Konu inanç ve ibadet özgürlüğü ile alakalı değildir!

A+A-

Din ve vicdan özgürlüğü…

Eyvallah!

Saygı duyarız…

-*-*-

İnanç ve ibadet özgürlüğü…

Eyvallah!

Sonuna kadar savunuruz…

-*-*-

Efendim, benim dinim kapanmayı emrediyor!

İster başını ört, ister kıçını!

Karışmayız!

-*-*-

Ama saygı duyulmaması gereken siyasi bir oyun söz konusuysa; sonuna kadar savunulması gereken saf bir inanç değil de yobazlık içeren bir gericilik mevzu bahisse; o zaman direniriz!

-*-*-

Ayrıca KKTC bağımsız, ayrı bir devletse; ki öyle olduğunu siz iddia ediyorsunuz, Türkiye’nin Büyükelçisi’nin ve istihbaratçıları ile siyasi parti temsilcilerinin şu anda okullarda yaptığı, dış müdahaledir ve çirkin bir ahlaksızlıktır!

-*-*-

Ayrıca şu da açıktır ki KKTC Anayasası’na göre, UBP – DP ve YDP’nin bu müdahaleye çanak tutması da kapatılmalarını emreden bir suçtur!

Anavatan hikayesi!

Bıktık usandık saçmalıklardan!

Bıktık usandık baskılardan da!

-*-*-

Çocuklarımızın göçünden, göç etmeyenlerimizin üzerinden bize uygulanan işkenceden de!

-*-*-

Yok mu bunlar?

Olmuyor mu?

-*-*-

Anavatan hep yanımızda mı?

Hadi oradan!

-*-*-

Konuyu Türkiye düşmanlığı iddiasına da çekmeyin, konu o değildir çünkü bu Ada’da itirazlar isyana dönüşmüşse, bunun sebebi Türkiye’deki yönetim ya da yönetimlerdir!

Kıbrıs’ta kimsenin Türkiye ile sorunu yoktur!

Olamaz da!

Olmayacaktır da!

-*-*-

Bilinmesi gerekenler vardır sadece…

Birincisi, KKTC, Türkiye’nin sömürgesi olabilir ama Kıbrıs, Türkiye’nin malı değildir!

-*-*-

Türkiye’nin Kıbrıs’ta çıkarları tabii ki olabilir ama bu çıkarlar, Kıbrıslının çıkarlarının önüne geçmemelidir!

-*-*-

Ayrıca bize hikaye okumaktan da bir vazgeçin ne olur!

Örnek mi?

Türkiye’yi yönetenler, gerçekten istese, gerçekten iyi niyetli olsa, Kıbrıs sorunu beş dakikada çözülebileceği gibi; mevcut durumda da örneğin sadece Kuzey Kıbrıs, 15 günde Dünya’nın en refah coğrafyası olur!

-*-*-

Evet, Türkiye’yi yönetenler bunu isteseler, yapmaları çok da zor değildir…

Hatta çok kolaydır!

-*-*-

İkide bir pompalanan propaganda nedir?

Kıbrıslı Türklerin besleme olduğu, maaşlarının yüksekliği falan…

Ve bir de dinsizlikleri tabii ki!

-*-*-

Bakın, dini boş verin, kul ile Allah arasına girmenize gerek yok!

Gelin, bazı çok basit hesaplamalar yapalım…

-*-*-

KKTC’de 10 yılda üretilebilecek narenciye başta olmak üzere; her tarımsal ya da hayvansal ürün; Türkiye’deki sadece bir tek market zincirinde bir ayda satılabilir!

Tekrar edeyim; 10 yıllık tarımsal üretimimiz; bir ayda, tek bir market zincirinin mağazalarında tükenecektir!

-*-*-

Oysa gerçeğe bakalım müsaadenizle; Türkiye’nin bize sattığı binse, bizden aldığı bir bile değildir!

