KKTC’nin Avrupa rekoru! (2)
Kıbrıs’ın kuzeyinde trafiğe çok fazla sayıda can kurban ediyoruz. Alınan önlemlerin yeterliliği hep tartışılıyor, ancak sonuç değişmiyor.
Gazetelerden, TV haber bültenlerinden trafik kazaları hiç eksik olmuyor. Ateş düştüğü yeri yakıp kül ediyor. Yakınlarını kaybeden insanların yaşam ışığı sönüyor. Sakat kalan, yaralanan insanlar çok daha zor bir yaşama yelken açıyor.
Bir türlü içine tam olarak girmeyi başaramadığımız, 2004’ten beri bireysel anlamda yurttaşı olmakla birlikte, toplumsal ve ülkesel anlamda ‘askı’ vaziyetinde bulunduğumuz AB ülkelerine ait istatistikler, KKTC’deki trafik tablosunun ne kadar kötü olduğunu teyit ediyor.
**
Trafik kazaları ve yol güvenliği bakımından son derece kötü durumda olan AB üyesi ülkeler var. Ancak AB Komisyonu’nun 2020 stratejisi çerçevesinde ölümlü kazaların aşağıya çekilmesi için çok miktarda para ve yoğun bir efor sarf ediliyor.
Avrupa genelinde yapılan araştırmalar en fazla ölümlü kazaların ‘kırsal kesim’de olduğunu gösteriyor. Otobanlar ise kazaların en az rastlandığı yollar olarak dikkat çekiyor.
Bu da demek oluyor ki altyapı çok önemli… Eğer akışkan trafiği sağlayan düzgün, sinyalizasyonu ve diğer bütün unsurlarıyla gidişi ve gelişi ayıran yollarınızın sayısı arttığı sürece trafikte can kaybı da, hasar da aşağıya çekilecek.
“Bir bir daha, eşittir iki” gibi kesin, net bir durum bu…
**
AB Komisyonu Ulaştırma Komiserliği tarafından hazırlanan raporlarda yazılan ‘kaza nedenleri’ ise oldukça tanıdık…
Aşırı sürat bir numarada…
Onu alkollü araç kullanmak izliyor.
Dikkatsiz sürüş…
Ve kurallara uymama…
Gerçi bizde bazen insanın aklına bile gelmeyecek kazalar olmuyor değil, ama AB ülkelerindeki sıralama bizdeki kazaların nedenleriyle birebir aynı…
Demek ki ‘insan’ faktörü de çok önemli… Yani trafik kültürü…
**
Brüksel’de katıldığımız ‘yol güvenliği’ semineri sırasında yanımda oturan Hırvat gazeteci, dağıtılan istatistikleri bana göstererek “İşte bizim trafik kültürümüz bu” dedi.
Baktım, Hırvatistan 28 üye ülke içinde en berbat durumdaki ülke… En iyi durumdaki ülkelerde milyon kişi başına 25 civarında ölüm olurken, Hırvatistan’da bu rakam 120’ye çıkıyor!
AB ortalaması yıllık milyon kişide 60… Yani Hırvatistan ortalamayı da ikiye katlıyor. AB’ye 2013 ortasında katılan Hırvatistan’la ilgili veriler 2012’de bir önceki yıla oranla daha da kötüye gidildiğini gösteriyor.
Yani AB’nin ‘en taze’ ülkesinde yollar adeta can pazarı gibi…
**
Hırvatistan’ın trafik bakımından durumu içler acısı…
Ancak içinde olmadığımız bu liste bir ayna gibi kendi halimizi yüzümüze vuruyor.
Zira bizdeki rakamları ‘milyon kişi’ kıstasına göre hesaplayınca durumun vahameti çarpıcı biçimde ortaya çıkıyor.
Bizdeki ölümlü kazaların yılda ortalama 45, nüfusun da 300 bin olduğunu kabul edersek manzara şu: Milyon kişide trafik kazası kurbanı sayısı yaklaşık 140!..
Yani AB içindeki en kötü rakama sahip Hırvatistan’dan da beter…
Bu yüzden AB’deki istatistiklere adanın kuzeyi de eklenmiş olsaydı ortaya bir ‘rekor’ çıkacaktı.
“Ayna ayna güzel ayna, neden yaptın bunu bana” diye kabahati aynada bulmak yerine, yol güvenliği için ciddi işler yapan ve birçok ülkede önemli başarılar sağlayan AB’nin deneyimlerinden yararlanmayı denesek nasıl olur?