Komite’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi onaylandı
Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 3 Milyar 189 Milyon 859 bin 600 TL’lik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesini oy çokluğuyla kabul etti.
Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 3 Milyar 189 Milyon 859 bin 600 TL’lik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesini oy çokluğuyla kabul etti.
Komite, dün yaklaşık 14 saatlik çalışmanın ardından 01.00’de çalışmalarını tamamladı. Bugün Maliye Bakanlığı bütçesinin ve Gelirler bütçesinin görüşülmesiyle Komite’nin bütçe çalışmaları tamamlanarak, Genel Kurul’a sevk edilecek.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ve bürokratların katılımıyla yapılan bütçe görüşmesinde, milletvekilleri sırayla tespitlerini paylaştı ardından Bakan Gardiyanoğlu soruları yanıtladı.
Baybars: “Kayıt dışı istihdamla mücadele için af dışında bir yönteminiz var mı?”
Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars da bütçe üzerine söz alarak, Bakanlığın nitelikli işgücü yetiştirme, işsizlikle mücadele gibi bir politikası olup olmadığını sordu.
“İstihdam politikalarını belirlemek noktasında bakanlığınıza büyük bir iş düşüyor” diyen Baybars, işgücü piyasasında insan onuruna yaraşır iş ve ücretin önemine vurgu yaptı.
Ülkede yaklaşık 120 bin çalışma izinli insan bulunduğunu belirten Baybars, bu kişilerin vasıfları ile ilgili bilgi olup olmadığını da sordu. Ülkede ön izni çıkmış ama çalışma iznine dönmemiş insanların sayısını öğrenmek isteyen Baybars, “Af çalışmanız varsa hemen şimdi kayıt dışı kaç kişi olduğuyla ilgili bir bilgi ortaya koymanız lazım” dedi. Baybars, “Kayıt dışı istihdamla mücadele için af dışında bir yönteminiz var mı?” diye de sordu.
Kadınların işgücü piyasasında erkeklere oranla dezavantajlı iken genç işsizliğin de arttığını anlatan Baybars, ara eleman yetiştirme konusunda ne yapılacağını sordu ve bunun sadece kurs düzenlemekle olmayacağını ifade etti.
Baybars, reçete soruşturmasına ilişkin “Biz bunu biliyorsaydık neden ödemeye devam ettik?” dedi.
Mahkumların cezaevindeyken meslek edinmelerinin önemine vurgu yapan Baybars, bu konuda 2021 yılından beri protokol imzalanmadığını söyledi ve Çalışma Bakanlığı’nın bu konudaki niyetini öğrenmek istedi.
Özuslu’dan öneriler... “Gelin hep beraber çalışalım, asgari ücreti kademelendirelim”
CTP Milletvekili Sami Özuslu da konuya ilişkin bazı önerilerde bulunarak, kendisinin yürüttüğü bazı çalışmalar olduğunu, bunları ileriki zamanlarda paylaşacağını kaydetti.
Özuslu, özel sektörden gelen biri olarak özel sektörün ne kadar meşakkatli olduğunu bildiğini söyleyerek, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı emeğin değerini en iyi koruyacak Bakanlıktır, göreviniz ağırdır” dedi.
Sahte Reçete olarak ifade edilen olaya ilişkin kamunun vicdanının zedelendiğini söyleyen Özuslu, ilk başta toplumun “bravo” olarak tepki verdiğini ancak zaman içerisinde “kurunun yanında yaş da yanıyor” algısının hakim olduğunu savundu.
Çalışma hayatına ilişkin “ezber bozalım” diyerek çağrıda bulunan Özuslu, yatırımlarda asgari ücret olarak gösterilen çoğu ücretin asgari ücret olmadığını söyleyerek, asgari ücret üzerinden yapılan yatırımların sigorta emekliliği döneminde toplumsal kaosa neden olacağını öne sürdü. Özuslu, özel sektörde çalışan bir kişinin kendini kamudaki eşdeğeriyle karşılaştırdığını ve olanaklardan dolayı herkesin devlete girme çabasında olduğunu kaydederek, asgari ücretin kademelendirilmesi önerisinde bulundu. Vasıfsız bir kişi ile üniversite mezunu bir kişinin aynı ücreti almasının adaletsiz olduğunu belirten Özuslu, “Gelin hep birlikte çalışalım, bu sistemi değişelim” dedi.
