Çağdaş demokrasilerin, modern devletlerin en çok üzerinde durduğu şey “hipokrasi”dir…
Yani “iki yüzlü” olmamak!
Yani, “kendine başka”, rakibine veya başkasına “tam zıddını” talep etme hali!

-*-*-

Vikipedi, “hipokrasi”yi şöyle anlatır:
“İkiyüzlülük veya mürailik kişinin sahip olmadığı duygu, düşünce, erdem, değer veya özellikleri, sanki sahipmiş gibi davranması veya sahip olduğunu iddia etmesidir. Çağdaş Türkçede bu anlam için sıklıkla ikiyüzlülük sözcüğü kullanılır, mürailik ise ikiyüzlülük sözcüğüne oranla bugün pek fazla kullanılmamaktadır, eskimiştir. Bazı Batı dillerinde ikiyüzlülük anlamında kullanılan sözcük Latince hypocrisisden türemiştir ki, bu sözcüğün kökeni deYunanca ὑπόκρισις yani hypokrisis sözcüğünden gelmektedir. Bu iki sözcüğün de anlamı "rol yapmak"tır.

-*-*-

Yine Vikipedi’ye gore, etik içerisinde farklı durumlarda farklı bir konuma sahip olsa da, genel olarak ikiyüzlülük kötü bir fiil olarak değerlendirilir. Çoğu din ve ahlâki öğreti de ikiyüzlülüğü kınar.

-*-*-

İkiyüzlülük T.D.K. sözlüğünde "iki yüzlü olma durumu", yani "özü sözü bir olmama durumu" olarak, çeşitli sözlüklerde ise "dürüst olmama", "bildiğinden, inandığından ve olduğundan başka türlü görünme veya göstermeye çalışma", "aldatmaya çalışma" olarak tanımlanır…

-*-*-

Şimdi, “KKTC egemen ve de eşit bir devlettir” deyip, Rusya’nın Ukrayna’daki Donetsk ve Luhansk’ı bağımsız devlet olarak tanımasını eleştirmek ya da kınamak, gerçek bir hipokrasidir.
Veya şöyle söyleyelim; eğer KKTC gerçekten egemen ve de eşit bir devletse, o zaman Donetsk ve Luhansk da öyledir!
Ve bu konuda susmak, bu konuda hiç konuşmamak “hipokrasi”dir…

-*-*-

İki yüzlülüktür…
Dürüst olmamaktır…
Mürailiktir…
Münafıklıktır… 
Bildiğiniz veya inandığınızdan başka türlü görünmektir…

-*-*-

Kısacası, açık ve de serihtir ki; şu anda KKTC’yi yönetenler “hipokrasi” yapmaktadır.

-*-*-

Peki, bundan dolayı bir sıkıntıları var mıdır?
Hayır!
Hiç bir sıkıntıları yoktur!
Çünkü, zaten tamamının yüzlerine tükürseniz, “ilahi yarabbi şükür, Anavatan başımızdadır, bize yeter, bayraklar da göklerde, sıkıntı yok” gibi son derece bilimsel açıklamalar yapmaktadırlar ki, diyecek bir şey bulamıyorum!

-*-*-

Hipokraside, bir kişi vardır ve o kişi; bir başkasını eleştirdiği aynı davranış veya faaliyette bulunmaktadır… 

-*-*-

Nikos Anastasiadis, kalkıp da “Putin haklıdır” demiş olsaydı, O da hipokrasi yapmış olacaktı.
Çünkü eğer Putin yani Rusya haklıysa, Türkiye de haklı olur durumu söz konusudur…
Anastasiadis, hipokrasi yapmamıştır.

-*-*-

Haaa KKTC’de hipokrasi mi?
Çok basit bir anlatım noktasına daha geçelim…
Ersin Tatar dahil, bir çok UBP’linin, şu anda namaz kılıp oruç tutmaları gibi…
Ak Parti ya da Tayyip Erdoğan gitsin, bu gösteriş amaçlı faaliyetlerini derhal durduracak olan bu kişiler, kelimenin tam anlamıyla hipokrasi yapmaktadır.

-*-*-

Yani hipokraside bir kişi, kendi davranışının uymadığı ahlaki standartlara veya inançlara sahip olduğunu iddia etme pratiğini sergilemektedir…
Adamlar kesinlikle inanmıyor, “Kelime- i Şahadet getir” desen eveleyecek, geveleyecek ama sırf Ak Parti yağcılığı olsun diye namaza gidiyor… 
İnanç sıfır ama “tam”mış gibi gösteriyor!