-*-*-

Bunun da ötesinde, Türkiye’de çok sağlam ve içtenlikle hükümetin de desteklediği bir turizm kampanyası, KKTC’ye yılda en az 2 milyon zengin Türk turist gelmesini rahatlıkla sağlayabilir…

-*-*-

Sizce bütün bunları yapmak zor mu?

Hiç akıllara gelmiyor mu?

Yoksa istenen, yoksul kalıp hep muhtaç olmaya mecbur bir toplum yaratmak mıdır?

-*-*-

Dış siyaset mi?

Türkiye’den de KKTC’deki işbirlikçilerinden de, Kazak, Türkmen ve Özbek kazığına kimsenin ses vermemiş olması; hayatımızın yalan ve propaganda olduğunun zaten en basit göstergesidir!

-*-*-

Asıl çıkar mı?

Merkez Bankası İhalesi’nde yaşanan mafya oyunları; Kıb – Tek’e doğrudan elektrik alınması gibi örnekler asıl çıkarın ne olduğunu, ya da neyin ne olduğunu zaten tek başına açıklamaktadır!

-*-*-

Kısacası, hikaye okumayın bize!

Sen de bu hikayelere konu mankeni olma Ersin Tatar!

-*-*-

Yazıktır, ayıptır, günahtır!

Toplumunu bir koltuk uğruna; yani bu kadar ucuza satma!

-*-*-

İyice kafana da sok; hiçbir korkuya benzemez kendi toplumunu satanın korkusu!

Seni bir kez daha mı seçtirecekler?

Seçtirsinler!

Peki beş sene sonra ne yapacaksın?

Selam verenin, günaydın diyenin kalmayacak!

Yazıktır!

Günahtır ve ayıptır be gardaş!

Bravo Hasan Tosunoğlu

Hasan Tosunoğlu dün sabaha karşı rahatsızlanmış…

Meclis oturumu açılabilirse, konuşma yapması ve başına gelenleri açıklaması bekleniyordu…

-*-*-

Bu yazıyı dün öğleden az önce yazdığımda henüz Meclis oturumundan haber yoktu.

UBP’nin Meclis Grubu toplantıdaydı…

-*-*-

Tosunoğlu’nun başına gelenler herkesin malumudur…

-*-*-

KKTC Merkez Bankası’nın yeni binasının ihalesine çıkıldı…

Yaklaşık 850 milyon TL’lik ihaleyi, 120 milyon TL daha düşük fiyat vererek Tosunoğlu’nun oğlunun yönettiği şirket kazandı…

-*-*-

Ne olduysa ondan sonra oldu…

Hasan Tosunoğlu’na “ihale iptal edilecek, itiraz etme” dendi…

-*-*-

İhale neden iptal edilecekti?

Çünkü, adrese teslim ihale yapılması için elden gelen her şey yapılmıştı ama olmamıştı!

İptal edecekler ve istedikleri adrese teslimatı gerçekleştireceklerdi!

-*-*-

Tosunoğlu’nun oğlu hapse atıldı…

Tutuklandı, tutukluluk süresi uzatıldı…

-*-*-

Akabinde, geçtiğimiz Cuma günü Hasan Tosunoğlu aleyhine meclis soruşturması, dokunulmazlığının kaldırılması gibi hikayeler gündeme geldi; “istifa ettim, buyurun mahkemeye” dedi…

-*-*-

Bu istifa kararı, örnek olmalıdır…

Bize yobazlığı zorlayanlara karşı, mesela Nazım Çavuşoğlu istifa etmelidir…

Çünkü Çavuşoğlu, laiktir, Atatürkçüdür…

-*-*-

Aslında bazı isimlerin UBP’den istifa etmeye hazırlandığı net bir şekilde biliniyor…

Yeni bir partileşme çalışmasından da herkes haberdardır…

-*-*-

Ama yetmez!

Doğru olan kendi kendimizi yönetmekse; gelin hepiniz, Hasan Tosunoğlu kadar cesur olunuz!

-*-*-

Bravo Hasan Tosunoğlu…