KKTC’yi yönetenler ve elektrik enerjisinin önemi!
Bir çok tahmin ya da “hesaplamaya” göre, 2035 yılında Dünya’da üretilen arabaların yüzde 40’ı “elektrikli” olacak…
Yani şöyle söyleyelim; 2035 yılında üretilecek her on otomobilden 4 tanesi elektriklidir; 6 tanesi hala benzin veya dizel kalacak…
Peki, “mazot veya benzin”li üretim ne zaman bitecek ya da bitecek mi?
Elbette devam edecek ve yine “hesaplamalara göre”, 2050 yılına geldiğimizde, yollardaki otomobil veya taşıtların yarısı “elektrikli” olacak…
-*-*-
Efendim, “mazot” yani dizel veya “benzin”li otomobil bir gün gelecek ve hiç üretilmeyecek mi?
-*-*-
İngiltere’de 2030’dan sonra dizel veya benzinli yeni otomobil ve van satılamayacak ama “yarı elektrik yarı dizel ya da benzin” olan hybrid modeller 2035’e kadar satılabilecek.
-*-*-
Yeşil devrim…
Daha temiz hava…
Küresel ısınmayı önleme…
Ve tükenen “petrole” çözüm…
-*-*-
Daha mı ucuz olacak?
Kimse bunun tam hesabını yapamaz diye düşünüyorum ama “evet daha ucuz olacak” diyen makale sayısı bayağı fazla…
-*-*-
Peki bizde ne olacak?
Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) eğer bir büyük aksilik olmazsa, 2022 sonuna kadar, büyük olasılıkla elektrikli otomobili Günsel’i piyasaya sürecek…
Türkiye’nin TOGG adıyla üreteceği elektrikli otomobil markasının da piyasaya sürülme tarihi olarak aynı döneme işaret ediliyor.
-*-*-
Eğer beklentiler bir “maraz” ya da “arıza” göstermezse, 2023 yılının ilk bahar aylarında, TC ve KKTC’de “elektrikli otomobiller”i sıklıkla göreceğiz…
-*-*-
Bu amaçla da bazı noktalarda daha şimdiden “şarj” cihazları yani “elektrik yükleme” “edevat”ları görmeye başladık…
-*-*-
Kesinlikle “akaryakıt” ihtiyacımız devam edecek…
Çünkü bizde hala dizel ve benzin “otomobil” satışı sürecek…
Bu konuda her hangi bir yasal düzenleme beklentim de bulunmuyor…
-*-*-
Ancak şöyle bir beklentim var; Dünya’nın en pahalı, en lüks dizel ve benzinli markaları; örneğin KKTC’de çok çok ucuza satılabilecek…
Düşünün, şu anda fiyatı 200 bin Sterlin’in üzerinde bazı “lüks” veya “spor” ama ikinci el araçlar, İngiltere’den veya Avrupa’dan ülkemize ihraç edilecek ya da getirilecek…
Ve kesinlikle bugünkü piyasa değerinin çok altına satılacak…
Hepimiz Bentley veya Rolce Royce süreceyik! Yaşasın! (Dermişim…)
-*-*-
Tam olarak elektrikli araçlara geçilir mi?
Yani benzin veya dizel araçlar tamamen piyasadan kalkar mı?
Tamamen yasaklanır mı?
Bu konuda farklı ülkelerin ya da AB gibi birlikteliklerin 2035’i işaret ettiğini biliyoruz ama yine de “tamamen yasaklanma” olmayacağı kesin…
-*-*-
Ancak çok değil, belki 30, belki 50 yıl sonra, Dünya’da mazot ve benzinle çalışan otomobil kalmayacak…
Haaa 50 yıl sonra karada giden otomobillerin tarih olma olasılığı da var ki o da ayrı bir şey…
Enerjisinin “nükller” olma ihtimali bile söz konusu…
-*-*-
Bu arada sadece otomobil veya taşıtlar değil tabii ki, “akaryakıtla” çalışan Teknecik veya Kalecik gibi santrallerin de üretim dışı kalacağı kesin…
-*-*-
Bu durumda, “alternatif enerji kaynaklarının” kesinlikle değerlendirilmesi gerekiyor…
Ülkemizde, yakın bir gelecekte, “Güngör Katı Atık Depolama Tesisinin Özelleştirilmesi İhalesi” yeniden açılacak.