Özuslu, devletten teşvik alınması için bir sektörün sendikalaşması, toplu sözleşmeye sahip olması gibi şartlarının konulmasının önemine dikkat çekti ve basın sektöründe bunun yapıldığını ve olumlu sonuçları olduğunu anlattı. Özuslu, yükseköğrenim ve turizm sektöründe teşvik almak isteyenlere benzer uygulama çağrısında bulundu.
İş güvenliği ve iş kazalarına da değinen Milletvekili Özuslu, bu kazaların sıklığına dikkat çekerek, denetim ve eğitim gerekliliğini vurguladı.
Özuslu, ek olarak, çocuk ıslah evi ve çocuk mahkemelerinin olmamasının ülkenin en büyük ayıplarından biri olduğu görüşünü paylaştı.
Engelli istihdamı sözü yapıldığını da hatırlatan Özuslu, engelli istihdamındaki kriterleri sorarak, bu noktada dikkatli olunmasını talep etti.
Güney kaynaklı ekonomi hakkında konuşan Özuslu, Güney’de çalışan kişilerin sorunlarıyla da ilgilenmesi gerektiğini kaydederek, söz konusu emekçilerin basında yer alan toprak park yeri alanının düzeltilmesi çağrılarını örnek verdi; bu kişilerin emekliliğiyle ilgili kaygılarını paylaştı.
Özuslu, işini doğru yapan işletmelerin de ödüllendirilmesiyle bu işletmelerin teşvik edilebileceğini ifade etti. Bakan Sadık Gardiyanoğlu da, uygulamada olan prim ödemelerinin bir tür teşvik olduğuna dikkat çekti.
Milletvekili Özuslu, son olarak yerli ve yabancı işçilerin, tarımcının, emekçinin katılacağı ve yöneticilerin sadece dinleyeceği bir “Çalışma Hayatı ve Çalışma Barışı Çalıştayı” yapılması önerisinde bulundu.
Besim: “Yabancılara ön izin verilirken ihtiyaç analizi yapılıyor mu?”
Özuslu’nun ardından söz alan CTP Milletvekili Filiz Besim, geçen seneye göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçesinde iyi bir artış yapılmasına rağmen genel bütçenin yüzde 4’üne denk gelen Bakanlık bütçesinin yeterli olmadığı görüşünü paylaştı; “Bu bütçeyle bu kadar projeyi nasıl yapacaksınız?” diye sordu.
Ülkedeki her sektörde dünyanın birçok yerinden kişilerin gelip çalıştığını belirten Besim, yabacılara ön izin verilirken ihtiyaç duyulan alanlar hakkında bir analizin olup olmadığını sordu; bununla ilgili bir nüfus politikası olması gerektiğini söyledi.
Reçete olayına da değinen Besim, “Neden 2 yıldır bilinmesine rağmen şimdi soruşturulmaya başlandı? Madem biliyordunuz neden 2 yıldır bu insanlara uyarı vermediniz, sözleşmelerini iptal etmediniz? Neden iç denetimle dosyaları ayıklayıp onları polise vermediniz de tüm eczacıları verdiniz?” sorularını yöneltti; bu konuda yaşadıkları üzüntüyü ifade etti. Besim, hekim ve eczacıyla barışmak ve sistemi yeniden ayağa kaldırmak için neler yapılacağı yönünde de bilgi talep etti.
Besim, Genel Sağlık Sigortası’nın sağlığın finansmanı olduğunu, Çalışma Bakanlığının, Sağlık Bakanlığı ve diğer paydaşlarla çalışması gerektiğini kaydetti ve mevcut bir fon olduğunu ancak buna rağmen sistemin kurulmasının başarılamadığını söyledi.
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın geçmesiyle ciddi uygulamaların de yapılmaya başlandığını ancak bunların güvenlikle ilgili olduğunu ifade eden Besim, yasa altında çıkarılması gereken İş Sağlığı tüzüğünün bir türlü çıkarılamadığını söyledi; buna ilişkin bir çalışmanın olup olmadığını sordu.
Sosyal hizmetlere ilişkin çalışma taleplerini de ifade eden Besim, Dipkarpaz’da yaşayanların hizmete erişiminde yaşadığı sıkıntılara işaret etti.
Milletvekili Besim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına verilen Kalkanlı Yaşam Evi’ne ilişkin protokolün henüz imzalanmamasını eleştirerek, orada büyük bir sıkıntı olduğundan bahsetti. Bunun üzerine söz alan Bakan Gardiyanoğlu buraya KEİ kaynaklı ayrılan bütçeyi paylaştı, Lapta Huzurevi yeni binasının çalışmalarına yönelik bilgi verdi.
