Kolej Sınavı Anne-Babalarına
Hafta sonu Kolej Giriş Sınavı'nın birinci basamağı gerçekleştirilecek.
Anne-baba olarak, çocuğunuzun bu sınavda başarılı olmasını içtenlikle istiyorsunuz. Bunun için elinizden gelen her şeyi yapmaya, hatta aile bütçenizi zora sokacak harcamaları hiç düşünmeden bu uğurda feda ediyorsunuz. Ancak unutmamanız gereken önemli bir nokta var:
Koleji Giriş Sınavı ya da benzer özellikleri taşıyan kâğıt üzerindeki herhangi bir sınav, çocuğunuzun düzeyini, zekasını ya da başarısını ölçmez, ölçemez.
Dahası, yaşamda başarı ve mutluluk için önemli olan birçok özelliği çoktan seçmeli testlerle ölçmek mümkün değildir. Çünkü başarı denen şey, bambaşka bir şeydir ve sınav notundan ibaret değildir.
Kolej Giriş Sınavı; kritik düşünme, yaratıcılık, motivasyon, esneklik, merak, azim, güvenilirlik, dayanıklılık, coşku, disiplin, öz saygı, öz güven, yurttaşlık, liderlik, tutku, cesaret, beceriklilik, dürüstlük, hayret duygusu, estetik duygusu, birlikte başarabilme, sevgi, saygı, dostluk, açık fikirlilik, empati, hoşgörü gibi becerileri ölçemez.
Kendinizle yalnız kaldığınızda çocuğunuzun sınav puanının, ona verdiğiniz değerin önüne geçebildiğini fark ediyorsunuzdur. Her ne kadar onu bütün kalbinizle sevseniz de sınavdan alacağı puanın bazı durumlarda çok şeyin önüne geçtiğini görmek sizi üzüyor değil mi?
Belki de bu sınav öncesinde, anne-baba olarak bazı hatalar yaptınız. Örneğin aralıksız olarak ona “bu sınavın ne kadar önemli” olduğunu hatırlattınız. Hatta “iyi bir puan almazsa hayatının mahvolacağın” gibi korkutucu mesajlar verdiniz. Belki de kendisi için değilse bile sizin için ders çalışmasını istediniz. Dershaneler, özel dersler, testler, sorular, kitaplar derken çocukça yaşaması gereken bir dönemde onu bir savaşa hazırlar gibi bu sınava hazırladınız.
Kaliteli bir yaşam için çocuklarınızı sadece bilişsel açıdan donanımlı hale getirmenin yeterli olmadığını kavrayınız. Bu yaklaşım, çocuğunuzun bilgi yükü altında ezilmesinden başka bir işe yaramayacaktır. Bu nedenle, onu sürekli özel derslerden özel derse, bir deneme sınavından ötekin koşuşturmanın faydasız olduğunu fark edin.
Artık düne kadar yaptıklarınızdan farklı şeyler yapmayı deneyin. Zaten biraz düşünürseniz onun çok daha önemli özellikleri olduğunu fark edeceksiniz. Bu yüzden onun duyguları, ilgi ve istekleri ile meşgul olmaya daha çok zaman ayırın.
Çocuğunuzun özgüven kazanmasına yardımcı olun. Bunun için, öncelikle kendi zihninizdeki kalıpları değiştirin. Sınav puanına bakarak, onun kişiliği hakkında yorum yapmayın. "Bu çocuktan bir şey olmaz", "kolejde okumazsa hiçbir şey başaramaz" düşünceleri kafanızdan atın.
Hayatı bir sınav, eğitimi de yüksek not alınması gereken bir yarış olarak görmeyin. Sistem dediğimiz şeyin aslında bizim taleplerimizin bir yansıması olduğunu da unutmayın. Evet, Kolej Giriş Sınavında başarı elde etmesini, geleceğin nitelikli bir yetişkini olmasını her şeyden çok istiyorsunuz ama unutmayın o, bugünün çocuğudur. Onu iyi tanıyın, yeteneklerini, ilgi, istek ve ihtiyaçlarını tam olarak bilir ve yönlendirirseniz gelecekte çok nitelikli bir birey olacağına emin olun.
Buraya Dikkat
Yarım Kalan Tual
Yarın kapıları açacak bir resim sergisi var. Anca bu sergi bildiğimiz bütün sergilerden çok daha farklı….
6 Şubat Depreminde kaybettiğimiz Şampiyon Meleklerin en küçük Sahil Özberkman’ın yarım kalan yaşamından yola çıkıp, yeni umutları kucaklayan bir sergi bu…
Sahil’in yarım kalan tualini tamamlayan 29 sanat severin eserlerinin yer alacağı bu serginin tüm gelir Dr. Burhan Nalbantoğlu Çocuk Onkolojisindeki çocuklarına bağışlanacak.
Çocuklarımızın hayalleri, hayatları, yarım kalmasın diye uğraş veren bütün güzel yüreklere, bu sergideki eserleri satın alıp hem Sahil’in hayaline ortak olacak hem de onkolojideki çocuklarımıza destek olarak herkese kocaman teşekkürler…
Okumuş muydunuz?
Çocuklara, babalarının yeteneklerine göre değil, kendi yeteneklerine göre meslek bulmak gerekir.
Platon