1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Kömürcü’den Yerolakko’ya, Kalkanlı’ya…
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Kömürcü’den Yerolakko’ya, Kalkanlı’ya…

A+A-

 

Kayıplar Komitesi yetkilileri Murat Soysal, Okan Oktay ve Ksenofon Kallis’le birlikte bir kez daha yollardayız ve bir kez daha Ağırdağ yakınındaki Kömürcü köyüne, bir okurumla buluşmaya gidiyoruz…

Kömürcü’de bir dere yatağının kıyısında, bu okurumun yardımlarıyla geçtiğimiz yıllarda beş “kayıp” şahıstan geride kalanları bulmuştuk… Dere yatağındaki bu noktayı bize gösterdiği zaman, aynı şekilde 1964 “kaybı” bir Kıbrıslırum’un gömülmüş olabileceği bir kuyunun olası yerini de göstermişti ancak bu kuyu Kayıplar Komitesi tarafından henüz kazılmadı.

1964 “kaybı” Kıbrıslırum Karmili’ydi – kendi arazisinden eşeğiyle birlikte kaçırılarak Ağırdağ’a götürülmüştü… O zamanlar Ağırdağlı bir Kıbrıslıtürk’le bu Kıbrıslırum arasında çekişme vardı. Ağırdağlı  Kıbrıslıtürk, sürülerini sürekli olarak Karmili Aristoteles Hacıkosta’nın tarlalarında otlatıyor ve bu da aralarında çekişmelere neden oluyordu.

Aristoteles Hacıkosta 13 Ocak 1964’te “kayıp” edildi – Saint Hilarion civarında kendi arazisinden alınarak “kayıp” edilen Aristoteles’in eşeği ve köpeği onsuz eve dönecekti, bir hafta kadar sonra…

98 yaşındaki kızkardeşi Eftalya’yla röportaj yapmaya gitmiştim – Eftalya Hanım kardeşinin fotoğrafını hala elinden düşürmüyor ve aradan yarım asır geçmiş olmasına karşın kardeşinden hala haber bekliyordu.

İşte bugün bir kez daha Ağırdağ yakınlarındaki Kömürcü’deyiz ve okurum “kayıp” Aristoteles Hacıkosta hakkında başka şeyler öğrenmiş, bunu paylaşıyor…

“Bu civarda bir kuyuya gömülmüş olduğu hakkında kahvede konuştuklarını duydum” diye anlatıyor…

Kallis her zamanki gibi tüm bölgeyi araştırmaya girişiyor ve kuyuya benzeyen bir çukur buluyor.

Buradan fotoğraflar çekiyor, olası gömü yerinin koordinatlarını alıyoruz ve okuruma yardımları için teşekkür ederek Kömürcü’den ayrılıyoruz. Şimdi de Yerolakko’ya (Alayköy) gideceğiz, burada bir okurum bazı şahitlerle birlikte bizi bekliyor, olası bir gömü yerini gösterecekler…

Yerolakko’da okurumla buluşuyoruz ve bizi orta yaşlı iki Kıbrıslıtürk kadınla tanıştırıyor… 1974’ten sonra Kıbrıs’ın güneyinden göç edip bu köye yerleştirilmişler, Yerolakko’ya…

Köyün sonundaki futbol sahası yanında bir ev bu…

Bu eve yerleştikleri zaman, bahçede yeni kazılmış bir alan görmüşler, bir toprak yığını ve bu her zaman kuşkulu gelmiş onlara… Burasının olası bir gömü yeri olup olmadığını bilmiyorlar ama bize bu bölgeyi gösteriyorlar.

Bu evin yakınında bir Kıbrıslırum mevzisi varmış hatırladıkları kadarıyla – evin karşısındaki bir başka evde de bazı Kıbrıslırum askerlerin bulunduğunu duymuşlar.

Ev, “fabrika” diye niteledikleri manifatura satan bir dükkandan uzakta değilmiş: Burası belki de büyükçe bir marketmiş… Ancak sırtları başlarıyla kaçarak göçmen olarak gelmiş olanların aradığı her şey varmış bu “fabrika”da – tavalar, tencereler, tabak-çatal ve bunun gibi şeyler… Yerolakko’ya yerleştirilmiş tüm göçmenler köydeki bu “fabrika”ya giderek acil ihtiyaçlarını burada bulup bulamayacaklarına bakıyorlarmış.

Bu iki orta yaşlı hanıma ve okuruma teşekkür ediyoruz, bildiklerini paylaştıkları için ve oradan ayrılıyoruz.

Devam edecek

Bu yazı toplam 2138 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar