Kökene inmek
“Mantıksız kişiler” diyor saldırganlara, Anastasiadis…
‘Irkçı’ da diyebilse keşke, ‘gerici’ de…
Elbette tepki vermesi önemli.
Yetmiyor, kökenine inmek gerekiyor.
***
20 sene evvel Derinya’da yaşananlara gözlerimle tanıklık etmiştim!
Hem de fotoğraf makinemin vizöründen, hani uzatsam elimi, dokunacak gibi.
Eğer o gün hastalıklı ruh haliyle sınırda taş atanlara acıyan gözlerle bakılabilse, fanatikler sınırdan boşaltılsa, karşı karşıya getirilmese, öylece unutulacaktı o eylem…
Ne oldu peki, sopalarla dövülerek ve başı taşla ezilerek öldürülen insanların fotoğrafları tüm dünyada sergilendi.
Sene 1996’ydı!..
Bir yıl sonrasında bu kez konser vardı…
Burak Kut ve Sakis Rouvas barışa şarkılar söyleyecekti…
Yine fanatik gruplar ortaya çıktı, Burak Kut’ın otobüsüne saldırdılar, hem de kendi ülkelerinden gelen bir sanatçının, zor kurtardı canını…
Talat’a Limasol’da, üstelik de yine bir barış konferansında patlayıcı kullanılarak yapılan saldırı sonrasında da benzer tepkiler vardı…
Lefkoşa’da ELAM’cıların eylemi sonrasında olduğu gibi…
***
Böylesi eylemlerde saldırganları ‘Türk’ ya da ‘Rum’ diye ayırarak, yani meseleye ‘milliyetçilik’ üzerinden bakarak, aslında ‘hastalığı’ yaymış oluyoruz!
Yok bunun ilgisi kimin hangi dili konuştuğu, hangi kimliği temsil ettiğiyle…
Bu dil ‘insanca’ değildir…
Tam bir ‘hastalıktır’ bu!..
Elbette en ağır cezaların verilmesi, ‘nefret’ yayıcıların yaptığının yanına kalmaması gerekir ancak yetmez.
Yetmez çünkü ‘ceza’ ile bir ‘hastalık’ iyileşmez…
Mutlaka kökenine inmek gerekir.
***
O kadar çok Yunan bayrağını nereden bulmuşlar?
Ada yarısındaki öykümüzden öğrendiğimiz şudur ki, böylesi eylemler ya ‘devlet’ destekli olur ya da ‘derin devlet’..
Yoksa öğrenci çocukların çok da kolay değil böylesine organize olması...
Anastasiadis bunu araştırmalı...
Ve eğer samimiyse Anastasiadis’in yapması gereken ‘eğitim sistemi’ni tümüyle yeniden kurgulamaktır.
‘Mantıklı’ iş bu olur...
Kıbrıs’ın kuzeyinde böylesi bir adım atıldı zamanında...
Hani hep derler ya, ‘sol sağ farkı kalmadı siyasette’, hem de büyük haksızlıkla...
Bu ülke ‘sol’ bir yönetimle tanıştığı zaman ders kitaplarının ‘barışçı’ bir bakışla ele alındığını, onlarca yeni kitap yazıldığını unuturuz çoğu zaman..
‘Eğitim’ insanı değiştirir...
Ceza ‘caydırır’ sadece.