1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. KKTC’de cenaze törenlerine iki tip insan  katılır: Sevenler ve seçilmek isteyenler!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

KKTC’de cenaze törenlerine iki tip insan  katılır: Sevenler ve seçilmek isteyenler!

A+A-

Kıbrıs Postası gazetesi, ülke gerçeklerini ortaya koyan çok ilginç bir mesajı haberleştirdi.
Haber özetle şöyle:
UBP üyesi haliyle de kongrelerde oy kullanma hakkı olan Lapta – Tınaztepe Muhtarı Ali Tosun vefat etti…
(Ben de bir kez tanışmıştım… Allah rahmet eylesin, nurlar içinde uyusun…)
Merhumun oğlu Yusuf Tosun, sosyal medya hesabından, cenazeye katılmayan UBP’lilere tepki gösterdi ve “bizim için UBP bitti” ifadesini kullandı…
Yusuf Tosun, cenazeye katılan Girne Kaymakamı, Lapta Belediye Başkanı, eski belediye başkanı ve galiba belediye başkan aday olacak İbrahim Erbildim’i “tepkiden” ayrı tuttu… 

-*-*-

“Bizim için Ulusal Birlik Partisi defteri kapanmıştır” diyen Yusuf Tosun, bu mübarek UBP’lilerin neden cenaze kaçırmadığını aslında açıkça belirtmiş durumdadır…
“Cenazeye gitmeyene oy yok!”

-*-*-

Oysa, cenazeye “sevenler ve sayanlar” katılmalı…
Sizi sevmediğinden ve saymadığından, hatta tanımadığından emin olduğunuz insanları, neden cenazenize bekliyorsunuz ki?  

-*-*-

Yusuf Tosun kardeşim diyor ki; “… UBP delegesi babamın her seçimlerde telefonunu sürekli arayan, evimizin kapısını her seçimde aşındıran tüm siyasi arkadaşlar cenazemize katılmayarak bizleri onurlandırdınız…”
Açık bir gerçeğin yine aynı seviyede açık itirafı:
Sadece seçim zamanı hatırlanan bir toplum…

-*-*-

Son dönemde çok aradığı prestijine kavuşan ve cenaze kaçırmayan bir siyasetçimiz, bir gün yine bir cenazeye gitmiş… Bu arada herkesle tokalaşıyor, önüne çıkana başsağlığı ve sabır diliyor…
Yanına bir genç yaklaşmış ve “hoş geldiniz” demiş.
Siyasetçi genci tanıyor hatta babasının kim olduğunu da az çok biliyor; “… Baban nasıl?” diye sormuş.
Genç, musalla üzerindeki tabutu göstermiş ve “n’apsın, yatıyor” demiş.

-*-*-

“Gittiği cenazenin kime ait olduğunu bile bilmiyor” bu insanlar…
Niye gelsinler ki cenazenize veya cenazemize!

-*-*-

Hoca helallik ister ya; “helal olsun” diyorlar… 
Kime “helal olsun” dediklerini bilmiyorlar…
Bir de hocanın, “merhumu / merhumeyi nasıl bilirdiniz?” suali yok mu?
Adam, “iyi bilirdik” diyor, hayatında görmemiş!
Bir seçim zamanı hatırlamış!

-*-*-

Sevgili Yusuf Tosun; babacığını Allah rahmet eylesin…
İyi ki gelmemişler be gardaş cenazenize…
İyi ki gelmemişler ve umarım siz de ve tüm toplumumuz da bu insanların, bu işleri meslek haline getirdiği gerçeğini görürsünüz!

-*-*-

Bu ülkede, cenaze törenlerine iki tip insan katılır…
Birincisi, gerçekten merhum ya da merhumeyi veya onların aile fertlerini, yakınlarını sevenler ve sayanlar…
İkincisi ise “toplum masgarası ve yalakası saygısız oy avcıları!”…
İkincilerin cenazeye katılması “çıkar amaçlıdır” ve kesinlikle “günahtır”…
Gelmedikleri daha iyi değil mi sevgili Yusuf?
İyi ki gelmemişler!


 


Kınamakla yetinme Ersin Tatar; İngiliz Pasaportu’nu iade et; eşit ve egemen KKTC’nin Pasaportu neyine yetmez ki?

Tatar’a göre İngiltere, Kıbrıs Türk toplumuna “equally and impartially” davranmadı!
“Equally and impartially” yani “eşit ve tarafsız”…

-*-*-

Efendim, İngiliz Kraliyet Ailesi’nden “Earl ve Countess of Wessex” sıfatlarını taşıyan, Kraliçe’nin üç numaralı oğlu, dört numaralı çocuğu Prens Edward ve karısı Sophie Kıbrıs’a geldi.

-*-*-

Tatar dedi ki, “… Bize eşit davranmadılar”…
Tatar özetle dedi ki, “… KKTC’nin seçilmiş cumhurbaşkanı olan ben Cambridge Üniversitesi mezunuyla da görüşmeleri gerekirdi…”

-*-*-

Benzer tepkiyi Tayyip Erdoğan korkusundan dolayı bir hafta önce Mahmut Abbas’a gösteremeyen Ersin Tatar’a haddim olmadan bir tavsiyede bulunmak istiyorum:
“Abi, sen ve yenge, ayrıca çocuklar, vatandaşlığınızı iade edin… Öyle eleştirmekle, kınamakla olmasın! Mesela ailecek toplanın, İngiliz pasaportlarınızı ateşe verin! Eşit ve egemen devletin pasaportu neyinize yetmez?”…

-*-*-

Bu arada, Tatar’ın Prens Edward eleştirisi ya da kınaması bir yana; faşist bir gazetemiz de aynen şunları yazdı: 
“… Prens Edward, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüşmeyi kabul etmedi… Ne de olsa Yunan kanı taşıyor”…
Yani ırkçı yorumunda demek istiyor ki gazetemiz, “Edward Yunan kanı taşımasaydı, Tatar ile görüşecekti!”
Canlarım benim, ikisi de “İngiliz vatandaşı”…
Nedir dediğiniz?
Tatar, yarın İngiltere’ye giderse, bir bakarsınız, Kraliyet’e hakaretten yargılanır!
Yaaaa!

-*-*-

Bu arada Pergama’da imam mıdır, müezzin midir nedir bilemem… Garip bir suçla itham ediliyor…
Ersin Tatar; bence bir açıklama da bunun için yap ve de ki; “… Bir Müslüman asla hırsızlık yapmaz, bu kardeşimizi kesinlikle PKK’liler ve Lazaros Mavros kandırmıştır, oyuna düşürmüştür…”


 


ccc-009.jpg

Kolombiya'da cumhurbaşkanlığı seçimini, oyların yüzde 50,5'ini alan eski gerilla Gustavo Petro kazandı. Petro böylece ülkenin ilk solcu lideri oldu. Francia Marquez de Kolombiya'nın ilk siyah Cumhurbaşkanı Yardımcısı seçildi. 

 

Bu yazı toplam 2415 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar