Biz bir ‘zede’ toplumuyuz.

Tarihte her gelen bizi ‘zede’lemiş, gitmiş!

Madden de, manen de ‘zedelenme’ye talimliyiz.

O kadar çok ‘zedeleme’ var ki serde, sıralayınca uzun bir liste oluyor.

‘Kazazede’miz o kadar çoktur ki bizim... Neredeyse her ailede trafiğe bir kurban verdik, vermeye devam ediyoruz.

‘Selzede’lerimiz var, her yağmurda batıp çıkan... Evini, işyerini, kabını kacağını sulara, çamura kaptıran...

‘Fırtınazede’lerimiz de var bol bol...

Her doğa olayı, altyapısız memlekette farklı ‘zede’ler yaratıyor maalesef...

Ama hükümetin yarattığı ‘zede’ler, tabiatınkinin yanında ‘devede kulak’ kalıyor!

*  *  *

Bu ülkede ne ‘zede’ler gördük!

1974 sonrası ‘eşdeğerzede’ler oluştu. Göçmen olup malsız-mülksüz bırakılan kaç hayat söndü, bilinmez.

Sonra ‘Kıbrıs Lirasızede’ler aldı sırayı... Bir gece ansızın 36 Türk Lirası’na eşitlenince yastık altındaki, bankadaki Kıbrıs Liraları, binlerce insanın birikimleri buhar olup uçtu!

Sömürge idaresinden, parçalanmış cumhuriyetten, enklav yaşamından, teşkilat döneminden ve savaştan zaten misliyle ‘zedelenmiş’ çıkan toplumun ‘zedelenme’ çilesi itmedi bitmedi ondan sonra da...

*  *  *

Türkiye’de okurken öldürülen ‘cuntazede’ gençlerimiz var. Dalından koparılmış altı fidan...

‘Sanayi Holdingzedeler’ oldu mesela... O dönemin Türkiye hükümeti, derin devlet ve buradaki müttefikleri öyle uygun görmüştü!

Muhalif siyasetçilerimizin tarihi ‘seçimzede’lerle doludur. 1973’teki Cumhurbaşkanlığı Muavini seçiminden tutun da bugüne kadar her seçimde bir ‘dış karışmacı’ olageldi hep...

‘Elçizede’ olmuş, buradaki TC Büyükelçisi’yle ters düştüğü için erken vakitte jübile yapmış politikacılar, bürokratlar vardır bir de...

‘Paketzede’dir bu toplum zaten, iki yılda bir tazelenen...

Ve ‘nüfuszede’dir bu toplum, özellikle 1986 sonrasında, topyekun... “Gelen Türk, giden Türk” zihniyeti yüzünden...

*  *  *

En fazla ‘bankazede’ oldu Kıbrıslı Türkler 2000’lerin başında... Batmadık banka neredeyse kalmadı, kağıt üzerindeki sermayeleri ve denetimsizlik yüzünden...

‘Konutzede’ oldu sonra binlerce insan... Nam-ı diğer ‘dövizzede’...

Birileri ‘zade’leşirken ve semirirken sistemde, dibe vurdu en geniş halk kitleleri...

‘Bombazede’ler, ‘kurşunzede’ler, ‘provokasyonzede’ler derken, an geldi patladı toplum, döküldü sokağa, bastı meclisi...

‘Zede’ olmaktan kurtulabilmek adına, uzun süre sokakta durdu. Ne ki erişilemedi ‘barış’ hedefine, yine dönüldü ‘zedeli’ hale...

*  *  *

Bir ‘zede’ toplumuyuz biz...

Ekonomik protokol adı altında ‘paketzede’yiz hepimiz.

Paketlerin soğuk soluğu herkesin ensesinde, tek tek batırıp ‘zedelemek’ üzere...

‘Bulutzede’ oldu şimdi birçok insan…

Zaten ‘TL’zede’yiz 40 küsur yıldır, sürekli…

Burası bir ‘zede’ devleteti vesselam...

‘Kuzey Kıbrıs Zede Cumhuriyeti’ yani...

KKZC…