-*-*-

Ahlak açısından olaya bakarsak, bir kişi kendi ifade ettiği ahlaki kural ve ilkelere uymazsa, hipokrasi yapmış olur… 

-*-*-

Ve gerçekten hipokrasi, siyasetin tutarlı kişiler tarafından yapılabilmesi adına, çok önemli bir olaydır… 

-*-*-

Bizde ise yukarıda da söylediğim gibi; siyasetimiz neredeyse hipokrasiyi bir itibar sayar durumdadır…
Düşünün, TC Büyükelçisi’nin askeri bir mekanda toplayıp talimat verdiği UBP’li vekiller, şu anda bu konuyu yazdığı için yargılanan Ali Kişmir ile ilgili tek kelime edememektedir…
Bu durum, bir şekilde, hipokrasinin zirve yapması halidir… 

-*-*-

Başka neler hipokrasi kapsamındadır?
Mesela, bir kişi hiç bilmediği konularda, çok bilgiliymiş gibi davranırsa; eşine sadık değil ama çok sadıkmış gibi durursa; asla sahip olmadığı bir kimliği savunmaya çalışırsa da hipokrasi yapmıştır… 

-*-*-

Amerikalı siyasi gazeteci Michael Gerson, siyasi ikiyüzlülüğün yani hipokrasinin, "kamuoyunu kandırmak ve siyasi fayda sağlamak için bilinçli bir maske kullanımı" olduğunu söylemektedir… 
KKTC tam da budur!

-*-*-

İslam dininde hipokrasi, “Münafıklık”tır… 
İslam’da bir çok din bilimciye gore, kişinin “Mümin” olması esastır… Ancak “Münafık” olmak, “Kafir” olmaktan bile daha kötüdür… 

Yukarıda bunu da açıkladık… 
İslam diniyle alakası olmayan bir çok sağ kanat siyasetçimizin Cuma namazı kılması gibi… 

Hükümet Programı ve egemen eşitlik iddiası!

Başbakan Faiz Sucuoğlu, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu'nda hükümet programını okudu…  Programın okunması yaklaşık iki saat sürdü. Program üzerindeki görüşmeler 28 Şubat Pazartesi yapılacak…
Hükümet Programı’nı ayrıntılı olarak ben de okudum… 
“Cek, cak, cektir, caktır”larla dolu bir “hayaller” belgesi…

-*-*-

Bu programda ifade edilenlerin tümünün yapılması, kısa süreli hükümetlerimiz açısından imkansız olmanın ötesinde; ciddiyetten son derece uzaktır… 
Yapılması – uygulanması imkansız bir yığın vaatle doludur… 

-*-*-

Ama, şunu demeden de geçmeyeyim; gerçekten bu “hayaller belgesinde sözü edilenlerin” yüzde 10’u yapılsın; “helal olsun” demezsem, adiyim, alçağım… 

-*-*-

Haaa bir örnek mi istiyorsunuz?
Alın size Sucuoğlu Hükümeti’nin Programı’ndan bir “hayal” örneği… 
Lütfen birlikte okuyalım: 
“… Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yeni Devlet politikasını 27-29 Nisan 2021 tarihlerinde Cenevre’de gerçekleşen 5+BM gayri resmi toplantısında açıklamış ve kayda geçirmiştir. Adadaki mevcut gerçekler ışığında şekillenmiş olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kıbrıs konusundaki yeni Devlet politikası, Devletimizin doğuştan gelen ve yadsınamaz bir hakkı olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün güvence altına alınmasını öngörmektedir. Hükümetimiz, bu doğrultuda, Cumhurbaşkanlığımız ve Anavatan Türkiye ile istişare ve tam uyum içinde etkin ve yoğun çalışmalar yapacak, KKTC’nin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün kabul edilmesi için uğraş verecektir.”

-*-*-

Serhat kardeşiniz de diyor ki; “şu anda, Rusya’nın Ukrayna’daki kan gölü büyür, işgali sürerken, siz KKTC’nin egemen eşitliği için uğraş veremeyeceksiniz… İngiliz der ki, imposible!”
Olay bu kadar basittir!
Ve hükümet programınızdaki bu ifade, şu anda Türkiye ile bile istişare edilemeyecek kadar ağır hassaslıktadır!
Yani, “öylesine yazalım” diye yazdığınız bir saçmalıktır sadece… 
Hükümetin ömrü beş sene bile olsa bu konunun, bu şekilde masaya gelmesine yetmez!

Limasol’da dün bir grup Ukraynalı, Rusya’nın saldırılarının durdurulması ve bu ülkenin Kıbrıs Cumhuriyeti ile “Döviz Transferi”nin yasaklanması talebiyle yürüyüş düzenledi… Döviz Transferi yani “Swift” şu anda Avrupa’daki bir çok ülke tarafından durduruldu…  Swift, yurt içi ya da yurt dışındaki banka hesaplarına döviz olarak gerçekleştirilen tüm para transferleri anlamına gelir… SWIFT nedir? Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication yani Dünya Bankalar Arası Finansal Telekomünikasyon Topluluğu’nun kısaltılmışıdır… Ukraynalılar, “Rusya ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasında da Swift’in durdurulması”nı talep ediyor…