Kolejde Okuma Talebi Arttı
Önümüzdeki hafta sonu Kolej Giriş Sınavları’nın birinci basamağı gerçekleştiriliyor. Bu sınavların mevcut şekliyle varlığı hemen her kesim tarafından eleştirilmekte, eğitim sistemimizin kanayan yarası olarak nitelendirilmektedir… Ancak ne var ki her geçen yıl biraz daha fazla oranda öğrenci bu sınavlara giriyor…
Cumartesi günü yapılacak kolej giriş sınavlarına 2000’den fazla öğrenci katılıyor. Başka bir ifadeyle çağ nüfusunun yaklaşık üçte ikisi kolejde okumak istiyor… Oysa ayrılan kontenjanlara göre sadece 475 kişi kayıt hakkı elde edecek…
Peki, ama çocuklarımızın kolejde okumasını neden bu kadar çok istiyoruz?
Bu sorunun tek bir yanıtı yok elbette… Genelde ilk verilen yanıtlardan birisi “daha etkin bir yabancı dil eğitimi için” ifadesidir… Hiç kuşku yok ki, İngiltere’deki üniversitelerin yanı sıra Türkiye’deki üniversitelerin de GCE A-Level sonuçları ile öğrencilerimizi kabul etmesi kolejlerde okuma talebini artırmıştır… Öte yandan kolejler, sınavla öğrenci aldığı için çocuğumuz “seçilmiş öğrencilerin” bulunduğu bir okulda okuması istediğimizi de unutmamak lazım…
Pek tabi ki bu liste daha da uzatılabilir… Ancak dikkatinizi çekmek istediğim bir gerekçe daha var: “Genel ortaokulların iyi bir eğitim veremediği” algısı… Gerçekten durum böyle midir? Değil midir? Bilemem. Bu konuda herhangi bilimsel veri yok bende… Ancak böyle bir algı olduğu da tartışmasız bir biçimde ortada…
İşte tam bu noktada yanıtlanması gereken başka bir soru daha ortaya çıkıyor… O da şu: Bu yıl kolej sınavlarına girecek 2000 öğrencinin sadece 475’i devlet kolejlerine kayıt hakkı elde edeceğine göre geriye kalan 1500’ü aşkın öğrenci ne yapacak?
Bu çocukların anne-babaları; çocuklarını, iyi bir eğitim alamayacaklarını düşündüğü genel bir ortaokula mı gönderecek? Yoksa özel bir koleje mi? Bu durumda, çoğu zaman özel okul tercih ediliyor.
Ancak hangisi tercih edilirse edilsin ciddi bir sorunla karşılaşılacağı aşikardır. Evet, en geneldeki algı; çeşitli nedenlerle ortaokullarımızda iyi bir eğitim verilmediği yönündedir. Ancak gerek devlet, gerekse özel kolejlerde her şeyin yolunda olduğunu söylemek, kendimizi kandırmaktan öte bir şey değildir…
Günün sonunda çocuğumuz eğitimi için, feci şekilde ekonomik harcama yaptığımızı ancak buna karşın beklenilen verimi alamadığımızı görünce hayal kırıklığımız daha da büyük oluyor…
Ne yazık ki eğitim yapılanmamız, öğrencilerimiz performanslarını tam anlamıyla ölçebilecek unsurları taşımamaktadır… Dahası beceri olarak onların performansını artıracak uygulamalardan çok, ezbere bilgiyi içeren geleneksel uygulamalarımız çok daha fazla oranda baskın durumdadır… Kanımca, kafalardaki anlayışı değiştirmekle işe başlamalıyız…
--------------------------------------------------------------------------------
Buraya Dikkat
İlk 1000’de 9 DAÜ’lü Akademisyen
Geçtiğimiz haftanın en önemli eğitim gündemlerinden biri de ülkemizin en önemli yüksek öğretim kurumu olan Doğu Akdeniz Üniversitesi idi… Bir yandan rektör kim olacak tartışmaları yaşanırken diğer yandan akademisyenleri ile ilgili uluslararası arenadan sevindirici haberler geliyor…
Merkezi İspanya’da bulunan Milli Araştırma Konseyi (CSIC) bünyesinde yürütülen ve dünyada faaliyet gösteren 20 binin üzerinde üniversiteyi dikkate alarak liste hazırlayan “Webometrics”, Türk Üniversiteleri'nde faaliyet gösteren akademisyenlerin Google Akademik Alıntılarına (Google Scholar Citations) göre “İlk 1000” sıralamasını yayımladı.
Yayımlanan listeye göre ilk 1000 içerisinde 9 DAÜ’lü akademisyen bulunuyor. Söz konusu listenin 106. sırasında DAÜ Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman M. Karatepe, 178. sırasında DAÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Demirel, 182. sırasında DAÜ Matematik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nazim Mahmudov, 611. sırasında DAÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğtretim Üyesi Prof. Dr. Osman Kükrer, 631. sırasında DAÜ Fizik Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Halilsoy, 764. sırasında DAÜ Ekonomi Bölümü’nde 2013 – 2014 Akademik Yılı’nda görev yapmış olan Öğretim Üyesi Doç. Dr. Antonio Rodriguez Andres, 825. sırada DAÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bela Vizvari, 888. sırada Bankacılık ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Salih Katırcıoğlu ve 907. Sırada ise Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Kömürcügil bulunuyor.
-----------------------------------------------------------
Anlayana - Gülmece
Yabancı Dil
İki erkek arkadaş, şehir meydanında bir banka oturmuş sohbet ediyorken, tanışmak isteyen iki turist kız, adres sormak bahanesiyle yanlarına yaklaşır… Önce İngilizce konuşmaya çalışmışlar bizimkilerden tık yok… Sonra Fransızca, yine kapı duvar… Almancayı denemiş, bizimkiler duvara bakar gibi bakıyor… İtalyanca tekrarlamış, hala aval aval bakıyorlar… Sonunda kızlar pes ederek geldikleri gibi oradan uzaklaşırken erklerden biri, diğerine dönerek:
- "Hiç olmazsa bir yancı dil bilseydik şimdiye kızları tavlamış olurduk..."
Diğeri gülümseyerek yanıt verir:
- “Yok ya… Yabancı dil hiçbir işe yaramaz. Bak kız dört dil biliyor, işini halledebiliyor mu?”