“KKTC’nin Covid-19 antikor oranı % 0.2”
Sağlık Bakanlığı, kuzeydeki Covid-19 bağışıklık düzeylerinin belirlenmesi için 1620 kişiyi kapsayan araştırma yaptı.
Sağlık Bakanlığı, Kuzey Kıbrıs’ta Covid-19 bağışıklık düzeylerinin belirlenmesi için 1620 kişiyi kapsayan bir araştırma yaptı. Araştırma sonuçlarına göre, COVID-19 Martta görülmeye başladıktan sonra, toplumda hastalığa karşı antikor bulunma (seroprevalans) oranı yüzde 0.2 yani 800 kişi olarak belirlendi.
Sağlık Bakanlığı tarafından Kuzey Kıbrıs’ta Covid-19 bağışıklık düzeylerinin belirlenmesi için toplum bazlı seroprevalans çalışması gerçekleştirildi.
Ülkede salgının ilk dalgasında (10 Mart-16 Nisan 2020) toplumun virüsle hangi oranda karşılaştığı ile ilgili fikir sahibi olmak için 10 Temmuz – 20 Ağustos 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen çalışmaya 1620 kişi katıldı.
Çalışmaya göre, COVID-19 Martta görülmeye başladıktan sonra, toplumda hastalığa karşı antikor bulunma (seroprevalans) oranı yüzde 0.2 (800 kişi) olarak belirlendi.
Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, bir bireyde pozitif antikor olmasının, o kişinin Covid-19’a karşı süresiz bağışıklık kazandığı anlamına gelmediği gibi, pozitif bir IgG antikor sonucu da vücutta aktif bir enfeksiyon olduğunu gösteremediğine işaret edildi.
Açıklamaya göre çalışma, uzman sağlık araştırmacıları Burç Barın ve Elçin Yoldaşcan, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi (BNDH) Başhemşiresi Fatma Savaşkan ve ekibi ve BNDH Mikrobiyoloji Laboratuvarı’ndan moleküler biyologlar Goncagül Özbalıkçı, Sedef Kutlu ve Şerife Can ve Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi’nden Çiğdem Çağa ve Figen Gülen İnce tarafından yürütüldü ve çalışmaya Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sağlık Merkezleri ve sorumlu hekimleri, BNDH Kan Bankası, Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu, Gazimağusa, Girne Akçiçek, ve Cengiz Topel Devlet Hastaneleri yönetici ve çalışanları da destek verdi.
Çalışmada temsil edilen Sağlık Merkezleri Trenyolu Polikliniği, Değirmenlik, Dikmen, Lapta, Çamlıbel, Güzelyurt, Lefke, Akdoğan, Maraş, Serdarlı, Geçitkale, İskele, Mehmetçik, Yeni Erenköy ve Dipkarpaz oldu.
Araştırmanın amacının, COVID-19’a karşı immunoglobulin G (IgG) antikor gelişiminin, genel ve bölgesel olarak, yaş grubu ve cinsiyete göre dağılımı ile ilgili bilgi edinerek sağlık planlamasına ve ilgili çalışmalara ışık tutmak olduğu kaydedildi.
Sağlık Bakanlığı açıklamasında, araştırmanın yöntemi ve sonuçlarına ilişkin şunlar paylaşıldı:
“Devlet hastanelerinde ve ülkenin çeşitli bölgelerinden sağlık merkezlerinde görev yapan sağlık çalışanları ile bu sağlık kuruluşlarına rutin kan vermeye gelen bireyler, BNDH’de kan bağışı yapan bireyler ve toplumdan KKTC İstatistik Kurumu’nun sağladığı rastgele örneklem ile aranan bireyler çalışmaya katılmaya davet edilmiştir.
Çalışmaya katılan kişilerden kan örneği alınarak Abbott SARS-CoV-2 IgG KMIA testiyle COVID-19’a karşı IgG antikor pozitivitesi ve seviyesi ölçülmüştür.
Çeşitli merkezlerde eş zamanlı yürütülen çalışmaya 653 kişi Lefkoşa, 419 Gazimağusa, 252 Girne, 158 İskele ve 138 Güzelyurt’tan olmak üzere toplam 1620 kişi katılmıştır. Çalışma, nüfus içinde değişken risk oranlarını görebilmek amacıyla toplum geneline ek olarak, daha yüksek risk grubunda olduğu düşünülen sağlık çalışanlarına da uygulanmıştır. Toplam 1620 çalışma sayısının, 508 kişisi sağlık çalışanı, 1112’si ise genel toplum bireylerinden oluşmaktadır.
508 sağlık çalışanından yüzde 79’u kadın, yüzde 21’i erkekti. Sağlık çalışanlarında ortalama yaş 41±9 olup, 20 ile 70 yaş arasında değişkenlik göstermiştir.
1112 toplum bireylerinin yüzde 54’ü kadın, yüzde 46’sı erkekti. Bu grupta ortalama yaş 45±17 olup, yaş aralığı 8 ile 94 arasındadır.
Toplumdan alınan 1112 örnekten, 3 kişide (yüzde 0.3) COVID-19’a karşı pozitif IgG antikor değeri gözlemlenmiştir. Çalışmamıza göre, COVID-19’un Mart ayında ülkemizde görülmeye başladıktan sonra, toplumda hastalığa karşı antikor bulunma (seroprevalans) oranı yüzde 0.2’dir. 400 bin kişilik bir KKTC nüfusu baz alınırsa, yüzde 0.2’lik oran 800 kişiye eşdeğerdir. Bu oran, kullanılan testin bilimsel olarak belirlenmiş küçük hata payını da hesaba katmaktadır. Toplumdan alınan değişik örneklemlere göre bu seroprevalans oranı yüzde 0-yüzde 0.7 arasında (güven aralığı) değişim gösterebilir.
Gözlemlenen toplum seroprevalans oranı, dünyanın çeşitli yerlerinde yapılan çalışmalar ve ülkemizde salgının Mart ayında başlamasından sonra teşhis konan vaka sayısıyla tutarlıdır.
Sağlık çalışanlarından alınan 508 örnekten, 4 kişide (yüzde 0.8) COVID-19’a karşı pozitif IgG antikor değeri gözlemlenmiştir. Yine kullanılan test kitinin özellikleri dikkate alındığında, sağlık çalışanlarında hastalığa karşı antikor bulunma (seroprevalans) oranı ise yüzde 0.7’dir. Sağlık çalışanlarından alınan değişik örneklemlere göre bu oran yüzde 0-yüzde 1.9 arasında (güven aralığı) değişim gösterebilir.
Dünyadaki benzer çalışmalarda olduğu gibi, bu çalışmada da COVID-19’a karşı pozitif IgG antikorların sağlık çalışanlarında daha sık görüldüğü gözlemlenmiştir.
COVID-19’a karşı pozitif IgG antikor değeri görülen 7 kişinin dağılımları şu şekildedir: 5 kişi kadın, 2 kişi erkektir. 2 kişi 30-40 yaş arası, 1 kişi 40-50 yaş arası, 2 kişi 50-60 yaş arası, 2 kişi de 60-70 yaş arasıdır. 2 kişi Mağusa, 2 kişi İskele, 2 kişi Lefkoşa, 1 kişi de Girne bölgesindendir. Sağlık çalışanları Lefkoşa, Mağusa, Girne ve İskele ilçelerinde görev yapmaktadır. Bu 7 kişi teşhis konan vakalar veya onların bilinen temaslılarından değildir. Çalışmayla ilgili detaylı analizler devam etmektedir.”