Siyasetin “maskaralıklarından” gerçekten çok usandım!
Memleket hesapsız, plansız, programsız, hukuksuz, adaletsiz kendiliğine gidiyor!
Okyanusta bir ahşap gemi!
Dümen kırık, yelkenler yırtık!
Kürek çekenlerin takati kalmamış!

-*-*-

Akıntı nereye götürürse, gemi gidiyor!
Allah da koruyor, ters ve büyük dalga vermiyor!
Verse; gemi okyanusun dibinde!
İşimiz Allah’a kalmış anlayacağınız!

-*-*-

Haberlere bakıyorum!
Türkiye’nin Aydın ilinde, Mastaura Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında yaklaşık 1800 yıl öncesine ait olduğu değerlendirilen bir kanalizasyon sistemi bulunmuş...
Ne ilginç değil mi?

-*-*-

Biliyor musunuz, bizim Vuni kenti ya da Sarayı’nı gezdiniz mi hiç?
Bence Dünya’nın en güzel manzarası, en muhteşem havası buradadır...
Vuni, 2 bin 500 yıl öncesine aittir...

-*-*-

Pers yanlıları bu kent ve 137 odalı sarayı; hemen yanı başındaki Yunan yanlısı Soli kentini kontrol amacıyla inşa etmiş...
Neticede de Solililer tarafından bu kent ve saray yakılarak imha edilmiş...

-*-*-

Aydın’daki Mastaura antik Kenti’nde yürütülen kazılarda olduğu gibi, o antik kentten 700 yıl daha eski olan Vuni’de de atık suların değerlendirilmesi maksadıyla sistem olduğu biliniyor...
Hatta, sıcak su sistemi olan hamamları da gayet iyi bir şekilde bilinirken; aşırı sıcaklardan sarayı koruyan, antik bir soğutma sisteminden bile söz ediliyor...
Vuni’deki sıcak su sistemi, Dünya’daki en eski sıcak su sistemlerinden biri olabilir... Ada’daki en eski olduğu biliniyor...

-*-*-

KKTC, tarihi eser açısından, kilometrekareye düşen antik veya tarihi yapıların çokluğunda Dünya liderleri arasında olmalı diye düşünüyorum...
Muhteşem antik kentlerimiz söz konusu...
Tanıtımlarında çok eksiğiz...
Bu bir gerçek...

-*-*-

Ama benim üzerinde durmak istediğim; turizmdeki salya durumumuz değil...
Daha çok, “bayındırlık” açısından konuya yaklaşmak istiyorum...

-*-*-

Ama bayındırlık bir yana; mesela Soli ve Salamis kentlerinde 2 bin yıl öncesinden kalma tiyatroların bulunuyor olması, içinde olduğumuz dönem adına bir utançtır...

-*-*-

Fenike Kralı Marionlu Doxandros, 2 bin 500 yıl önce Vuni kentine sıcak su sistemi ve kanalizasyonu, ayrıca soğutma sistemi bulunan bir kent veya saray inşa etmiştir ama bugünkü Girne’de, Mağusa’da kanalizasyon, “Allah’a emanet” haldedir...

-*-*-

Özellikle Girne, Templos, Ayorgi, Karava, Lapta gibi yerleşim birimlerindeki aşırı plansızlık, aşırı laçkalık, aşırı ısgartalık nedeniyle korkunç bir kanalizasyon sorunu yaşanması kuvvetle muhtemeldir.
Allah’a çok şükür ki pandemiydi, biletler pahalıydı, Ukrayna – Rus savaşıydı derken, turizm ölüdür... Ya ölü olmasaydı?
Şöyle açıklayayım; bahsettiğim bölgelerdeki tüm konutların sakinleri bir gün Ada’da buluşursa ve bu sakinler, her sabah ya da akşam sağlıklı bir şekilde büyük abdestlerini yaparsa; sokaklarda, sahillerde üzgünüm ama insan dışkısında boğulma ihtimali var!

