KOLTUK
Sözlüğe bakayım dedim ‘koltuk’ için...
Meğer ne kadar geniş bir kullanımı varmış!..
İnsan vücudunda omuzların altında, gövde ile kolun birleştiği yere de ‘koltuk’ deniliyor, oturmak için kullandığımız aygıta da...
‘Koltuk’ kelimesi yapıcılıkta yan destek anlamı da taşıyor, denizcilikte gemiyi iskeleye bağlayan ipe de...
Koltuk ‘yüksek makam, mevki’ anlamına da geliyor yaygın olarak kullanılageldiği gibi...
Ama mesela ‘genelev’ anlamı da varmış!
Türk Dil Kurumu’nun yalancısıyım ben de...
İlk kez öğrendim, şaşırdım.
Her nedense!..
* * *
Siyasette sürekli duyup kullandığımız ‘koltuk’ kelimesinden türemiş çok sayıda deyim, bileşik sözcük, atasözü falan da var sözlüklerde...
‘Koltuğu doldurmak’ bunlardan biri mesela... ‘Kim, hangi koltuğu doldurabiliyor, kimin cüssesi koltuğu boş bırakıyor’ gibi sorular akla getiriyor bu deyim!
Bir diğer deyim var yine, sık sık rastladığımız... ‘Koltuk kapmak’ deyince, çocukken oynadığımız bir oyun geliyor akla hemen... Meğer ‘büyükler’ hep oynarmış bu oyunu... Büyüdükçe öğreniyoruz bunu da...
Harika bir deyimdir ‘koltuk düşkünlüğü’ ya da ‘koltuk sevdalısı’, zira çok vardır etrafta böyleleri... Onları betimlemek için birebirdir bu söz dizileri... ‘Cuk’ oturur cümleye, pek yakışır muhteremlere...
Hele bir de ‘koltuk kavgası’ deyimi vardır ki, aslında sonu gelmez bir filmin, bir dizinin, bir kitabın adıdır tam da...
* * *
‘Koltuk’ kavramı kuşkusuz bazı çağrışımlar yapar hemen... Şunlar gibi mesela:
Bilgi...
Deneyim...
Görev...
Hizmet...
Özveri...
Ahlak...
Bir de şunlar gibi:
Şan...
Şöhret...
Para...
Avanta...
Hırs...
Entrika...
Ve bir de bunlar:
Gözü dönme...
Oturduğu yere yapışma...
Makamı kötüye kullanma...
Adam yeme...
Gözünü daha yükseğe dikme...
* * *
Kelimenin kendi zenginliği ve dilimize kattığı uçsuz bucaksız kullanım olanakları bir tarafa, kimi karakterlerin tahlil ve tedavisi bakımından da tam bir nimettir ‘koltuk’...
‘Koltuk kabartanlar’ olduğu gibi siyasal, sosyal, profesyonel hayatta, ‘köşe koltuğu’ yahut ‘koltuk değneği’ olmayı tercih edenler de vardır etrafta...
Velhasıl kelam, nereden bakarsak bakalım, hangi anlam ve önemini ele alırsak alalım ‘koltuk’ meselesi mühimdir.
Ancak ve fakat çoğu kez unutuluyor olsa da, değişmeyen tek şey değişimdir ve bu ‘diyalektik kader’ aslında ‘koltuk’ için de bakidir.
Şöyle ki:
Hiçbir koltuk kalıcı değildir.
Koltuğa oturanlar fanidir.
Koltuğa her oturuşun bir de kalkışı vardır.
Kalkılmayan koltuk, düşülecek koltuktur.
Henüz sözlüklerde yazmasa da, ‘koltuk’la ilgili asıl bilinmesi gereken bunlardır.
Her cins koltuk meraklılarına itinayla duyurulur!..