1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Kolejlerde Bölge Farkı
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Kolejlerde Bölge Farkı

A+A-

Ve nihayet bitti…

Bu öğretim yılında da Kolej Giriş Sınavları tamamlandı ve kolejlere yerleşen öğrenciler belirlendi. Ancak ardında kırılmış küçük yürekler, geleceğe taşınacak çatlamış psikolojiler ve “başarısız” olarak nitelendirilen kocaman bir öğrenci kitlesi yeniden bıraktı…

Bu arada yayımlanan Kolej Giriş Sınavları yerleştirme puanı sonuçlarına göre bölgeler arası taban puanı farklarının da ne denli büyük olduğu çıktı… Sadece bu olgu bile Kolej Giriş Sınavları’nın; pedagojik anlamda hiçbir gelişmeyi göstermediği sadece bir sıralama sınavı olduğunun en açık kanıtı olarak karşımızda duruyor…

Kolej Giriş Sınavları yerleştirme puanı sonuçlarına bölgelerdeki taban puanların durumu: Lefkoşa TMK: 85.00, Girne 19 Mayıs TMK: 80.75, Gazimağusa TMK: 78.25, Güzelyurt TMK: 72.00, İskele Bekirpaşa Lisesi-Kolej Sınıfı: 69.75 ve Hala Sultan İlahiyat Koleji: 50.75

Bölgeler arasında bu denli büyük farkların ortaya çıktığı sınav sonuçlarına göre çocuklarınızı koleji kazanıp-kazanamamalarına bakarak, “başarılı ya da başarısız” olarak nitelendirmeniz onlar için yapacağınız en büyük haksızlık olur… Örneğin; Lefkoşa’da 84.50 puan alan öğrenci koleje giremezken, aynı öğrenci İskele’de sınava girmiş olsaydı bölge birincisi olacaktı…

Dahası bölgeler arasındaki bu büyük eşitsizlikler beraberinde yanıtlanması gereken sorular da ortaya çıkartıyor. Tüm kolejlerde aynı öğretim programı (müfredat) uygulanıyorsa, nasıl oluyor da bir bölgede 70 puan alanı bu programı takip edebilir, bir başka bölgede 84 puan alanı ise bu programı takip edemez olarak nitelendirebiliyoruz… Bu önemli soruya ivedilikle anlamlı bir yanıt verilmeli…

Öte yandan kolejlere bu kadar yoğun talep olduğu bilinmesine rağmen, neden bu programları yaygınlaştırma konusunda adımlar atmıyoruz! Bu yerine V. Milli Eğitim Şurası da dahil olmak üzere hemen her bilimsel platformda “sürdürülemez” olarak değer bulan Hala Sultan İlahiyat Kolejine öğrenci almaya, yatırım yapmaya, sürdürülemez bu yapıyı ya da çözülemez bir hale getirmeye devam ediyoruz.

Hiç kuşku yok ki; yukarıda anlattıklarım ülke eğitime yönetenlerin işi ve sorumluluğu… Anca anne-baba olarak size de büyük bir görev düşüyor. “Kolej Sınavlarının” çocuğunuzun “başarısı”, “becerisi” ya da “çalışkanlığı” hakkında hiçbir anlam taşımadığını önce siz fark edin, sonra da çocuğunuza anlatmanın bir yolunu bulun. Öyle bir biçimde yanlarında olun ki; bir ömür boyu içlerine işleyin…

-----------------------------------------------

Buraya Dikkat
 

Bu Karne Kimin?

Ortaokul ve liselerde karneler verildi… Bu hafta sonu da ilkokullarda son ders gününün ardından öğrenciler karnelerini alacak… Yorgun, sıkıcı ve günümüz ihtiyaçlarından uzakta geçen okul günlerinin ardından, iyi bir tatilin zamanı geldi. Ancak tatilden hemen önce aşılması gereken önemli bir olgu daha var: Karne… Bunun için de her şeyden önce “Karne nedir? Ne değildir?” sorularını iyice yanıtlamamız gerekmektedir.

Çocukların pek çoğu için karne dönemleri ne yazık ki gergin ve stresli geçiyor. Bu durumun yanı sıra bir de karneyi beğenmeyen velilerle çocuklar arasındaki anlaşmazlıklar eklenince, çocukların kaygı ve endişe yüklenmesiyle istenmeyen sonuçlar ortaya çıkması kaçınılmaz oluyor. Oysa karnedeki düşük notlar sadece çocuğu ait değildir. Hatta çocuktan çok daha fazla oranda anne-babaya aittir diyebiliriz.

Anne-baba olarak; en başından çocuğumuzu yetiştirirken kendi sorumluluğunu bilecek, ödevini, dersini sahiplenecek bir çocuk olması için gerekli temeli onlara verdik mi?

Onlar için en iyi şeyleri istediğimiz kesindir de okullarını seçerken onların özelliklerini, yeterliliklerini değerlendirdik mi? Yoksa kendi hırslarımızın kurbanı mı olduk?

Başarılı, iyi gelecekleri olsun diye uygun olduğunu, daha iyi gelecek sağlayacağını düşündüğümüz eğitim programlarını, ortamları ve okulları mı seçtik? Yoksa kendi isteklerimizi onlara empoze mi ettik?

Onlara gerçekten bir çocuk gibi mi davrandık? Yoksa o özel ders senin, bu dershane benim diye yarış atı gibi koşuşturtup durduk mu?

Bu sorulara yanıtınız hep  “yoksa” ile başlayan cümleler ise; çocuğunuz karnesine bir kez daha bakın şundan emin olun: Bütün bunlara rağmen çocuğunuz karnesi iyi notlardan oluşmuş ise onu bir kez daha yürekten tebrik edin… Yok, karnede kötü notlar varsa o zaman da çocuğunuza değil kendinize kızın ve bir sonraki eğitim dönemi için davranışlarınızı değiştirmeye şimdiden başlayın…

-------------------------------------------------------------

Gülmece

Beterin Beteri Var

Adamın biri huzura gelip Kadı Karakuş’tan adalet ister. Der ki:
-  Kadı Efendi! Biz gemi ile Mısır’dan geliyorduk. Falanca adam gebe olan karımı döverek çocuğunu düşürmesine sebep oldu. Hakkımı arıyorum.
Kadı Karakuş hemen suçluyu yakalatıp getirtir. Sonra da kadını göstererek suçlu adama yüzüne bakarak cezasını söyler:
- Al bu adamın karısını götür. Gebe bırakıp çocuk altı aylık olunca getirip kocasına teslim et.

Bu yazı toplam 2900 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar