Türkiye’nin AB Bakanı Egemen Bağış’ın son açıklamasını gördünüz mü?

“KKTC’yi tanımak ve diplomatik ilişki kurmak için bizden haber bekleyen birçok ülke var” dedi.

Rumlara “Ayağınız denk alın” mesajı verdi Bağış...

Kuşkusuz ciddiye almak lazım bu sözleri...

Ankara’nın Kıbrıs’la ilgili siyasetinde bir ‘başkalaşma’nın sinyali midir bu sözler?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de son Londra ziyaretinde bu anlama gelebilecek sözler söyledi.

Ocak’taki New York zirvesinden sonra Kıbrıs’ta “yeni siyaset” bekleyen bizdeki şahinlerin varlığı da sır değil zaten...

Gerçekten bir “yol ayırımı”na mı geliniyor acaba?

**

Egemen Bağış’ın sözünü ettiği ülkelerin sayısını ve isimlerini merak ettim doğrusu...

Ankara’nın işaretiyle KKTC’yi tanıyabilecek kaç ülke var acaba hazırda?

1983’te Bangladeş’in “tanıdım” demesiyle “vazgeçtim” demesi arasında saatlerle ifade edilebilecek kadar kısa bir zaman dilimi geçmişti sadece!..

Şimdi ‘kuyruk’ta bekleyenlerin BM kararlarına karşı kaç saat ya da gün dayanabileceklerini kestirebilmek mümkün değil...

Türkiye’nin ‘çok iyi ilişki’ içinde olduğu hangi ülkeler var?

Bu ilişkiler BM’nin tanımadığı bir ‘devlet’in tanınmasını sağlayacak kadar ‘iç içe’ geçmiş midir?

Ya da daha entelektüel ve diplomatik lisanda soracak olursak, ‘KKTC’nin tanınması için konjonktürel bir değişiklik’ mi bekleniyor yakın zamanda?

**

“KKTC’yi tanıtacağız” demek, yahut “KKTC’yi tanımaya hazır birçok ülke var” demek karın doyurmuyor maalesef!..

Egemen Bağış, AB ile tıkanan ilişkilerin yarattığı sıkıntıyı bu şekilde ifade etmeyi tercih ederek iç ve dış tribünlere oynuyor, belli...

Bu üslubun Türk dış politikasının işine ne kadar yaradığı sorusu ayrı bir mevzu olduğu gibi, AKP’nin ‘statükocu’ dediği kesimlerin söylemini çağrıştırdığı da ortada...

2002 öncesi her türlü soruna sırt çeviren, nutuklarla geçiştirmeye çalışan hükümetlerin ve daha da önemlisi ‘derin devlet’in üslubu ve yaklaşımına rücu mu ediyor acaba Ankara?

Böyle bir ‘lüks’ü var mıdır?

**

Cevabı çok açık: Hayır!..

Avrupa ülkelerindeki ekonomik kriz, Türkiye’nin bu ortamda krizden az etkilenmiş görüntüsü, Kıbrıs Rum liderliğinin çözüme katkı koymayan yaklaşımları birer vakıa olsa da, Ankara’nın Kıbrıs’ta ‘ray değişikliği’ ihtimali yok!..

Ama Ocak’taki New York zirvesinden sonra bu tartışmalar artacak.

Belki de kimi ‘süper güçler’ bile perde gerisinde “B Planı” için teşvik edici olacaklar.

Günün sonunda el elde, baş başta kalacağız biz...

Egemen Bağış’ın “kuyrukta bekliyor” dediği ülkeleri de gören olursa selam söylesin!..