Birinci, reçete olayına ilişkin sürecin uzamasının "büyük sıkıntılar yaratacağı" uyarısında bulundu
CTP Milletvekili Ceyhun Birinci de, reçete olayına ilişkin sürecin kısa sürede tamamlanması gerektiği uyarısında bulunarak, kronik hastaların, özellikle kamuda doktoru olmayan hastaların” yaşadığı mağduriyete dikkat çekti; kendi imkanlarıyla şu anda ilaçları alanların da ilerleyen zamanlarda alamayacak durumda olacaklarını belirtti.
Hastanelerde buna ilişkin altyapının oluşturulmasının öneminden bahseden Birinci, eczacıların da soruşturmaya çağrılıp çağrılmayacaklarını bekliyor olduklarını kaydetti.
Lapta Huzurevi’ndeki sağlık hizmetlerinde aksamalar olduğunu bildiğini belirten Birinci, “bu konuda size görev düşüyor” dedi.
Birinci, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin de artan nüfusun getirdiği yükle boğuştuğunu kaydetti, Daire’ye personel takviyesi yapılması ve personelin sorunlarının dinlenerek, destek olunması çağrısında bulundu.
Rogers: Kadın sığınma evi sayısı çok düşük
Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers ise konuşmasına ilk olarak sosyal hizmetler konusuna değinerek başladı; bu alanda yaşanan yasal ve uygulamadaki eksiklere dikkat çekti.
Rogers’ın kadın sığınma evi sayısındaki düşüklüğe de değinmesinin ardından, Bakan Gardiyanoğlu söz alarak, gelecek yıl için planladıkları kadın sığınma evi projesini anlattı.
Gerekli yasaların geçmesi konusunda Bakanlığın çalışması gerektiğini kaydeden Rogers’a yanıt olarak söz alan Komite Başkanı, Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay, Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) Yasası hakkındaki süreç hakkında bilgi vererek, Savcılıktan görüş beklendiğini bildirdi.
Rogers, reçete yolsuzluğuna ilişkin de polise intikal ettikten sonra reçetelerin uzun süreli yazılmasına yönelik hemen karar üretilebildiğini hatırlatarak, bunun daha önce de yapılabileceğini belirtti.
Çıraklık eğitiminin yeterli kadar geniş alana yayılmadığı görüşünü de paylaşan Rogers, standartların oluşturulmasındaki son durum hakkında bilgi talep etti.
Şahali: Akaryakıta ayrılan ödenek çok düşük
Komite Başkan Vekili, CTP Milletvekili Erkut Şahali de konuşmasında, bazı kalemlere ayrılan ödenekleri eleştirerek, özellikle akaryakıta ayrılan ödeneği yetersiz bulduğunu kaydetti.
Çalışma Dairesi’nin güçlendirilmesi gerektiğini kaydeden Şahali, mevcut kadroların doldurulmasına yönelik bilgi talep etti.
Şahali, kayıtsızlıkla mücadelede yerel istihdamın önemini vurguladı, bunun yanında çalışma koşullarının denetiminin yapılması gerektiğini ifade etti.
Sosyal Hizmetler Dairesi’nde asıl ve sürekli kadroda psikolog olmamasını eleştiren Milletvekili Şahali, teşkilat yasasının da yıllar öncesinden kalma olduğunu ve o zamanki toplumun ihtiyaçlarını yansıttığını kaydetti.
Şahiner: Yaşlı bakımında sınıfta kalındı
Şahali'nin ardından söz alan CTP Milletvekili Salahi Şahiner de, kayıt dışılığın ve haksız rekabetin ülkeye getirdiği yüklerden söz ederek, her çıkarılan af ile kayıt dışına düşen sektörler hakkında bilgi alınabileceğini belirtti.
Üretim sektörünü örnek veren Şahiner, ülkede dönemsel üretim yapan ve sadece bu dönemlerde yüksek sayıda çalışana ihtiyaç duyan işletmelerin işçilerinin 12 ay boyunca kaydını yapacağı bir ortamdan uzak olduğunu belirterek, bu gibi konulara farklı bir çözüm getirilmesi gerektiğini söyledi; bu sektörlerde öğrencilerin de çoğunlukla çalıştığına dikkat çekti.
Asgari ücret almamasına rağmen asgari ücretli olarak gösterilen çalışanlar hakkında da konuşan Şahiner, mali bir soruşturmayla bunun kısa sürede ortaya çıkarılabileceğini kaydetti.