Bir süre önce “pis kokular” nedeniyle ihale iptal edilmişti.
Temmuz ayı sonunda yeniden ihaleye çıkılacağını öğrendik…
-*-*-
Bu tesisten de “elektrik üretilmesi” gündemde.
Yeterli mi?
Uzman kişiler “kesinlikle değil” diyor…
Ve uzmanlar, “rüzgar, güneş, deniz” gibi kaynaklardan elektrik üretilmesi konusunda, KKTC’de çok ciddi yatırım ama öncesinde planlamaların yapılması gerektiği konusunda uyarıyor!
-*-*-
Kısacası; eğer Lazaros Mavros’un askeri eğitime katılıp, PKK’ya hala destek verip vermediği ile ilgili üst düzey çalışmalarınız ve UBP’ye kimin genel başkan olacağıyla alakalı bitmek bilmez hayati meseleleriniz bittiyse; bir de Meclis çalışanlarının ek mesailerini, taşeron firmalardaki işçilerin alacaklarını ödeyebilirseniz; yani yüce kişiliklerinizin vaktini de almak gibi olmasın ama bu konularla da ilgilenirseniz diyecektim…
Siddin senedir neden yol alamadığımızı
anlamak için iki kişiye bakmanız yeterlidir!
Akaryakıttan aldığınız vergiler…
Sigara ve alkolden aldığınız vergiler…
Her türlü ihraç üründen aldığınız vergiler…
-*-*-
Güney Kıbrıs’tan gelişler…
Ercan’ın uluslararası uçuşlara açılması…
Mağusa Limanı’nın aynı şekilde uluslararası bir liman olarak faaliyete geçmesi…
-*-*-
Üniversitelerimizin “insan ticareti” damgasından ve “sahte diploma işinden” arındırılması…
Narenciyeye, “içeride ihracat olanağının” sağlanması…
Aynı şekilde patatesin, karpuzun, her türlü meyve ve sebzenin, zeytin ve de zeytin yağının, samarellacılığın, zivaniyacılığın, paluze ve sucukçuluğun hem de şarapçılığın; turizmle birlikte patlamasının başarılması…
-*-*-
Bunlara kafa yormak çok mu zor?
Doğru…
Bunlarla uğraşacağımıza, Türkiye’den gelen iki memurun ve birkaç mafya bozuntusunun adamı olup hep hükümette kalmak, her zaman bakan yapılmak falan çok daha kolay değil mi?
Ne gereği var canım Ercan’ın uluslararası uçuşlara açılmasına?
-*-*-
Turizm ve otelcilik hem de ayrıca ticaretle alakalı tüm örgütlerin başkanlarını istifaya davet ediyorum.
Yazıktır be efendiler!
-*-*-
“50 sene federasyon görüşüldü hiçbir şey olmadı bu yüzden artık görüşmeyiz, eşit ve egemen devletimizi yaşatacağız” diyenleri eleştirmekten korkuyorsunuz…
Oysa, federasyon görüşüldüğü için değil; bu ülke, mevcut cumhurbaşkanı ve dış işleri bakanının kafasıyla siddin senedir yönetildiği daha doğrusu yönetilemediği için yol alamıyoruz!
-*-*-
Aman aman goma da gelir üstüne!
Lazaros Mavros silahlandı, hepimizi kesecek!
Goma be, üstüne be üstüne!
Yaşasın eşit ve egemen devletimiz!
Yaaaaa!
Aynen öyle!
Uyuma Kıbrıs… Uyan Kıbrıslı… Maraş’ın yasal sahiplerine iadesi karşılığında Ercan Havaalanı ve Mağusa Limanı’nın eşzamanlı olarak uluslararası kapasiteyle açılması önerisi kabul edilmelidir…