi ve delegesi hatta, merhum Birinci Cumhurbaşkanı R.R.Denktaş’ın da sadık bir bendesi olan Gökbilen bunların yanına TC.Büyük Elçiliği bazı iddialara göre de Ergenekon’un ucunun dayandığı “Derin Devleti” de alınca, karada ve havada ölüm olmayan bir Gökbilen profili rağbete girdi.
Yıllarca, bu profil ile kısa bir dönem iktidarda olan CTP-BG döneminde pasifize edilmeye çalışılan Gökbilen’e karş 67/99 sayılı yasa ile oluşturulan MOK’da çare olamadı.
2009 yılındaki erken seçimi kaybeden CTP-BG’nin yerine yeniden iktidar olan UBP, 67/99 sayılı yasa ile kurulan MOK’u iptal ettirerek, yeniden KKTC MOK ile yoluna daha güçlü bir şekilde devam etti düne kadar.
Gökbilen’in bu saltanatı sürerken, bugün daha nedeni bir türlü anlaşılamayan bir nedenle sırf KKTC Taekwondo vs. Federasyonu başkanlığına dönen Eyyüp Zafer Gökbilen’in yerine, eski dostlarından ve yoldaşlarından Serdar Savim oybirliğiyle seçildi.
İşte, tüm olumlu sürprizler Savim’in başkan olmasıyle başladı. Önce, KKTC MOK’tan tüm dışlanan federasyonları kucaklamakla işe başlayan Savim, yanına aldığı Aşkın Burcu, Güner Burgul, Atila Mahmudoğlu gibi değerli kişilerle KKTC MOK’u gerçek yötüngesine oturtmaya başladı.
Nedir bu gerçek yörünge? 60 yıllık Kıbrıs sorunun hemen çözülecekmiş gibi, Kuzey Kıbrıs’ın tüm kurumlarının dünyaya entegre edilmesi misyonu diye düşünüyorum.
Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler’e üye her ülkede oluşturulan ve o ülkede sporun en üst düzeydeki kurumu olan Milli Olimpiyat Komltelerinin bir benzerini Kuzey Kıbrıs’ta hayata geçirmek çalışmaları önem kazanıyor.
Başta, IOC ( Uluslar arası Olimpiyat Komitesi) Charteri ve 67/99 sayılı yasaya göre oluşturulacak Milli Olimpiyat Komitesi, Kuzey Kıbrıs’ta yeni bir başlangıç olacaktır.
Tüm spor federasyonlarını kucaklayacak olan Milli Olimpiyat Komitesine şu nda memvcut 32 federasyondan 25 artısının üye olduğu açıklandı.
Yeni tüzük çalışmaları da devam ediyor. Ancak, dünyada tüm olimpiyat komiteleri siyasetten ve siyasi erkten bağımsız olması şartı da çok önemli.
Özellikle, bütçesinin kendi olanakları ve sponsorllrı tarafından sağlanan bir MOK, idari yönden de kendi üyeleri ve kurumları ile şekil bulurken, siyasilerin beğenmeseler bile ancak, saygı duyacakları bir kurum haline geçecektir.
Bugüne kadar çok zaman kaybedilmiştir. Bu saatten sonra, Savim ve arkadaşlarına çağdaş bir Milli Olimpiyat Komitesi kurmak için büyük görev düşüyor. Başkan Savim haydi gayret. Bu halk senin yanındadır ve seninle kucaklaşmak istiyor.
***
Gökbilen hala revaçta
KKTC MOK konusunda bu olumlu gelişmeler olurken, bu görevi gönüllü olarak mı, kerhen mi bırakan müstafi başkanı Eyyüp Zafer Gökbilen, yeniden başkanı olduğu KKTC Taekwondo vs. Federasyonu’na kıyakları elde etmeye başladı.
Bazı, federasyon başkanlarına ve Gökbilen’e karşı olan kişilerin oluşturduğu “Gökbilen’in gücünü kaybettiği ve erozyona” uğradığı tezi, geçtiğimiz günlerde alınan bir Bakanlar Kurulu kararı ile yerle bir oldu.
Söz konusu Bakanlar Kurulu kararında, Gökbilen’in başkanı olduğu Taekwondo vs. Federasyonu’na Temmuz ayında GTF bünyesinde organize edeceği Dünya Şampiyonası(!) için öncellikle, 100,000 TL ayrıldığı öğrenildi.
Buna mukabil, bu yıl içerisinde yine Avrupa ve Dünya şampiyonaları düzenleyecek olan Kickbox, Vücut Geliştirme Federasyonları’na yanıt bile verilmemesi, Gökbilen’in hala revaçta olduğunun bir göstergesi oldu.
***
20.Yüzyılın Atatürk Kupasını Gençlik Gücü kazanmıştı
Geçtiğimiz haftalarda başladığımız nostalji köşesine bugün, efsane bir takımın resmini koyarak devam etmek istiyoruz.
Bu takım, Kıbrıs Türk futbolunun çınarlarından yeşil-beyazlı Gençlik Gücü idi kuşkusuz. 1952 yılında, o dönemlerde Türkiye liglerinin ünlü kulübü yeşil-beyazlı VEFA’dan esinlenerek kurulan Gençlik Gücü, 1981 yılında büyük Atatürk’ün yüzüncü doğum yıl dönümü nedeniyle sadece, yüzyılda bir oynanan ATATÜRK KUPASI’nı yine o günlerin güçlü K.Kaymaklı’sını Akdoğan Özgürlük Stadı’nda unutulmaz bir oyunla 4-2 mağlup ederek, bu tarihi kupayı müzesine ebediyen götürmüştü.
İşte, bu tarihi maçı kazanan kadronun resimini arşivlerimizde bulduk. Başta, Gençlik Gücü ile özdeşleşen kulüp başkanı merhum Hüda Reis ile resimde yer alan tüm futbolcuları saygı ve sevgi ile anıyoruz.