Yaşlı bakımında sınıfta kalındığını dile getiren Şahiner, toprağına bağımlı yaşlıların şehirlerden uzaktan yaşamı tercih ettiğine ve erişimde sıkıntılar yaşandığına değinerek, sosyal devlet olmanın gereği olarak en azından bu yıl bu konunda bir çalışmanın başlatılması gerektiğini belirtti.
Gardiyanoğlu soruları yanıtladı
Vekillerin ardından konuşmalara yanıt veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, reçete olayına ilişkin olarak ayrıntılı bilgi vererek, bugüne kadar yaşanan süreci paylaştı.
Gardiyanoğlu, Sosyal Sigortalar’ın Nisan 2022’den sonra dijitalleştiğini ve verilerin net olarak o zamandan itibaren görülebilmeye başlandığını kaydetti. Gardiyanoğlu, o zamanlar sayıların net olarak netleştirilememiş olmasına rağmen, Sosyal Sigortalar’ın 6 yılda 5 kere tabipler ve eczacı birlikleriyle bu konuda yazışmaları olduğunu hatırlattı.
Gardiyanoğlu, bu süreçte linç girişimlerinin karşısında olduğunu her platformda dile getirdiğine işaret etti. Polise gitmeden önce birlikler ile yaptığı toplantılar ve sık yapılan görüş alışverişleri olduğunu hatırlatan Bakan, bazı “art niyetli tabip ve eczacıların” tespitinin ardından, Başbakanlık Denetleme Kurulu gibi kurumların bu işin altından kalkamayacağı kararını verdiklerini açıkladı. Gardiyanoğlu, kendilerinin polise sadece 4 kişinin adını verdiğine işaret ederek, polisin kendilerinin yapmadığı bir ihbar sonucunda bir eczacıyı tutukladığını ve ardından sistemi öğrenebilmeleri için sistemin kendilerine açılmasını talep ettiklerini ve bu doğrultuda polise açtıklarını kaydetti.
“Şov yapıldığına” yönelik eleştirilere tepki gösteren Gardiyanoğlu, soru üzerine yapılan ödemenin azaldığını ifade ettiğini dile getirerek, hiçbir zaman bu olaya kar gözüyle bakmadıklarını söyledi.
Gardiyanoğlu, kamu doktorlarının yazdığı reçetelerin de sistemde görülmesine yönelik çalışmaların Sağlık Bakanlığı ile başlatıldığını kaydetti.
Bu süreçte pos cihazlarının açılması gibi, birliklerin talep ettiği konularda elinden gelen yardımı yaptığını dile getiren Bakan Gardiyanoğlu, birliklerle yaptıkları toplantıların ardından mevcut zafiyetlerin düzeltilmesine yönelik taleplerini de olumlu karşıladıklarını belirtti.
Bilgi kirliliğinden dolayı eczacıların korku yaşadığını ifade eden Gardiyanoğlu, ellerinden gelen maksimum çabayı gösterdiklerini dile getirdi ve temennisinin sürecin en erken zamanda sonuçlanması olduğunu söyledi.
Çalışma hayatıyla ilgili kota uygulamasında bulunduklarını açıklayan Bakan Gardiyanoğlu, izinler verilirken yerli, Türkiye’den ve üçüncü dünya ülkelerinden çalışan sayısına bakıldığını kaydetti.
Sanayi Odası ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde çıraklık eğitiminin verileceğini belirten Gardiyanoğlu, bu kapsamda 5 yıl boyunca yatırımlarının Bakanlık tarafından verileceğini, ardından maaş desteği yapılacağını duyurdu.
Gardiyanoğlu, Bakanlık hizmetleriyle ilgili kamu spotlarına yönelik de çalışmaların sonlandırılmak üzere olduğunu kaydetti.
Yerel işgücünü desteklemekle ilgili yapmakta oldukları projeleri de sıralayan Gardiyanoğlu, milletvekillerinin görüşlerini aldığını ve Genel Kurul’da daha ayrıntılı şekilde cevaplandıracağını dile getirdi.
Bakan Gardiyanoğlu’nun konuşmasının ardından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçesi oylanarak, oyçokluğuyla kabul edildi.
Komite’nin bütçe çalışmaları bugün Maliye Bakanlığının bütçesinin ele alınmasıyla tamamlanacak. Komite toplantısı bugün saat 11.00’de başlayacak.