1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Köpek havladı!
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Köpek havladı!

A+A-

 

Galiba öncesinde iki gün de prova yaptılar.
20 Temmuz da üçüncü gün olduğunda üç gün Girne semalarında aşırı bir gürültü vardı.
20 Temmuz’un gösteri uçakları müthiş bir gürültü kirliliği oluşturdu.
Prova günlerinde Gazete’de Lefkoşa’da olduğumdan gürültüyü duymadım.
20 Temmuz Pazar günü evde olduğumdan o kirliliği ne yazık ki yaşamak durumunda kaldım.
İlk iki günün şahidi bizim pekinez köpeğimiz Lucky oldu.
Eşim de evde olmadığından prova sonrası eve geldiğinde Lucky’nin tir tir titrediğini anlattı.
Bu titremesine ben 20 Temmuz günü şahit oldum.
Gösteri saati geldiğinde Lucky bacaklarımızın içine girdi ve o sakin köpek sürekli havladı.
Titredi, anlamsız anlamsız bakındı ve yine havladı.
Uçak motorunun gürültüsü yaklaştıkça havlaması daha da arttı.
Şiddetli gürültüden evin camları sallanırken köpeğimizi sakinleştirmek için epeyce ter döktük.
Gürültü en nihayet bitti, biraz balkona çıkıp nefes almak istedik. Biraz sonra ‘güm’ diye ramazan topu patladı. Camlar bir kez daha sallandı.
Yani Pazar gün ve ondan önceki günler oldukça gürültülü günler yaşadı Girne.
Biz bile alışamadık, bir yabancı bu ilkelliğe nasıl alışır, nasıl karşılar!
***
Bu olayı beğenenler yok mu peki?
Milliyetçilik duyguları diğer duyguların önünde uçakları izlemek için deniz kenarına, yüksek yerlere çıkanlar yok mu?
Elbette var.
Gösteri saatinde Girne Limanı’ndaki kalabalık ve yüksek yerlerdeki kafaları gördüğünüzde “senin söylediğin de nedir be arkadaş” diyenleriniz de çoktur onu da biliyorum.
Ama gelin görün ki ben öyle düşünmüyorum.
Çağdaşlığın, demokrasinin, barış isteminin karşılığı uçakların, tankların, askerin gövde gösterisi yapması değil diye düşünüyorum.
Eğer çözüm isteniyorsa bunu göstermek askerin geçit töreni yapması, uçakların uçması, tankların geçmesi değil.
Eğer çözümse niyet, o gün belki sınıra gidilip barış mesajları verilebilir, belki iki toplumlu koroyu çağırıp bir konser düzenlenebilir, belki iki toplumlu bir panayır, festival düzenlenebilir.
Ancak öyle yapılmıyor, yollar kapanıyor, provalar, askerler, uçaklar ve gövde gösterisi…
Ardından da “samimice çözüm istiyoruz” lafları…
Kim inanır!
***
74’ün 40. yıldönümünde askerler, uçaklar, sağır eden gürültü, sallanan camlar, şafak nöbeti dahil harcanan paralar varken diğer yanda tamir ve yapımı beklenen okullar var.
Uçaklar geçerken bunları düşünüyor insan…
***
Ve o günün sabahında üzücü bir haber vardı. Banu Bebek yaşamını yitirdi. Henüz 42 yaşında… Arkasında iki çocuk bıraktı. Sevgili Birol’u da çocuklarıyla… Sanki bu olayla alay edercesine uçtu uçaklar, sanki düşünceleri yıkamak istercesine gürüldedi uçakların motorları…
20 Temmuz günleri artık hiç güzel olmayacak Birol için, çocuklar için… Hiç güzel haber vermeyecek o tanklar, o uçaklar, o gürültü… Bir insan göçtü o gün… 40 yıl sonrasında bir anne ayrıldı aramızdan…
Nedeni çok farklı ama o gün farklı kişiler için farklı anlam taşımaya devam ediyor.

Bu yazı toplam 1971 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar