Murathan Mungan'ın o eşsiz dizelerini biliyorsunuz.
“Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın...”

Şimdi herkes çemberin içinde!
Listeler çoğaldı…
Türkiye’ye giremeyenler listesi var, kuzeyde…
Avrupa’ya giremeyenler listesi, güneyde!

***

İflas bu!
Yarattıkları yalan, sahte, eğreti düzenin iflası…
En temel haktır mülkiyet ve zaman sınırı yoktur.
Bir mülkü “asıl sahibinden” izinsiz, onaysız, sorgusuz alamazsınız, satamazsınız.
Başkasının toprağı üzerinde devlet de kuramazsınız!
Uzlaşıyı zorlarsınız.
Ya el sıkışırsınız günün sonunda ya da hep sabıkalı kalırsınız.
Kaçarsınız, kovalarlar!

***

Kıbrıs sorunu çözüme mahkûmdur!
Çözüm için de uluslararası toplumun onayı şarttır.
Yaşanan gerilim umarım toplumu uyandırır ve yeniden hakikatle yüzleştirir.
Talimat ve itaat odaklı siyasetle bu sahte cennette huzur yok.

***

Pek çok Kıbrıslı Türk hakkında hukuki tanımla “Avrupa Tutuklama Müzekkeresi” ya da sokağın ağzıyla “tutuklama emri” çıkarıldığı konuşuluyor.
“Acaba listede kimler var” diye sorguluyor pek çok insan…
Kıbrıs Cumhuriyeti yasaları – işin aslı dünyanın her yerinde, her ülkenin yasası – diyor ki, “başka birinin taşınmaz malını içeren hileli işlem yapmak suçtur.”

Adanın kuzeyinde mülkiyete dair “hilesiz” iş var mı?
“KKTC”nin kendisi toplam bir “hile” değil mi zaten!

Kıbrıs sorununu çözmedikçe, bu memlekette sürdürülebilir, öngörülebilir, güvenli ve huzurlu bir düzen oluşturmak mümkün değildir.

***

Yine şaire kulak verelim.
“Kendin içindeyken kafan dışındaysa...
Çaresi yok kardeşim...”

95 kişilik liste!

“Kıbrıslı Rumlara ait malların satışına aracılık eden 95 kişi hakkında tutuklanma emri çıkartıldı.”

Harry Theocharous adlı bir Kıbrıslı Rum bu iddiayı ortaya attı.
Sosyal medyadan!
Diyalog gazetesi, Harry Theocharous’u “Dışişleri Bakanlığı uzmanı” olarak tanıttı.
Araştırdım.
İlgisi yok.

“95 kişilik liste” şimdilik bir şehir efsanesi…
Kıbrıs Cumhuriyeti resmi makamları bu bilgiyi doğrulamıyor.

Harry Theocharous adlı kişinin mesleği pilot!
Yurt dışında yaşıyor.
Kıbrıslı Rum lider Hristodulidis’in destekçisi olduğu biliniyor ancak resmi bir sıfatı yok.

Sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda “Kıbrıslı Rumlardan çalınan malların zimmete geçirilmesi nedeniyle Kıbrıslılar dahil olmak üzere çeşitli ülkelerin vatandaşları hakkında 95'ten fazla uluslararası tutuklama emri çıkartıldı” diyor.
Üstelik listeye yeni isimler de eklenebileceğini belirterek çağrı yapıyor:
“Kıbrıs Rum mülklerinin alım satımına karışan kişi veya şirketleri tanıyorsanız, lütfen yerel yetkilileri bilgilendirin…”

Birleşmiş Milletler çerçevesinde müzakerelere dönülmezse böylesi kışkırtmalar çoğalacak.
İşin aslı kimse rahat etmeyecek.
Gün gelecek “gerçek” tutuklanma listeleri de ortaya çıkacak.

Yine vergi meselesi, yine adaletsizlik

Vergi düzenlemesini anlayabilene aşk olsun!
Hani yazmıştım ya…
“Türkiye'de % 40 vergi dilimi yıllık geliri brüt 3 milyon TL'yi geçenleri kapsayacak.
KKTC’de ise bu rakam 420 bin TL!”

Resmi Gazeteler böyle yazıyor.

Kıbrıs’ın kuzeyi için aylık geliri 35 bin TL olanların en yüksek vergi dilimine girdiğini hesaplamıştım.
420 bini 12’ye bölerek…

Ekonomist Erkan Okandan, “Sosyal güvenlik kesintileri de vergiden muaf olduğu için bu hesap farklıdır” dedi.
“Özelde aylık yaklaşık 76 bin TL, kamuda ise yaklaşık 70 bin TL brüt maaşı olanlar % 40 oranında vergi ödeyecek.”

Bu hesaplamalar bekâr bir çalışan için yapıldı.
Kamuda 13, özelde 12 maaşa göre…
Ancak bu rakamlar “kişisel muafiyete” göre yine değişecek.

Şimdi diyeceksiniz ki özelde brüt 76 bin TL kimin maaşı var…
Ya da kamuda kaç kişi brüt 70 bin TL’nin üzerinde kazanıyor…

“Adaletsizlik şurada, 4-5 yıllık bir kamu görevlisi ile bir bakan ya da müsteşar aynı vergi dilimine girecek. Üstelik mayıs ayındaki hayat pahalılığının maaşlara yansıtılması sonrası kamu çalışanlarının büyük çoğunluğu en üst dilimden vergi ödemek zorunda kalacak”

***

Vergi Uzmanı Kemal Özçakır aradı, o da diyor ki, “Türkiye’deki 3 milyon TL yıllık geliri anlatıyor, KKTC’deki 420 bin TL ise vergi matrahıdır… İkisi aynı değil…”

İkisi aynı değil tamam da…
O “matrah”ı gelire göre hesapladığımızda…
Hiçbir koşulda yüzde yüzün üzerine çıkmıyor.
900 bin TL oluyor en fazla!

Türkiye’de 3 milyon TL kazanan birisinin yüklendiği vergi, burada, 900 bin lira geliri olanın sırtına bindirilmek isteniyor.

Velhasıl…
Her durumda Türkiye ile Kıbrıs’ın kuzeyi arasında üç misli vergi yükü farkı var.
Bunun izahı ne?

‘Bordro mahkumları’

Kamuda örgütlü sendikalar vergi artışlarına yönelik haklı bir mücadele ortaya koyuyor.
Ancak bu mücadelede kullanılan dil son derece önemli…
Sahici olmalı!
Bir de mutlaka “empati” kurulmalı, asgari ücretle yaşayan güvencesiz ve korumasız özel sektör çalışanlarına dair…

***

“Bordro mahkumu” ifadesi sıklıkla kullanılıyor örneğin…
Mahkum hapishanede olur.
Hâlbuki o “bordro”ya sahip olmak için adeta birbirini yiyor ahali!
Dahası…
“Mahkum” hapishaneden olur dedik ya…
Birisi hapishanenin kapılarını açsa ve “dileyen dışarı çıkabilir” dese…
O cezaevinde kimse kalmaz!
Oysa kamuda kimse o kapıdan dışarı çıkmaz…
Hatta…
Arka kapıdan içeri girmek için yarışır adeta!

O nedenle…
“Bordro mahkumları” lafı yıllardır kullanılsa da…
Pek örtüşmüyor hayatın kendisiyle…
Abartmamak gerek!