Meclis’te bugün yine “direniş” var...

Ve muhalefet, belki, yeni bir “konuşma rekoru” kıracak, 28 saatin ardından...

Amaç, toplumun iradesini içermeyen tasarıların “yasallaşmasını” engellemek...

Nereye kadar tabii?

Eğer ki “hükümet” edenler, kendi partisinin içi dahil ciddi bir “yalnızlaşma” süreci yaşamazsa, “dere tepe dümdüz” devam edecek...

Yine de “mücadele etmek” önemli...

Çok hem de çok önemli.

***

Meclis kürsüsünden “en uzun konuşma” rekoru, deneyimli siyasetçi Alpay Durduran’a aitti,

10.5 saat ile...

Mehmet Çakıcı, bu “rekoru” kırdı, kürsüde 12 saatten fazla kaldı.

Yine de, Durduran’ın hakkını yemeyelim, çünkü deneyimli isim “içeriğe” bağlı kalarak konuşmuştu.

Çakıcı, “her konudan girdi, çıktı”, amacı “içerik”ten çok “süre” kazanmaktı...

***

Lefkoşa’da Sugomio adlı cafenin açılışında buluştuk, Alpay Durduran ile...

Ve ayak üzeri konuştuk.

- Rekorunuz kırıldı, dedim.

Şu yanıtı verdi:

- Herkes bunu söylüyor da, kimseler konuşmamın içeriğini hatırlamıyor. Yani işin özü, konuşuyoruz da öylece kalıyor. “Bu adam ne demişti” onu dert eden yok, hatırlayan yok, soran yok.

Haklı!..

Ve sohbetin devamında, anımsıyoruz ki, Alpay Durduran’ın konuşması, “5 yıllık Kalkınma Planı neden hazırlanmadı” sorgusu üzerineydi...

Artık, hiç yok böylesi planlar...

Çünkü artık, planlar da

programlar da Türkiye’den geliyor.

Eğer o konuşmanın “süresinden” çok “içeriği” hepimizin meselesi olsaydı, belki bugüne dair pekçok dertlerimiz de yaşanmazdı...

***

İşte esas mesele bu!..

Kendi projelerimizi, programlarımızı, planlarımızı üret(e)miyoruz...

Ve sadece “uzun konuştuğunu” anımsıyoruz, bir siyasetçinin.

“Ne” konuştuğunu unutarak...

‘KKTC’ reklamları

Belki “küçük” bir ayrıntı ama önemli.

Turizm Bakanı diyor ki, “Taksileri giydirdik, Londra’da KKTC’yi tanıtacağız...”

Yanlış!..

Çünkü, “Kuzey Kıbrıs” tanıtılıyor, KKTC değil.

Taksiler de “Kuzey Kıbrıs” diye giydirilmiş zaten...

“KKTC”nin tanınmayacağını, bilmiyor mu sayın bakan !?

Öyle bir siyasetin de olmadığını...