-*-*-

Kısacası, 1974’te büyük çoğunluğunu işgal ettiğimiz köylerde, kasabalarda ne doğru dürüst yol yapabildik, ne doğru dürüst alt yapı...
2 bin 500 yıl önce bu Ada’daki küçük küçük kentlerin bile kanalizasyon sistemleri vardı... 
Tiyatroları muhteşemdi, görkemliydi...

-*-*-

Sene 2022...
KKTC’de devletin tiyatro salonu yok!
Canım, görkemli camiler yapmadı mı anavatanımız!
Yaptıııı!
KKTC’de kanalizasyon alt yapısı yetersiz!
Siz de “Mıçmayın, içinizde öğütün” yani!
Dağlarda bile bayrak var, ezan sesi susmayacak, bir de bunlarla mı uğraşacaktı değerli büyüklerimiz!
Pis hainler sizi!

-*-*-

Yani diyorum; hani zafer kazanmıştık, hani bir yetmedi, iki devlet kurmuştuk, hani şimdi Ersin Tatar “eşit ve egemen” diyor falan...
2 bin 500 sene öncesinden bile ilkeldir KKTC!
Sadece siyaseten, hukuken değil; her açıdan geri kalmıştır... 
Her açıdan plansızdır, programsızdır, hesapsızdır...

-*-*-

Be arkadaşlar, “sahte devlet” dersem kızıyorsunuz ama daha kötüdür durum!
Bilmem anlatabildim mi?

Maskaralık, Ankara’nın 
takdiri ve tutarsız Tatar!

Sayın Tatar’ın stresli ve kaygılı olduğu çok açık... 
Sürekli sağ el parmaklarını oynatıyor...
İki elini bağladığı zaman da baş parmaklarını asla durduramıyor...
Bunlar, hangi doktora sorarsanız sorun, alacağınız yanıtın “söylediğim” olduğunun göstergeleridir.

-*-*-

Ama ellerinin hareketleri, öfke kontrolü sorunu, göz teması kuramaması bir yana Sunat Atun konusunda iki gün arayla söyledikleri sizce sağlıklı mı?

-*-*-

Faiz Sucuoğlu, “Atun’u görevden aldım” dedi; Tatar, “Türkiye’ye soralım, kızdırmayalım” diye yanıt verdi ve Atun’un görevden alınmasını onaylamadı... 

-*-*-

Akabinde, hükümeti kurma maskaralığı yeniden Sucuoğlu’na verildikten sonra bir gazeteci Tatar’a, “Sunat Atun'un yeni kabinede yer almaması halinde tavrının ne olacağı”na ilişkin soru sordu!
Tatar, "Bu başbakanın takdiri olacak... Başbakanın takdiri neyse o olması gerekir" dedi!

-*-*-

Sizce bu tavır sağlıklı bir insanın tavrı olabilir mi?
Kardeşim, Sunat Atun'un görevden alınması nenemin takdiri miydi?
Atun’un görevden alınması kesinlikle başbakanın takdiri ve sorumluluğudur!

-*-*-

Peki bu maskaralık değil midir?
Bu sağlıksız bir ruh hali değil midir?

-*-*-

Şimdi asıl maskaralık ne olur biliyor musunuz?
Atun’un yeniden maliye bakanı yapılması!
Hiç şaşırmam!
“Ankara’nın takdiri”!!!
 

Vuni Sarayı... Ya da Vouni Kenti... Tam 2 bin 500 sene önce, denizden 270 metre yükseklikteki bu saraya bir şekilde su taşındı; sıcak su sistemi yapıldı ve atık suları aktarmak için kanalizasyon yapıldı... Fotoğrafta, elimle gösterdiğim oluklar, sıcak suyun taşınması ama gerektiğinde soğuk su verilerek, odaların serinletilmesi için kullanılıyordu... Evlerimizde çok daha modern teknolojileri kullanıyor olabiliriz ama KKTC’de şu anda, 2 bin 500 sene öncesinin ne alt yapısı var, ne de örneğin tiyatroları... Bilmem anlatabildim mi?